49 / 80
49
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •
www.tobb.org.trDAHA İYİ BİR GELECEK, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER -XV-
2015 yılı Türkiye açısından gerçekten önemli bir yıl. 2 genel seçimin arkasından
kurulacak yeni hükümetle birlikte, 2019’a kadar Türkiye’nin yol haritası belirlenmiş
olacak.
Bu yıl aynı zamanda, Türkiye’nin G-20, Türk özel sektörünün de TOBB üzerinden
B-20 Başkanlığını üstlendiği bir yıl. G-20 demek, dünya nüfusunun 3’te 2’si; dünya
ticaretinin yüzde 75’i, ekonomik üretiminin yüzde 85’i demek. Yani temsil gücü
oldukça yüksek bir platform.
Hem gelişmiş ülkeler, hem de belli başlı gelişmekte ülkeler var ve tüm kıtalar temsil
ediliyor. Ve bu güçlü temsil, G-20’yi siyasi meşruiyet zemini kuvvetli bir yapı haline
getiriyor. G-20 etrafında anlaştığımız, sonuç bildirgesine giren her unsur, kolaylıkla
dünya çapında diğer platformlara da aynen taşınabiliyor.
Türkiye’nin dönem başkanlığımızda üç önemli öncelik ilan ettik. Bu önceliğimiz
İngilizce “İ” harfiyle başlayan üç kelimeden oluşuyor; kapsayıcılık, uygulama ve
yatırımlar (inclusiveness, implementation, investment).
Bu üç önceliğimiz G-20 üyeleri arasında çok geniş kabul gördü ve dünya ekonomi
gündemine yerleşti. Ayrıca bir ilki gerçekleştirdik ve KOBİ’ler için yeni bir küresel
temsil ve destek mekanizması oluşturduk. TOBB ve ICC, birlikte, İstanbul’da Dünya
KOBİ Forumu’nu (WSF) kurduk. WSF ile ilk defa dünyada KOBİ’lerin ortak sesini
duyuran, uluslararası platformlarda KOBİ’lerin beklentilerini, görüşlerini, şikâyetlerini
ileten bir yapı hayata geçmiş oldu.
Bu hafta başında tamamlanan G-20 2015 Türkiye zirvesi, bugüne kadar ki en
geniş katılımlı ve en çok yeniliğin ortaya çıktığı zirve olarak, başarıyla tamamlandı.
Türkiye’nin yenilikler kattığı ve ortaya koyduğu yenilikleri de G-20 üyelerinin kabul
ettiği, sahiplendiği bir başlangıç yaptık.
Bundan sonraki dönemde, uygulamaya ağırlık verdiğimiz bir süreci yaşamalıyız.
Buna da gerçekten çok büyük ihtiyaç var. Zira dünya geneline baktığımızda,
maalesef henüz dünyayı kapsayan, dengeli, sürdürülebilir bir büyüme göremiyoruz.
Yine dünya ticaretine baktığımızda, kriz öncesi döneme göre, dünya ticaretindeki
artış oranları, yarı yarıya düşmüş durumda. Yani dünya ticaret hacmi eskisi gibi
büyümüyor ve toparlama hala zayıf. Ekonomik büyümeye baktığımızda, ABD hariç
hemen her ülke de bir yavaşlama veya sıkıntı söz konusu.
Büyüme yetersiz olunca, küresel çapta işsiz sayısı bu yıl 204 milyona ulaştı ve
rekor kırdı. Küresel krizin başlangıcından bu yana işsiz sayısı 31 milyon kişi artmış.