Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Bu 13 yılda özel sektörün önünü açan, rekabet gücünü arttıran reformlar yapıldığını söyleyen Yavuz, “Bu reformlarla birlikte makroekonomik alanda güçlü bir ekonomi haline geldik. Faizler %60’lardan % 7 civarına indi. Enflasyon % 55’lerden %8’lere indi. Bütçe açığı %12’den %1’e geriledi. Kamu net borç stokunun GSMH’ya oranı %62’den %11’e geriledi. Makro alandaki bu iyileşme ile birlikte özel sektörün önünü açan reformlar da yapılınca özel sektöre dayalı bir büyüme hikâyesi yazdık. Türkiye bu süreçte dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri oldu. Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi oldu” dedi.

-Türkiye ekonomisinden çarpıcı veriler

TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, sadece 12 yıl içinde, Dolar bazında milli gelirin 3,6 kat arttığına işaret ederek şu bilgileri verdi: “2002 yılında 232 milyar dolarken, 2013 yılında 823 milyar dolara ulaştı. Kişi başı milli gelir 3.500 dolardan, 10.800 dolara çıktı. Türkiye bu coğrafyada petrol ve doğal gazı olmadan özel sektöre dayalı olarak zenginleşebilmiş tek ülke. İtalya ile Çin arasındaki en büyük sanayi gücü haline geldik. İhracatımız 12 yılda 4,4 kat arttı. 2002 yılında 36 milyar dolarken, bu yıl itibariyle 158 milyar dolara ulaştı. Bu ihracatın % 93’ü sanayi malı. Şu an dünyada ihracat yapmadığımız ülke kalmadı. İhracatımızın yarısını dünyanın en rekabetçi piyasalarına Avrupa ve Amerika’ya yapıyoruz. Avrupa’da satılan her 3 televizyondan biri Türk malı. Avrupa’da satılan her 4 beyaz eşyadan biri Türk malı. ABD’den sonra 12 farklı otomotiv markasının üretim ve ihracatını yapan tek ülkeyiz. Türkiye bu süreç içinde yatırımlar için de cazip bir ülke haline geldi. Ülkemize 2002 yılına kadar gelen toplam yabancı yatırım 15 milyar dolardı. Sadece 2002-2013 arası gelen yabancı yatırım 134 milyar dolar oldu.

Bu süreçte özelleştirmeleri de hızlandırdık. 2002 yılına kadar toplam 8 milyar dolar özelleştirme vardı. 2002-2013 arası 51 milyar dolar özelleştirme yaptık. Bu süreçte AR-GE markaya da yoğunlaştık. Ar-Ge harcamalarımızda 12 yılda %320 artış sağladık. 2002 yılında 3 milyar dolarken, 2013 yılında 13 milyar dolar.

Türk firmaları Avrupa’nın en fazla marka başvurusu yapan firmaları oldular. 2013 yılında 108 bin marka başvurusu yaptık. Bu süreçte muazzam bir istihdam artışı sağladık. Örneğin sadece 2008 yılındaki küresel ekonomik krizden bu yana Avrupa Birliğinde tam 5 milyon kişi işini kaybetti. Aynı sure içinde Türkiye’de tam 5 milyon vatandaşımıza ilave istihdam sağladık. Bu istihdamı özel sektörümüz sağladı. Bu süreçte sektörel olarak da büyük başarılara imza attık.

Uluslararası müteahhitlikte Çin’den sonra dünyanın en büyük gücü haline geldik. Müteahhitlik firmalarımız 104 ülkede 295 milyar dolarlık projeye imza attı. Karayolu nakliye sektöründe ABD’den sonra dünyanın en kalabalık filosuna sahip olduk. Turizmde Türkiye’nin adı yoktu. 2013 itibariyle yılda 36 milyon turist ağırlıyoruz. Dünyanın en çok tercih edilen 6. Turizm destinasyonu haline geldik.

Tarım hasılasında dünyanın 11., Avrupa’nın 4. Büyük ekonomisi idik. Şu an 62 milyar dolarlık tarım hasılası ile dünyanın 7., Avrupa’nın en büyük ülkesiyiz. Bölgenin en büyük elektrik üreticisi haline geldik. Elektrik enerjisi üretimimiz 12 yılda tam % 85 arttı. 2002 yılında 129 milyar KWh’ten, 2013 yılında 239 milyar KWh’ye çıktık. Bankacılık sektörümüz dünyanın en sağlam bankacılık sektörü haline geldi. 2008 krizinden sonra bütün dünya ülkeleri bankacılık sistemine kaynak aktarırken biz tek kuruş kaynak aktarmadık.

Bütün bu süreçte ülke olarak kredi notumuz tam 5 basamak yükseldi. Küresel krizden sonra yatırım yapılabilir seviyeye yükseldik. Bütün bunları son 12 yıl içinde, özel sektör eliyle başardık.”

- Fildişi Sahili Dışişleri Bakanı Charles Koffi Diby

Fildişi Sahili Dışişleri Bakanı Charles Koffi Diby ise konuşmasında Türkiye’ye gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türk halkının dinamik bir yapısı olduğunu ifade eden Diby, Türk Hükümeti’nin de  büyük başarılara imza attığını söyledi. Konuk Bakan, Türkiye’nin ulaştığı seviyeye gelmek için güçlü reformlar gerçekleştirmek gerektiğini hatırlatarak, “Üniversitenizin oluşu ben çok etkiledi. Özellikle ekonomi ve eğitimi bir araya getirmişsiniz. Muhteşem bir şey bu.  Makroekonominiz olumlu derecede şaşırtıcı. İş modeliniz çok farklı. bugün neden Fildişi  Sahili’nin bu görüşmeyi gerçekleştirdiğini anlamışsınızdır” dedi.