16.06.2015 / Viyana
Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası, Kosova Ticaret Odası, Tiran Ticaret ve Sanayi Odası (Arnavutluk), Bosna Hersek Ticaret Odası, Makedonya Ekonomi Odası ve Karadağ Ekonomi Odası Başkanlarının katıldığı toplantıya, Slovenya Ticaret ve Sanayi Odası, Hırvatistan Ekonomi Odası Almanya Ticaret ve Sanayi Odası ve Eurochambres’tan üst düzey yetkililer katıldı.
Açılış konuşmasını Avusturya Ekonomi Odası (WKÖ) Başkan Yardımcısı Martha Schultz’un yaptığı toplantıda sırasıyla, Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marko Cadez, Kosova Ticaret Odası Başkanı Safet Gërxhaliu, Eurochambres Uluslararası İlişkiler Direktörü Dirk Vantyghem ve TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar konuşma yaptı.
Yorgancılar konuşmasında, Türkiye ve Türk iş dünyasının her zaman Batı Balkan Ülkelerinde barış, istikrar ve ekonomik gelişmeyi hedefleyen girişimleri desteklediğini söyledi.
İş dünyasının, daha iyi ve istikrarlı bir bölge için itici güç olduğunu belirten Yorgancılar, "Somut ekonomik ve sosyal gelişme girişimlerinin ana aktörleriyiz. Bu esnada WKÖ’yü de bu denli önemli ve ilham verici bir etkinliğe ev sahipliği yaptıkları için tebriklerimi iletmek isterim. Balkan bölgesine ek olarak EUROCHAMBRES ve önemli AB üyesi ülkelerinde burada bulunduğunu görmek daha iyi ve güvenli bir Avrupa için umut verici. Bu fırsattan istifade müsaadenizle Sırbistan ve Kosova Odaları arasındaki teknik diyaloğa olan takdirimi ifade etmek isterim. Bu girişim de EUROCHAMBRES tarafından koordinasyonuyla icra edilmekte. Bir diğer umut ve güven verici girişim ise TOBB, Yunan Odalar Birliği, Kıbrıs TSO ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası Lefkoşe Ekonomik Forumunu kurmuş ve bütün Kıbrıslılar için daha iyi bir gelecek için birlikte somut projeler üzerinde çalışıyorlar" dedi.
Batı Balkan Ülkelerinin karşılaştığı ekonomik zorluklara değinen Ender Yorgancılar şunları kaydetti: "Batı Balkan Ülkeleri arasındaki bölgesel ekonomik bütünleşme çok düşük seviyede. Bağlanırlığın fiziksel altyapısı yüksek miktarda yatırım gerektirmekte. Bağlanırlık daha bütünleşmiş bir bölge için olmazsa olmaz. Batı Balkan Ülkelerinin ana ticaret ortağı AB. Bu gelecekteki ekonomik dönüşüm için iyi bir fırsat. Ancak Sırbistan dışındaki ülkeler düşük katma değerli ürünlerin ihracatını yapıyor.
Tarihi olarak Batı Balkan Ülkeleri üretim kabiliyetlerinin teknolojik gelişmişliğini arttırmakta sıkıntı yaşamış. Bu odaklanmamız gereken konulardan birisi. Kabiliyetleri ve aynı zaman rekabetçiliği geliştirmek için olası bir kaynak yabancı doğrudan yatırımların ileri teknoloji endüstrilere kanalize edilmesi. Örneğin, Fiat’ın Sırbistan’a yaptığı yatırım bu yönde iyi bir örnek. Ancak yabancı doğrudan yatırımlar Batı Balkan Ülkelerine ihtiyaç duyulandan az geliyor. Batı Balkan Ülkeleri, AB üyesi komşularına kıyasla kişi başına %30 daha az doğrudan yabancı yatırım alıyor. Doğrudan yabancı yatırımların büyük bir kısmı düşük katma değerli sektörlere gidiyor. Son 10 yılda toplam doğrudan yabancı yatırım girişinin yarısından fazlası enerji ve emlak sektörlerine gitmiş.
Batı Balkan Ülkeleri aynı zamanda demografik bir sorunla karşı karşıya: Ülkeler negatif nüfus büyümesi eğilimleri ve önemli seviyelerde beyin göçüyle karşı karşıya. Genç ve parlak zihinleri Balkanlarda tutmak için yaklaşım ve politikalar geliştirmeliyiz. Bu, bölgenin ekonomik değişim süreci için çok önemli".
Bir iş adamı olarak Batı Balkan Ülkelerinin devasa potansiyeline dikkat çeken Yorgancılar, "Türkiye ve Türk firmaları zaten Balkan ülkelerinde aktifler. Türkiye’den Balkan ülkelerine yatırımlar artmakta. Biz bu bölgeyi AB’ye geçit kapısı, yatırım için merkeze ek olarak Türk ve AB firmaları için bir merkez olarak görüyoruz. Bundan dolayı yatırım ikliminin iyileştirilmesi çok önemli. AB üyelik süreci, özelleştirmeler, tam işlevsel pazar ekonomisine ek olarak beceri ve insan kaynaklarının gelişmesi daha da fazla yatırım çekebilecek için bir çekim merkezi haline gelmesini hızlandıracaktır" dedi.
TEPAV tarafından Türkiye ve Batı Balkanlar arasında işbirliği fırsatlarını ve yayılma etkilerini analiz eden bir çalışma yaptıklarını ifade eden Yorgancılar, bu çalışmanın hedefinin, Balkan ülkelerinin ekonomik dönüşüm potansiyelinin altını çizmek ve Türkiye’yle mevcut ekonomik ilişkileri vurgulamak, iş dünyaları için yeni fırsat fikirleri geliştirmek ve somut iş ortaklıkları için destek sağlamak ve bu çalışma ile karar mercilerine yol haritası, öneriler ve somut politika seçeneklerine ek olarak proje önerileri sunmak olduğunu söyledi.