Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclis Başkanı Timur Erk, bir ülkede kimya sanayi gelişmiş ise o ülkenin gelişmiş bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Çünkü kimya sanayi yaklaşık 30’a yakın sektöre ham madde ve ara girdi verir. Dolayısıyla bizimle beraber eğer bugün otomotiv sanayi, tekstil, inşaat gelişmişse Türkiye’de, kimya sanayi kadar gelişmiştir. Dolayısıyla ne yapmamız lazım? Kimya sanayini gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmamız lazım” dedi.

Kimyada ithalat şampiyonu olduklarını belirten Erk, kimya sanayinin rüzgarı arkasına aldığını ve pupa yelken gittiklerini ifade etti.

Erk, kimya sanayindeki bu gelişmenin daha hızlı gitmesi için birtakım girişimlerde bulunulması gerektiğini anlattı.

Yatırım ortamının iyileştirilmesine dikkat çeken Erk, “Bizim iki tane sonu eşme’yle biten sorunumuz var; bir tanesi yerleşme, öbürü kümeleşme. Türkiye’de enerji çok pahalı. Ne yapmak lazım? Elimizden geldiği kadar başka konularda kompanse etmemiz lazım, yani alternatif kollara gitmemiz lazım. Bunun için de ar-ge ve inovasyona çok ciddi destek sağlamamız lazım. Bizim şu anda ihraç yaptığımız ürünler plastik biraz daha iyi. 1,50 dolar, yani bütün ihracat rakamını 18 milyar doları tonaja, kiloya böldüğümüzde öyle bir rakam çıkıyor. Bizim 3-4 dolarları bulur hale gelmemiz lazım Bunun için inovasyon ve ar-ge’ye çok önem vermemiz lazım” dedi.

Anahtar kelimenin, sürdürülebilir rekabetçilik olduğunu vurgulayan Erk, “Artık global bir dünyada yaşıyoruz. Artık uluslar arası aktör olmamız lazım. Eğer hedefimiz 2023’te 500 milyar dolarlık bir ihracat ve bunun için de şu anda yüzde 12’lere çıkmış olan payımız da asgari bir 50 milyar, hatta belki daha fazlası düşünülüyorsa sektörün hedefleri olması lazım. Ne yapmamız lazım? Her yıl yaptığımız hesaplara göre 6-7 milyar dolar yeni yatırım yapmamız lazım. Ama orta vadeli programa baktığımızda önümüzdeki iki senede bununla ilgili çelişen bir durum var, inşallah daha sonraki senelerde bunu kompanse ederiz” şeklinde konuştu.

-Akyüz: “Korumacı politikalar yerine daha aktif politikalar ortaya konmalı”

TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclis Başkan Yardımcısı Murat Akyüz de, kimya sektörünün en az devlet teşviki alan sektör olmasına rağmen, bu seviyelere geldiğini belirterek, “Bu yönüyle kimya sektörünün artık daha ön planda olması gerektiğine inananlardanız. Tabii sektörün ciddi anlamda teşvike ihtiyacı var. Bu yönüyle devlet teşvikleri, son çıkarılan yatırım teşvikleri yeterli mi? Değil, beklentiler çok fazlaydı, onların hepsini karşılayamadı” dedi.

İhracatın arttığı Ortadoğu, Afrika, Rusya ve Güney Amerika gibi ülkelerde Çin ile rekabet ettiklerini vurgulayan Akyüz,  “Biz Avrupa’da belki biraz daha rahatız Çin’e karşı, ama diğer bölgelerde Çin üzerimize tehdit olarak geliyor. Biz kendimizi koruyabiliriz. Ama bu Çin gerçeğini hiçbir zaman değiştirmez” diyerek korumacı politikalar yerine daha aktif politikalar ortaya konmasını istedi.

-Mehmet Fatih Tanrıverdi

TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Fatih Tanrıverdi ise, kimya sektörünün emek yoğun bir sektör değil, sermaye ve bilgi yoğun bir sektör olduğunu söyleyerek, “Dünyanın ilk dört ekonomisine bakıyoruz. Amerika, Çin, Almanya ve Japonya, kimyada da ilk dört. Biz bilgiyi doğru üretmeliyiz. Yani, yatırım ortamının iyileştirilmesinden bahsederken insan gücünden de bahsetmeliyiz. Üniversitelerimizin kalitesinden, bilgi birikiminden, bunları da tamamlamamız lazım. Helvanın malzemeleri hazır ama bunu pişirecek aşçı da lazım. O aşçıları da üretmek lazım. Sadece ocağı yak, kendi kendine pişsin olmuyor. Türkiye bu açıdan aslında nüfusuna da bakarsanız bir ışık vaat ediyor. Ama yeterli mi? Maalesef henüz değil. Bu değerli şeylerden bilginin olması için tabii biraz uygulama olması lazım” dedi.

- Mustafa Yılmaz

TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclis üyesi Mustafa Yılmaz da, “yatırımcı olarak araziye, makine-teçhizata, teknolojiye, enerjiye ve insan gücüne ihtiyacımız var. Bunları dünya çapında oluşturmazsanız, sizin rekabet gücünüz dünya çapında olmaz” şeklinde konuştu.