27
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •
www.tobb.org.trDAHA İYİ BİR GELECEK, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER -XV-
Elimizin altındaki bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler artık yaşamımızın olmazsa
olmazı haline geldi. Artık İnternet olmayan bir iş hayatı düşünemez hale geldik.
Önümüzdeki dönemde internet ekonomisinin sadece G20 ülkelerinde yılda yaklaşık
yüzde 8 büyümesi bekleniyor. Eğer İnternet ekonomisi bir ülke ekonomisi olsaydı
dünyada beşinci sırada olacaktı. Büyüme hızı Çin’den daha yüksek olacaktı.
İnternet bir iş sektörü olarak kabul görseydi, küresel gayri safi milli hâsıladaki ağırlığı
tarım ve hizmetlerden daha fazla olacaktı.
Bundan 10 sene önce, yani 2005 yılında, küresel nüfusun 6’da biri, yani yaklaşık 1
milyar kişi Internet kullanıcısıydı. Bugün ise bu rakam 3 milyarı aştı. 5 yıldan kısa
bir süre içerisinde bu rakam 4 milyara çıkacak. Ancak bir de madalyonun öteki yüzü
var. Bize çok normalmiş gibi gelen İnternet’e dünya nüfusunun yarıdan çoğunun hiç
erişimi yok. Bu rakam 4,2 milyar insana tekabül ediyor. Afrika’da İnternete erişim
oranı %13’e iniyor.
G20 dönem başkanlığı gündeminin ilk sıralarında yer alan en az gelişmiş ülkelerde,
bu yılın sonunda internet erişimi oranının ise %10’unun altında kalması bekleniyor.
İnternet’e erişimi olan büyük bir çoğunluk da İnternet’i iş yapmak için değil, sohbet
etmek için kullanıyor. Çünkü İnternet üzerinden iş yapmak yeni beceriler edinmeyi
gerektiriyor.
Yani İnternet bir yandan yeni fırsatlar getirirken, bir yandan da dünyada yeni
uçurumlar oluşturuyor. En tehlikeli uçurum da KOBİ’ler için. Yapılan araştırmalar
gösteriyor ki, KOBİ’lerin büyümesinin temelinde inovasyona yönelik yatırımlar var.
Bunun yolu da dijital teknolojilerin etkin kullanımından geçiyor. Bu teknolojileri etkin
kullanamayan KOBİ’ler rekabet yarışında geride kalacak.
Sadece KOBİ’ler de değil, tüm sanayi sektörü bir yeniden yapılanma sürecinden
geçiyor. Dünya yeni bir sanayi devrimini yaşıyor. Almanya buna Sanayi 4.0 diyor,
ABD’de ise İkinci Makine Çağı ifadesi tercih ediliyor. Ya da bizim bugün kullandığımız
gibi Üçüncü Dalga, yani Üçüncü Sanayi Devrimi diyenler de var. Adına ne dersek
diyelim, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sanayiyi yeniden şekillendirdiği bir dönemi
yaşıyoruz.
Birinci Sanayi Devrimi, buharın enerji üretiminde kullanılmasıyla başlamıştı, İkinci
Sanayi Devrimi Henry Ford’un seri üretimiyle hayatımıza girmiştir. Üçüncü dalgayı
ise bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ortaya çıkardı.