TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Deri sektörünün sorunları masaya yatırıldı


24.11.2012 / 



TOBB Türkiye Deri ve Deri Ürünleri Meclisi Başkanı Hakkı Matraş, Meclis Başkan Yardımcıları Ender Yazıcıoğlu ve Lemi Tolunay ile Meclis Üyesi Erdal Matraş, Bloomberg HT kanalında Prof. Dr. Kerem Alkin ve Ali Çağatay moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sektör Meclisleri” programında deri ve deri ürünleri sektörünü ele aldılar. ​ ​

 

TOBB Türkiye Deri ve Deri Ürünleri Meclisi Başkanı Hakkı Matraş, sektörün deri sıkıntısı çektiğini belirterek, “Gerek ülkemizdeki hayvan sayısının darlığından, gerek tüm dünyada da aynı sıkıntının var olmasından ötürü, ham deri fiyatlarının yüksek olmasından ötürü bizler tabi bu dünyadaki deri burhanından etkileniyoruz, fiyatlarımız yüksek” dedi.

Çin’in kalitesiz üretim yapmasına rağmen dünya deri sektörünü sıkıntıya soktuklarını anlatan Matraş, dünyadaki büyük ekonomik sıkıntıdan ötürü, derinin kalitesinde hakikaten dünyanın kralı olan İtalya’nın da sıkıntı yaşadığını söyledi.

Derinin dünya borsalarında çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Hakkı Matraş, 1980’den bu yana deri fiyatlarının tıpkı altında ve kıymetli madenlerde olduğu gibi çıkıp düştüğüne defalarca şahit olduklarını anlattı.

Hayvancılığın eti için yapıldığını belirten Matraş, derinin de altın kadar kıymetli olduğuna işaret ederek, “çok büyük bir sanayinin en büyük ana ham maddesi olduğuna göre ona da gereken değeri vermek lazım. Özeni göstermek lazım” şeklinde konuştu.

Bir malın kaliteli ve ucuz olabilmesi için verimliliğin önemine dikkat çeken Hakkı Matraş, “Verimlilik nasıl olur peki? Verimlilik devamlı iş gelmesiyle olur. İş gelebilmesi için, benim rekabet gücümün olabilmesi için başlangıçta destekler lazım. Bu destekleri bahşiş olsun diye, aman bedavadan bize para ve ikram yapılsın diye istemiyoruz. Ama mutlak suretle çarkı, volanı döndürmek için teşvikler lazım. Teşvikler verilmiyor mu? Veriliyor ama, akıl ve mantık ölçüleri içerisinde yeteri kadar sipariş gelinceye kadar bunları kısmamak lazım, bunları doğru yerlere kanalize etmek lazım, bu işi takip etmek lazım” dedi.

-Yazıcıoğlu: “Refah, üretimden gelir”

TOBB Türkiye Deri ve Deri Ürünleri Meclisi Başkan Yardımcısı Ender Yazıcıoğlu ise, “Bir ülke kalkınabilir, bir ülke büyüyebilir, ama o kalkınan ve büyüyen ülkede refah olmayabilir. İşte üretim olmasa, sadece ticaret veya sadece bazı hizmet sektörüyle yaptığımız büyümeler sizi refaha götürmeyebilir. Refah, aslında üretimden gelir, üretim yapmak zorundasınız. Yani, üretim bu ülkenin de, dünyanın da bir gerçeğidir” şeklinde konuştu.

Yazıcıoğlu, derinin bazen moda olduğunu, bazen moda olmaktan çıktığını vurgulayarak, “bakarsınız o anda deri bollaşır. Halbuki hayvan aynıdır, kesilen miktar aşağı yukarı aynıdır, ama moda oluşuyla, özellikle otomotivde,  mobilyada, bazı büyük boy kullanılan deri tüketilen yerlerin moda olmasıyla deride bir sıkıntı yaşarız. Yalnız bizdeki sıkıntıların başında dünyada derinin tüketimine bakarsanız yüzde 50’nin üstünde, yüzde 60’a yakını derinin ayakkabıda kullanılır. Halbuki Türkiye’de kullanılan deri miktarı yüzde 30, yüzde 35’leri geçmez. Bu da demektir ki biz Türkiye’de sürekli daha önceki yıllara nazaran biraz daha değişti ama daha ucuz kalemlere, daha ekonomik olan kalemlere kaymışız demektir” dedi.

İşçi sorununun birinci sorunları olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu şunları söyledi: “İkinci sorunumuz krediler, parayla ilgili ekonomik, yani sermaye yetersizliğinden doğan sorundur. Üçüncü sorun da, deriyle ilgili yaşadığımız sorunlardır ki en büyük sıkıntı şu anda işçi sorunudur. Hem diyorsunuz ki bir tarafta işsizlik var, ama diğer tarafta siz işçi bulamıyorsunuz. Çünkü sizin elinizdeki işçi daha düşük bir ücret bile olsa gidip herhangi bir yerde, AVM’de, şurada burada bekçilik yapmayı veya başka bir işte belki daha temiz olduğu için, belki orada rahat ettiği için, belki ortamı çok farklı bulduğu için gidip çalışmayı tercih ediyor. Şimdi siz bunu biraz da çalışma yasalarıyla destekleyince, işte 15 yılını dolduran işçi gelip sizden ayrılabiliyorsa, 15 yılını dolduran her işçi kapınıza geliyor, abi beni işten çıkart. Niye çıkartacağım? İşte ben bir yerde iş buldum, oraya gideceğim”.

-Tolunay: “Gıda sektörü bize ne dikte ederse biz onu kabul etmek zorundayız”

TOBB Türkiye Deri ve Deri Ürünleri Meclisi Başkan Yardımcısı Lemi Tolunay da, hiçbir hayvanın derisi için kesilmediğini belirterek, “Gıda sektörünün bir alt kırılımı. Önce hayvanı gıda sektörü için yetiştireceksiniz, kullanacaksınız, bundan artan malzemeyi alıp biz kullanıyoruz, değerlendiriyoruz. Dolayısıyla, hani bizim dericiler olarak gidip deriyi bulma, seçme şansımız yok. Gıda sektörü bize ne dikte ederse biz onu kabul etmek zorundayız” dedi.

Deri Tanıtım Grubu’nun Türk derisini marka yapmak için çaba sarf ettiğini anlatan Tolunay, “Fakat finansal yetersizlikler dolayısıyla ancak hedef ülkeler seçiyorsunuz. Bu ülkelerde sesinizi duyurmaya çalışıyorsunuz. Bizim şu anda hedef pazarlarımız Çin, İtalya ve Rusya. Çin’de ve İtalya’da 2012 yılında, geçtiğimiz veya içinde bulunduğumuz yıl Çin’de iki tane önemli fuarda, Şangay Fuarında ve Hong Kong Fuarında Türk derisi ile Türk deri markaları adı altında bir tanıtım yaptık. O fuarlarda odak ülkeydik, focus country’dik. Her yer Türk derisiyle ilgili donatıldı. İşte bunu önümüzdeki yıl hem İtalya’da yapacağız, hem Çin’de yapmaya devam edeceğiz. Rusya’ya da yapmaya çalışıyoruz. Dış pazarlarda büyümemiz böyle bir süreç;  çok ani, çok hızlı olmuyor, ama yavaş yavaş yol alıyoruz” ifadelerini kullandı.

-Erdal Matraş

TOBB Türkiye Deri ve Deri Ürünleri Meclisi Üyesi Erdal Matraş ise, Türkiye’nin henüz kendi deri markasını çıkartamadığını ama dünya markaları gözünde bir marka konumuna geldiğini söyledi.





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA