07.01.2015 / Ankara
Ticaret müşavirlerinin Türk özel sektörü için bir pusula olduğunu vurgulayan Mete, “Niye? Çünkü biz dünyanın hiç bilmediğimiz ülkelerinde sizin yol göstermenizle, yön vermenizle iş yapıyoruz. Türk iş adamlarının dışarıya ayak basar basmaz artık ilk işleri, ticaret müşavirlerimizi ziyaret etmek oluyor. Gerek ihracatımızın rekor seviyelere ulaşmasında, gerek uluslararası doğrudan yatırımların artmasında, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde ve turizmde dünyada ilk sıralara yükselmemizde, ticaret müşavirlerimizin büyük payı var. Ben Türk özel sektörü adına sizlere yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
Türk özel sektörünün son yıllarda ekonomi alanında büyük bir başarı hikayesi yazdıklarına değinen Halim Mete, milli geliri 3 kat, ihracatı 5 kat arttırdıklarını söyledi.
Buradaki en büyük unsurlardan birinin, kamu ile özel sektörün bu süreçte aynı yöne bakması olduğunu ifade eden Mete. “Yani işin özü aslında bu. Kamu ile özel sektörün istişare içinde olması, ve Türkiye’nin zenginliği noktasında aynı hedefe odaklanması. Şimdi çok daha büyük başarıları hedefliyoruz. 2023 hedeflerinden söz ediyoruz. Şunu samimiyetle ifade ediyorum. Biz bu hedeflere ulaşırız. Tek yapmamız gereken daha fazla işbirliği yapmak, daha fazla iletişim halinde olmak. İşte onun için, önümüzdeki süreçte özellikle ticaret müşavirlerimizle daha derin bir iletişim halinde olmamız gerekiyor. Koreli, Çinli veya Alman, küresel piyasalarda kendi ulusal ekonomik çıkarları için müşaviri, elçisi, bankası, iş adamı ile nasıl el ele çalışıyorsa, bizler de aynı uyum ile çalışmak zorundayız” şeklinde konuştu.
-“Bizim müteşebbisimiz, dil bilmeden, yol bilmeden, dünyadaki her piyasaya ulaşabilirler”
Özel sektör olarak güçlü ve zayıf yanlarının farkında olduklarını belirten Mete şunları kaydetti: “En büyük gücümüz şu: Bizde Allah vergisi bir müteşebbis yetenek var. Bu coğrafyada petrol veya doğalgazı olmadan, zenginleşebilmiş tek ülkeyiz. İtalya ile Çin’in arasındaki en büyük sanayi devi haline gelmiş bir ülkeyiz. Bizim müteşebbisimiz, dil bilmeden, yol bilmeden, dünyadaki her piyasaya ulaşabilirler. Yeni şartlara hızlı adapte olabilirler. Eskiden Almanya’da, İngiltere’de, girişimcilerimizin başarı hikâyelerini duyardık. Bugün ise, onların yanında, Irak’ta, Suriye’de, Arnavutluk’ta, Nijerya’da, Avustralya’da; yani aklınıza gelebilecek her yerde girişimcilerimizi görüyorsunuz. Bu çok müthiş bir başarı hikâyesidir.
Öte taraftan zayıf yönlerimiz de mevcut. İhracat sepetimiz ‘orta’ teknolojili ürünlerde yoğunlaşmış durumda. Yani sadece niceliksel ihracat hedefleri ile yetinmemeli, niteliğe daha fazla ağırlık vermeliyiz. Bir diğer sıkıntımız, konjonktürle ilgili. En büyük pazarımız olan AB, henüz küresel krizi atlatamadı. Ortadoğu ve kuzey Afrika pazarlarında siyasi sorunlar yaşıyoruz. Petrol fiyatlarının düşmesi, bir tarafta, enerji ithalatı faturamızı azaltarak, ekonomimizi olumlu etkiliyor. Ama ihracat, turizm ve inşaat gelirlerimizi de olumsuz etkiliyor. Dünyada toplam ihracatı içinde, ham petrol ihracatının payı yüzde 65 ve üzerinde olan 28 ülke var. Türkiye’nin bu ülkelere yaptığı ihracatın tutarı yaklaşık 60 milyar dolar. Neredeyse toplam ihracatımızın yüzde 40’ı. Dolayısıyla bu ülkelerin gelirleri azalınca bizim ihracat, turizm, inşaat işlerimiz de azalabilir. Bu sıkıntı sadece bizim için değil, başka ülkeler için de geçerli. O yüzden 2015’de ihracat pazarlarında daha yoğun rekabet yaşanacak.
Ama dediğim gibi, biz bunları aşacak güce ve azme sahibiz. Hem özel sektör olarak bizlerin, hem de siz ticaret müşavirlerinin daha fazla çalışması gerekecek”.
-İş dünyasının ticaret müşavirlerinden beklentileri
Halim Mete, ticaret müşavirlerinden beklentilerinin, bulundukları ülkelerdeki şirketleri yakından takip etmeleri, yatırım imkânları konusunda fırsatları ve imkânları yakalamaları ve küresel yatırımlar konusunda şirketleri aydınlatmaları ve yön vermeleri olduğunu söyledi.
Sadece ihracat yaparak, mal ve hizmet satarak, hedeflere ulaşılamayacağını belirten Mete, “Küresel piyasalarda kalıcı olmak, ülkemize daha fazla fayda sağlamak istiyorsak, yurtdışında yatırım yapmalı, böylece o ülkelerde kalıcı olmalıyız. Daha fazla yatırım yaptıkça, daha fazla ticaret yapmanın da yolu açılacaktır. Şirketlerimiz, yurt dışında daha fazla yatırım, daha fazla ticaret yaptıkça; hem ülkemizin, hem de bulunduğunuz ülkelerde sizlerin itibarı artacak, sözünüz daha fazla dinlenir hale gelecektir” dedi.
Mete, G-20 zirvesinin Türkiye’de yapılacağını anımsatarak, G-20’nin iş dünyası ayağı olan B-20 başkanlığını TOBB’un üstlendiğini, B-20 kapsamında dünyanın en büyük 20 ülkesinin liderlerini, ekonomi yönetimlerinin başındaki isimleri, merkez bankası başkanları, iş dünyası örgütleri ve önde gelen iş adamlarını Türkiye’de ağırlayacaklarını ifade etti.