30.11.2021 / Ankara
Sempozyuma Yavuz’un yanı sıra; Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ve fakültenin öğrencileri ile bazı yüksek mahkeme üyeleri katıldı.
TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, yatırım ortamının en önemli unsularından birinin sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin garanti altına alınması olduğunu vurgularken, şöyle konuştu:
"Bireysel başvurular, temel hak ve özgürlükleri kamu tarafından ihlal edilen bireylerin temel haklarının korunması açısından önem arz ediyor. Piyasa ekonomisinin tam işleyebilmesi için devletin kişilerin yaşama, mülkiyet ve serbest girişimcilik haklarını garanti etmesi gerekir. Hem demokrasi hem de piyasa ekonomisi, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere dayanmaktadır. Rekabete dayalı piyasa ekonomisinin kurulması bakımından mülkiyet hakkı, sanayi ve ticaret özgürlüğü, sözleşme serbestisi ve kanun önünde eşitlik ilkeleri vazgeçilmez koşullardır."
Kültür ve inançlarında hukukun yerinin çok önemli olduğuna işaret eden Yavuz, “Biz mülkün temelinde Adaletin olduğuna inanan bir milletiz. Bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız.
Haklının güçlü olması için çalışmalıyız” dedi.
Oda-Borsa Camiasının temelini oluşturan Ahilikte de, ticari ihtilafları Ahilerin çözdüğünü hatırlatan Faik Yavuz, sonradan bunun unutulduğunu, Avrupa’nın kendilerinden alıp geliştirdiğini söyledi. TOBB olarak bu işe sahip çıkmaları sonrasında, önce iş-işveren uyuşmazlıklarında, sonra ticari davalarda, en son olarak da tüketici davalarında, arabuluculuğun zorunlu hale getirildiğini kaydeden Yavuz, iş dünyasının desteğiyle de her geçen gün kullanımının arttığını bildirdi.
Faik Yavuz şunları söyledi: “TOBB bünyesinde, UYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi’ni faaliyete geçirdik. Odalarımızda arabuluculuk ve tahkim merkezlerinin sayılarını artırdık. 1991’den bu yana TOBB Tahkim Divanı ile üyelerimizin uyuşmazlıklarının hızlı ve etkin çözümüne destek olduk.
Yine TOBB olarak kurucuları arasında yer aldığımız İstanbul Tahkim Merkeziyle, İstanbul’un tüm bu coğrafyanın tahkim merkezi olması için çalışmaya başladık. İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası ile İslam dünyasında tahkimin etkin şekilde kullanılması için adımlar attık.
İslam Odası Tahkim Merkezi’nin İstanbul’da faaliyete geçmesini sağladık. Yatırım ortamının en önemli unsularından biri, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin garanti altına alınmasıdır. Bireysel başvuru yolu da temel hak ve özgürlükleri, kamu tarafından ihlal edilen bireylerin başvurdukları ve temel hakların korunması açısından önem arz eden bir usuldür. Piyasa ekonomisinin tam işleyebilmesi için devletin kişilerin yaşama, mülkiyet ve serbest girişimcilik haklarını garanti etmesi gerekir.
Hem demokrasi hem de piyasa ekonomisi, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere dayanmaktadır.
Rekabete dayalı piyasa ekonomisinin kurulması bakımından mülkiyet hakkı, sanayi ve ticaret özgürlüğü, sözleşme serbestisi ve kanun önünde eşitlik ilkeleri vazgeçilmez koşullardır. Tabii bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne bir teşekkür borçluyuz. Verdiği ihlal kararları mülkiyet hakkının korunması açısından önemli gelişmelere yol açtı. Ben insanı öznesi yapan tüm hukukçularımıza bir vatandaş olarak ve Türk iş dünyası adına teşekkür ediyorum.”
- Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan da konuşmasında, bireysel başvurunun bir temyiz yolu olmadığını belirterek, "Bireysel başvuru, kamu gücünün neden olduğu hak ihlali iddiasının incelendiği bir hak arama ve anayasallık denetim birimidir" ifadesini kullandı.
Gökcan, 2012'den itibaren Türk hukuk sisteminde bireysel başvurunun uygulanmaya başladığını, bu kapsamda Anayasa Mahkemesine bugüne kadar 350 bine yakın bireysel başvuru yapıldığını bildirdi.
Anayasa Mahkemesinin 290 binden fazla başvuruyu karara bağlandığını ifade eden Gökcan, bunlardan yaklaşık 15 bin kararın ihlal yönünde olduğunu söyledi. Gökcan, bunların yüzde 62,5'inde adil yargılanma hakkının ihlaline hükmedildiğini bildirdi.
Anayasa Mahkemesine, diğer ülkelerdeki anayasa kurumlarına olandan daha fazla başvuru yapıldığına işaret eden Gökcan, bunun sebebinin bireysel başvurunun "temyiz yolu" olarak görülmesinden kaynaklandığını dile getirdi.
Gökcan, şöyle devam etti:
"Bireysel başvuru bir temyiz yolu değildir. Anayasa Mahkemesi de bireysel başvuru yoluyla adli veya idari uyuşmazlıkların temyiz incelemesini yapan bir merci değildir. Bireysel başvuru, kamu gücünün neden olduğu hak ihlali iddiasının incelendiği bir hak arama ve anayasallık denetim birimidir. Anayasa Mahkemesi bu anayasal denetimde herhangi bir hukuka aykırılığın tespitiyle ilgilenmemekte, yargısal sürece ilişkin temel hak ihlalinin var olup olmadığı sorununa odaklanmaktadır."