Previous Page  55 / 80 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 55 / 80 Next Page
Page Background

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği • www.

tobb.org.tr

55

DAHA İYİ BİR GELECEK, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER XVI.

İstihdamı teşvikte Türkiye dünya çapında bir inisiyatif başlatıyor. Niye buna ihtiyaç

duruldu? Türkiye nüfus artış hızından dolayı istihdamı öncelikli mesele kabul etmesi

gereken bir ülke. Son 10 yılda (2005-2015) ülke nüfusuna 9,5 milyon kişi ilave

olunurken istihdam piyasasına giren insan sayısı 8 milyon kişi arttı.

Yine son 10 yıl itibariyle ülkemiz 7 milyon kişiye ilave istihdam imkânı sağlamış

durumda. Demek ki ortalama her sene 700 bin kişi iş bulabiliyor. Hedefimiz istihdam

seferberliğiyle bu kapasiteyi 2 katının üzerine çıkarmak. Türkiye şimdi mevcudu

koruması, olanı yarına hasarsız aktarması gereken bir sürecin içinden geçiyor.

Bunun içerden ve dışarıdan kaynaklanan nedenleri var.

Dünya ekonomisi tam altı yıldır uzun dönem ortalamasının altında bir hızla büyüyor.

2017 yılı da böyle olacak. Küresel yavaş büyümenin etkisini Türkiye’de hissedecek.

Dünyada Brexit ve Trump ile birlikte, küresel yavaş büyümeye bir de ek belirsizlikler

eklendi. Şimdi daha önce haritası çıkarılmamış bir alandan geçiyoruz bir nevi,

sürprizlere hazırlıklı olmak lazım.

Müdebbir tacir gibi davranmanın öneminin arttığı bir süreçten geçiyoruz. Türkiye

ekonomisi dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ve öyle de kalmalıdır. Türkiye

dışa açılarak, dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçası haline gelerek zenginleşti.

Bunu unutmayalım. Kişi başına gelir 1980’lerin 1500 dolarından bugünlerin 10 bin

dolarına bu sayede çıktı. Ne zaman ki küresel kriz ortaya çıktı, işler zorlaşmaya

başladı, neden? Amerika’nın krize girmesi bir dert, krizden çıkması ise ayrı bir dert.

2008’de ilkini yaşadık, şimdi ikincinin etkilerini hissedeceğimiz bir sürecin içindeyiz.

Türkiye’nin bundan sonraki ekonomik sıçrayışına hazırlık yapmak üzere elimizdekini

korumak zorundayız.

Bugün geldiğimiz noktadan daha iyi bir yere ulaşabilmek için elimizdekini muhafaza

etmemiz gereken bir geçiş döneminin içindeyiz. Unutmayalım bugün ekonomik

yavaşlama bir tek Türkiye’nin derdi değil. Küresel yavaşlama, küresel belirsizlikler

herkesin derdi. Ancak bu dönem de geçecek.

Şimdi dünyanın yeniden kurulduğu, dengelerin yeniden tesis edildiği bir geçiş

sürecinin içindeyiz. Dünya yeniden kurulurken, önceliği elimizde olanı korumaya

vermemizden daha doğal ne olabilir. Toz duman dağıldığında, adımlarımızı kararlı

ve hızlı bir biçimde atabilmek için bugünlerde gücümüzü korumaya ihtiyacımız var

doğrusu.