93
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •
www.tobb.org.trİPADLERİ YOKTU:
Orhun anıtlarına
gittiğimizde yol yoktu. Orada ferman edildi,
'bu yol yapıla'. O yol, Bilge Kağan yolu asırlar
sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından
yapıldı. Hoca Ahmet Yesevi'nin Dergâhına
vardığımda, onun tefekkür için 63 yaşında
girdiği ve bir daha çıkmadığı çilehaneye
girip bir gece yarısı, neredeyse sabaha
kadar kaldığımızda, Yesevi'nin elinden el
alıp, Anadolu'ya doğru yürüyen Horasan
erenlerini tek tek hissediyorsunuz. O
erenlerin ellerinde İPad veya cep telefonları
yoktu. Ama gönüllerinde bütün insanlığı
kuşatan bir iman deryası vardı.
AHMEDİ SANİ:
Babam, bana dedemin
adını koyduğunda kulağıma ezandan sonra
Ahmedi Sani dediğini söylerdi. BendeAhmedi
Hani'nin büyük dedemden yansıdığı ya da
vefat eden amcamdan geldiğini sanırdım,
seneler sonra Hoca Ahmed Yeseviyi
okuduğumda Hoca Ahmedi Yesevi'nin
de Ahmedi Hani olarak adlandırıldığını
bildiğimde aslında bana ismini verirken Hoca
Ahmed Yesevi'nin ismini vermek istediğini o
zaman idrak ettim.
DEDEMKORKUTNEYAPARDI?:
Yaklaşık
6 yıl başmüvaşir olarak çalıştığımda
Başbakanlıkta, hep şöyle düşünürdüm,
herhangi bir şekilde bir konu istişare
edildiğinde, acaba Dedem Korkut ki bir
başmüşavir gibi de aynı zaman bir nasihat
ehlidir, bir irfan ehlidir Oğuz beylerine, bu
anlamda bir müşavirlik yapmıştır, acaba
Dedem Korkut olsa ne derdi? Bu durumda
acaba Nizamülmülk nasıl bir tavır takınırdı?
Öfkelendiğim anda ne derdi? Fevri karar
almak durumunda kaldığımda hangi ahlaki
nasihati yapardı? Bunları kendi kendime
sormayı hiç ihmal etmemeye çalışıyorum.
'DEDEM KORKUT NE DERDİ?'
Dede Korkut Kitabı Baskısı Tanıtım’ında
konuşan
Başbakan
Davutoğlu:
"Cumhurbaşkanımıza, 6 yıl başmüvaşir
olarak çalıştığımda hep şöyle düşünürdüm:
Bir konu istişaresinde, acaba Dedem Korkut
ki bir başmüşavir gibi de aynı zaman bir
nasihat ehlidir, acaba Dedem Korkut olsa ne
derdi?"
BASINDA TOBB - MART 2015