Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Karamehmetoğlu burada yaptığı konuşmasına, zirvenin gerçekleştirilmesinde büyük emeği bulunan TOBB Türkiye Toprak Sanayi Ürünleri Meclis Başkanı Kadir Başoğlu’nu tebrik ederek başladı.

Sektörün birlik ve beraberlik içinde bugününü ve geleceğini tartıştığı bu etkinliğin açılışını yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Karamehmetoğlu, bu önemli günde, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’yi aralarında görmenin kendilerini sevindirdiğini belirterek, Bakan Yardımcısı Büyükdede’ye her icraatında reel sektörün yanında olduğu ve desteklediği için teşekkür etti.

Ailesinin 1942 yılından beri sektörün içinde olduğunu anlatan Şaban A. Karamehmetoğlu, “Sektörümüz inşaat sektörünün altyapısını teşkil etmesinden dolayı ekonomimiz içinde çok önemli bir yere sahip. Son dönemde hepinizin bildiği gibi ekonomide bir dengelenme süreci içinden geçiyoruz. Bu süreçten inşaat sektörü üzerinden tuğla ve kiremit sektörümüz de haliyle etkileniyor. Her yıl yaklaşık 800 bin kişinin işgücüne katıldığı ülkemizde, inşaat ve inşaata bağlı sektörlerin sağlıklı gelişmesi çok önemli” dedi.

Hükümetin aldığı bir kararla, inşaatta canlanma sağlamak için kamu bankalarının düşük faizli konut kredileri vermeye başladığını ve Hazine ve Maliye Bakanlığının tapu harçlarında indirim yaptığını anımsatan Şaban A. Karamehmetoğlu, “Tüm bu düzenlemeler için hükümetimize teşekkür ediyoruz. Bizler bu sıkıntılı dönemi de geride bırakacağımıza inanıyoruz. Umudumuzu hiç kaybetmedik. Zaten iş insanları umut dolu olmalıdır. Umut olmazsa yeni güne başlayamayız, işimizde başarılı olamayız. Neden umutlu olmalıyız? Çünkü Türkiye’de fırsat bitmez. Ortalama 30 yaşında bir nüfusumuz var” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin konut sahipliği oranlarında dünya ortalamalarının bir hayli gerisinde olduğuna dikkat çeken Karamehmetoğlu, “Köyden ve ilçelerden şehir merkezlerine göç eğilimi halen devam ediyor. Genç nüfus ve yurtiçi göç demek yeni konut demek, altyapı demek. Bu geçiş döneminin atlatılmasıyla sektörün ivme kazanarak büyümeye devam edeceğinden hiçbir kuşku duymamalıyız” dedi.

Önlerinde çok önemli bir fırsat penceresi açıldığını ve 4,5 yıllık seçimsiz bir döneme girildiğini vurgulayan Karamehmetoğlu şöyle devam etti: “TOBB Başkanımızın da ifade ettiği gibi bundan sonra Türkiye'nin ilk gündem maddesi ekonomi olmalı. Hükümetten gelen sinyaller de bunun böyle olacağını gösteriyor. Zira ekonomide atılacak çok adım, yapılacak daha çok işimiz var. Bu dönemi, kesintisiz bir icraat dönemine çevirmeliyiz. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak “Yeni Ekonomi Programını” açıkladı. Bu program kapsamında, kamu bankalarını güçlendiremeye yönelik atılacak adımların kredi kanallarını daha iyi çalıştıracağını umuyoruz. Kredi arzı artar ve faizler düşürse, ekonomi canlanır, konut satışları artar. Yeni Ekonomi Programı’nın bir diğer önemli unsuru vergi reformu olarak açıklandı. Daha etkin ve adil bir vergi sistemine herkesten önce bizim ihtiyacımız vardır. Bütçe disiplininin korunması, enflasyonla etkin mücadele edilmesi ve finansal sektörün güçlendirilmesi üzerine inşa edilen Yeni Ekonomi Programı’nın başarılı olmasını diliyorum. Bu program makroekonomiye odaklanmış vaziyette”.

Şaban A. Karamehmetoğlu, sektörlerin kendilerine özgü sorunları olduğunu, en önemli konuların başında istihdam geldiğini, istihdamda inşaatla birlikte düşünüldüğünde lider sektör olduklarını söyledi.

Bu kapsamda, Hükümetle istişare ederek ve birlikte çalışarak, önemli adımlar atılmasını sağladıklarını dikkat çeken Karamehmetoğlu, Kısa Çalışma Ödeneğinde mevzuatın değiştiğini ve İşverene Asgari Ücret Desteğinin yeniden başlatıldığını anlattı.

25 Şubat’ta “Burası Türkiye Burada İş Var” sloganıyla, İstihdam Seferberliği 2019’u başlattıklarını belirten Karamehmetoğlu, “Sonrasında yine hükümetimizle bir araya geldik. İstihdamı ödüllendiren tarihi destekler çıkmasını sağladık. 30 Nisan’a kadar yapılacak her yeni istihdamda, maaş-vergi-prim devletten. Sonrasında da, en az 9 ay vergi ve prim ödemiyoruz. Yani, sağlayacağınız her 1 ilave istihdam için, size yılda yaklaşık 20 bin lira destek geldi. Bunlarla ilgili detay bilgilere, TOBB web sayfasından, veya Odalarımızdan ulaşabilirsiniz” dedi.

İş mahkemelerinde önemli sıkıntılar yaşandığını hatırlatan Karamehmetoğlu şunları kaydetti: “Davalar hem uzun sürüyor, hem de işverenler hep haksız çıkıyordu. Bizim çabalarımız sonucu, 2018'de işçi-işveren uyuşmazlıklarında, arabuluculuk zorunlu kılınmıştı. Sonrasında 2019’da ticari uyuşmazlıklarda da arabuluculuk zorunlu hale getirildi. Eskiden bir dava 2-3 yıl sürebiliyordu. Arabuluculukla, çoğunlukla 1 haftada, ama en fazla 2 ayda çözüm sağlanabiliyor. Arabuluculuk aynı zamanda bir kazan-kazan yöntemi. Taraflar helalleşerek ayrılıyor. Böylece arabuluculuk toplumsal barışa da katkı sağlıyor. Sonuçlara baktığımızda, İşçi-işveren arasındaki anlaşmazlıklarda, 350 bin dosyanın yüzde 70’inde, taraflar, zorunlu arabuluculuk sayesinde anlaştı. İşte biz de TOBB olarak, hem arabuluculuk hem de tahkimin, ülkemiz genelinde ve iş dünyamızda yaygınlaşmasına gayret ediyoruz. Bu kapsamda, önce kendi bünyemizde TOBB tahkimini kurduk. 81 İl’deki Odalarımızda da, Tahkim ve Arabuluculuk Merkezleri açmaya başladık. Bütün işverenlere, önce bunları kullanıp, sorunlarını çözmeye çalışın diyoruz. Kamu ve özel sektör, istişare içinde hareket etmeye devam ederse, pek çok sıkıntıyı birlikte çözebiliriz. Bunun için TOBB bünyesinde faaliyet gösteren sektör meclislerimiz çok önemli birer araç. Sektörümüzün sorunlarını ve bu sorunları çözmek için önerilerimizi toprak ürünleri sektör meclisimiz üzerinden hükümet üyelerimize etkin bir şekilde iletmeye devam etmeliyiz”.