TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016
31
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /
www.tobb.org.trülkemizin de bulunduğu pek çok ülkeye karşı, farklı ürünlerde ithalatı kısıtlayıcı
soruşturmalar açmıştır. Avrupa Birliği de, bir taraftan ithalatı sınırlamaya yönelik
soruşturmalara ağırlık verirken, soruşturmaların ithalatı engelleyecek sonuçlar ortaya
çıkarmasını teminen, soruşturma süreçlerini AB’li üreticiler lehine geliştirmeye
yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Çelik ürünleri ihracatı en fazla ticari önlemle karşı karşıya kalan ülke konumunda
bulunan Çin’in agresif ihracat politikaları sebebiyle, son zamanlarda ABD, Kanada,
Avrupa Birliği, Avustralya, Meksika, Güney Kore, Japonya, Malezya ve Brezilya gibi
ülkeler Çinmenşeli çelikürünleri ithalatına vergi uygulama kararı almış bulunmaktadır.
Çin’e karşı alınan tedbirler, dünya çelik piyasasında esasen var olan korumacı yapının
daha da derinleşmesine yol açmıştır. Çin’in dünya çelik piyasasında artan faaliyetleri
karşısında, son olarak ABD de, Çin’den yapılan soğuk haddelenmiş sac ithalatına %
265 oranında telafi edici vergi uygulama kararı almıştır. Bu durum Çin Hükümeti’ni,
Çinli üreticilerin uluslararası piyasadaki tahrip edici yaklaşımlarına gösterilen tepkiyi
sınırlandırabilmek için, mahalli idarelerin etkilerini azaltmaya yönelik arayışlara
yöneltmiştir. Dünya çelik sektörünün baskısı altında bulunan Çin, 2020 yılına kadar
100-150milyon ton kapasite azaltımına gitmeyi hedeflediğini açıklamıştır. Büyük çelik
üreticisi ve tüketicisi ülkeler, bir taraftan ticari korunma önlemleri ile Çin’den yapılan
ithalatı sınırlandırmaya gayret gösterirken, diğer taraftan da, Çin’in piyasa ekonomisi
statüsünü elde etmemesini teminen yoğun bir şekilde girişimlerde bulunmaktadır.
Niketim, DTÖ nezdinde yapılan anlaşmalara göre, 2016 yılının Aralık Çin’in piyasa
ekonomisi statüsünü kazanması planlanırken, başta ABD ve AB olmak üzere, Çin’in
piyasaları bozucu uygulamalarından zarar gören tüm ülkelerin gayretleri sonucunda,
Çin halen piyasa ekonomisi statüsü dışında değerlendirilmektedir.
OECD öncülüğünde gerçekleştirilen toplantılarda, dünya çelik sektörünün, sektörde
devam eden krizin diyalog ile çözülmesi ve bu konuda da tüm sorumluların üzerine
düşeni yerine getirmelerinin temini çağrılarına Çin’in katılım sağlamaması ve sektörde
yaşanan sorunlardan sorumlu olmadığını, sektöre herhangi bir devlet desteği
vermediğini ileri sürmesi, çelik piyasalarının geleceğine ilişkin endişeleri arttırmıştır.
Bu durum, Çin ile ikna edici bir şekilde mutabakata ulaşmanın yegane yolunun,
diğer ülkelerde olduğu gibi her türlü koruma tedbirinin bir an önce uygulamaya
aktarılmasından geçtiğini ortaya koymaktadır.