Previous Page  188 / 546 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 188 / 546 Next Page
Page Background

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği • www.

tobb.org.tr

73. GENEL KURUL

188

geleceğimiz için reform, ortak akıl, kararlılık,

sonuç odaklı yönetim, daha çok üretim, daha

çok istihdam, Türkiye bizim sevdamız” döviz

ve pankartları dikkat çekti. TOBB’un Türkiye

tanıtımı ve hizmetleriyle ilgili filminden sonra

konuşmasını yapan Rifat Hisarcıklıoğlu,

ülkedeki teröre ve reel sektörün çektiği

sıkıntılara vurgu yaptı. Yeniden alevlenen

terör olayları sebebiyle Doğu ve Güneydoğu

Anadolu’daki iş dünyasının büyük sıkıntılar

yaşadığını ifade edenHisarcıklıoğlu, “Kepenk

açamayan esnafımız, siftahsız KOBİ’miz,

evine ekmek götüremiyor. Terörle sonuna

kadar mücadele edeceğiz. Bunu yaparken

bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın da

yanında olacağız” dedi.

TERÖRE DUR DEMELİYİZ

Teröre göz yuman, taviz veren, destekleyen

her kim olursa milletçe dur demenin

gerekliliğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu,

“Açık söylüyorum, bu kirli oyunun karşısında

78 milyon birlikte dikiliriz. Terör üretenleri

de bu topraklarda barındırmayız. Sevgi

dini olan İslam’ı teröre alet eden riyakarlar,

etnik fitne çıkarmak isteyen hain odaklar,

şehirlerimizi terörize etmeye çalışıyorlar.

Bu topraklarda yaşayan herkes birbirinin

kardeşi, komşusu, akrabası. Çünkü Türkiye

hepimizin. Siyasetin yeri meclistir. Terörün

iyisi, kötüsü olmaz. Terörün küçüğü büyüğü

olmaz, terörün dini, ırkı, milleti, mezhebi

olmaz, Terör insanlık suçudur, istisnasız

amasız herkes lanetlemeli” diye konuştu.

Terörle mücadele kapsamında ekonomik

olarak onlara yeni çözümler üretmek zorunda

olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, bölgede iş

dünyasının yeniden eski haline dönebilmesi

için vergi, prim ve kredi ödemelerinin

ertelenmesine ihtiyacın olduğunu, çek, senet

ve kredi ödemeleri yapılamadığından pek çok

esnafın sicilinin bozulduğunu, buna yönelik

acil düzenlemelerin yapılması gerektiğini

kaydetti.

KİLİS’E BARIŞ ÖDÜLÜ VERİLMELİ

Hisarcıklıoğlu, Kilis’in nüfusunun 130 bin

olduğunu, mülteci sayısının da nüfusu

kadar olduğunu belirterek, “Bu boyutta bir

yardımlaşma, dayanışma ve ev sahipliğinin

dünya tarihinde örneği yok. Kilisliler insanlık

destanı yazıyor. Buradan tüm dünyaya

sesleniyorum. Eğer Nobel Barış ödülü

hakkıyla belirleniyorsa, bu sene tek aday var

o da Kilis’tir” dedi.

TOBB’DAN BANKALARA ÇAĞRI

Reel sektörün rekabet gücünü korumak için

istihdam üzerindeki mali yüklerin daha da

indirilmesi gerektiğini, istihdamı cezalandıran

uygulamalardan vazgeçilmesini isteyen

Hisarcıklıoğlu,

finansmana

erişim

konusunda da bankaları vicdanlı olmaya

çağırdı. Hisarcıklıoğlu, “Finansmana erişim

noktasında, firmalarımızı bankalara bağımlı

olmaktan kurtaralım. Reel sektörümüzün

yüksek faizlerle komisyonlarla mağdur

edilmesine de artık bir çare bulalım.

Bankalarımız, fedakarlığı hep bizden, reel

sektörden beklemesin. Şimdi sıra onlarda.

Bu salon olmazsa, bankalar da olmaz” diye

konuştu.

GİRİŞİMCİNİN HAYATI KARARMASIN

Türkiye’nin

geleceğinin

girişimcilerde

olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu,

“Peki, haksız yere bir girişimcinin hayatını

karartmanın bedeli olmayacak mı? Nasıl bir iş

hayatında hata yapınca bedelini ödüyorsak,

hatalı ve keyfi denetimlerle bizleri zarara

sokmanın da bir bedeli olsun. Üreten, alın teri

döken girişimcimizi, bürokrasinin, denetçinin

insafına bırakmayın. Hesap vermeden

hesap sorabilen bir tek Allah’tır. Keyfi hesap

soranlar da hesap versin istiyoruz” ifadelerini

kullandı.

KATILIMCI VE UZLAŞMACI OLMALI

Yapılacak yeni anayasa konusunda da

görüşlerini aktaran Hisarcıklıoğlu, yeni

anayasanın katılımcı bir yaklaşımla,

uzlaşarak yapılması gerektiğini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, “Yeni anayasada milletimizin

olmazsa olmaz değerleri, demokratik, laik,

sosyal bir hukuk devleti yapımız korunmalı.

Bu süreçte ülkede kavganın değil huzurun,

çatışmanın değil diyalogun hakim olmasını

sağlayalım. Demokrasiyi ve kalkınmayı

sekteye uğratacak bir girişimin de karşısında

duralım. Biz insanların fikri, giyimi, kimliği

üzerinden ayrılmadığı bir ülke hayal

ediyoruz. Doğduğumuz şehirler, inancımız,

fikrimiz farklı olabilir. Bu ülkenin sorunları

da zenginliği de bizim. Türkiye hepimizin”

şeklinde konuştu.