Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

- TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Öztürk

TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk, eğitim sektörünün önemli konu başlıklarını ele almak üzere toplandıklarını hatırlatarak, “Kalkınmanın ve zenginleşmenin ana unsuru beşeri sermaye.

Yani öğrenmeye aç, yeniliğe açık, sorgulayan ve hayal kuran; yetkin insanlar. Bunun bilinciyle eğitim camiamızın yanında olmaya, elimizden gelen her türlü desteği vermeye çalışıyoruz, vermeye de devam edeceğiz” dedi.

TOBB olarak daha önce 81 İlde 81 Okul projesi ile ülkenin tamamına okul kazandırdıklarını belirten Selçuk Öztürk, “Çok kısa bir süre önce, 3 Şubat’ta yine bu salonda, Sayın Milli Eğitim Bakanımızın teşrifleri ile imzalanan “Ulusal Eğitime Katkı Protokolü” ile 154 ilçede 154 okul yapmak üzere harekete geçtik. Böylece TOBB olarak ülkemize kazandırdığımız eğitim tesisi sayısı 307’ye yükselmiş olacak. Eğitime yapılan yatırımdan asla zarar edilmeyeceğinin bilinciyle, ülkemizin geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin, son yıllarda özel sektör ve kamu işbirliğinde eğitim alanında büyük atılımlar yaptığını söyleyen Öztürk şöyle konuştu: “Geçmişte özellikle eğitim kurumlarımızdaki altyapı iyi durumda değildi. Yani hem derslik sayısı çok yetersizdi, hem de mevcut okulların fiziki şartları olması gerektiği gibi değildi. Derslik sayısı ve okullarımızın fiziki ve kısmen teknolojik altyapısı bakımından çok iyi bir noktaya geldik. Devletimizin ve okul kurucularımızın gayretleri ile daha da iyi olacak.”

-Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Şensoy

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy da konuşmasında toplumun tüm kesimlerinin eğitim için biraraya gelmesinin eğitimde kalite artışına katkı sağlayacağını ifade etti. Şensoy, eğitim sisteminin kamu ve özel eğitim kurumları ile bir bütün olarak görülmesi gerektiğine vurgu yaparak, özel eğitim kurumlarının sistemin önemli bir yükünü üstlendiğini ve 11 bin 39 özel eğitim kurumunda, toplam öğrencilerin yüzde 9’unun eğitim gördüğünü söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın faaliyetleri ve çalışmalarına ilişkin bilgi veren Sadri Şensoy, okul öncesi eğitim alanında bir seferberlik başlattıklarını kısa sürede 86 yeni ana okul inşa ettiklerini anlattı.  Şensoy, okullaşma oranını okul öncesi eğitimde yüzde 90’a ulaştırdıklarını bildirdi.

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı ve TOBB arasında imzalanan protokolü hatırlatan Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy “154 ilçeye 154 yeni okul yapılacak. Bunun için TOBB’a çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Mesleki eğitim konusunda da ciddi hamleler gerçekleştirdiklerini ifade eden Şansoy, bu konuda da TOBB’un yine en önemli paydaşları olduğunu ve eğitim-öğretim ve istihdam döngüsünü işlevsel hale getirdiklerini kaydetti. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, “İşbaşı eğitimi ve stajlarla sektörü bizzat işin içine sokuyoruz” diye konuştu.

- TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Başkanı Ekinci

TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Başkanı Dr. Yusuf Ekinci de Türkiye’nin, yirmi birinci yüzyılda dünyanın ilk on ülkesinden biri olacağına inananları rüya görmekle suçlayanların bulunduğunu ancak tarihte Türklerin her zaman zorları başardığını anlattı.

Türkiye’nin, 99 yılda çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için büyük gayret sarfettiğini belirten Ekinci, bu gelişmenin itici güçlerinin; demokrasi, eğitim ve bilim olduğunu söyledi.

Meclis Başkanı Ekinci şöyle konuştu: “Şimdiye kadar, genelde, ‘kaliteli eğitim’ denilince; öğretmene düşen öğrenci sayısı, sınıf mevcutları gibi eğitiminin kalitesine tesir eden maddi unsurlar üzerinde duruldu. Kalite bunlarla sınırlı değildir. Bir eğitimin kalitesini, önceden belirlenmiş amaçlara ulaşmada gösterdiği başarı, bu amaçların toplumun ihtiyaçlarını ve beklentilerine uygunluğu belirler. Eğer, eğitimin amaçları belirlenirken hata yapılmış ise en mükemmel uygulamalar bile kaliteli eğitim olarak değerlendirilemez. Kaliteli eğitim öğrenci merkezlidir. Bütün derslerin ve ders dışı eğitim faaliyetlerinin, öğrenciye; ondan beklenilen bilgi, beceri, tutum ve davranışı kazandırmaya yönelik olarak düzenlenmesi esastır. Dersler amaç değil, araçtır. Öğrencilerde kalıcı olması istenilen tutum ve davranış ve yeterlilikler farklı yöntemlerle de olsa, bütün derslerde verilir.”

Günümüzde dijitalleşme ve yapay zekâya büyük ilgi gösterildiğini ve yatırım yapıldığını dile getiren Ekinci, öğrenmedeki yükselişin bu kurgunun temel dayanağını oluşturduğundan söz etti. Dr. Yusuf Ekinci, “Ülkemizin genç ve dinamik nüfusunun sosyal ve ekonomik kalkınma açısından fırsata dönüşebilmesi için öncelikle iki hususun göz önünde bulundurulması gerekir. Bunlardan ilki Türkiye’ de her öğrencinin asgari yeterlik düzeyine erişmesini garanti altına alacak bir sistem geliştirmek, ikincisi ise dünyayı ve birbirini anlayabilen bir gençliği inşa etmektir” ifadesini kullandı.