26.01.2016 / Ankara
Halim Mete, Türkiye’nin, yeniden yoğun bir AB gündemiyle karşı karşıya olduğunu, ilişkileri yeniden canlandırma, çeşitlendirme ve derinleştirme fırsatı oluştuğunu söyledi.
İş dünyası için Türkiye’nin AB katılım sürecinin, ilişkilerinin merkezini oluşturduğunu belirten Mete, “29 Kasım 2015 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen Türkiye-AB zirvesinin sonuçları, ortak gündemin zenginliğini bir kez daha teyit etti. 14 Aralık 2015 tarihinde resmen açılan Ekonomik ve Parasal Politikalar Faslı, katılım sürecine can suyu vermesi yanında, 2016 için yeni fasılların da açılması için bize umut verdi. 2016 yılında yeni fasılların açılabileceği konusundaki iyimserlik, AB ve Türkiye’de en üst düzeyde gündeme getirilmeye başlandı” dedi.
Halim Mete, vatandaşlar ve iş alemi için kanayan bir yara haline gelen ve Türkiye’de AB’ye yönelik olumsuz imajın ana nedenlerinden olan vize konusunda, 2016’da sağlanması beklenen gelişmenin, ilişkilerde mihenk taşı olacağını vurgulayarak, “Türkiye’nin 2016 yılı içinde ‘Vize Serbestisi Yol Haritasında’ belirtilen koşulları yerine getirmesini bekliyoruz. Artık Türkiye’nin de, AB’nin de, vatandaşlarımıza uygulanmakta olan vize ayıbından kurtulmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Mülteci sorununa da değinen Mete şöyle devam etti: “Ülkelerini terk etmek zorunda kalarak, Türkiye’ye geçici olarak yerleşen Suriyeliler, Türkiye-AB ilişkileri için yeni bir gündem maddesi haline geldi. Türkiye ve AB, insani, ekonomik ve güvenlik boyutuyla son derece karmaşık bir ortamla karşı karşıyadır. Türkiye’nin de, AB’nin de tek başına davranma lüksü yoktur. Nitekim Türkiye ve AB, insani sorumluluk, dayanışma ve yük paylaşımı temel ilkeleriyle hareket etmeye ve mağdur durumdaki Suriyeliler için birlikte çalışmaya karar verdiler.
Burada, insani yardımlar yanında, Suriyelilerin Türkiye’de ve AB ülkelerinde ekonomik hayata katılımı bir zorunluluktur. Bu zorunluluk esasen Suriyeliler, Türkiye ve AB için yeni fırsatlar da ortaya çıkarmaktadır. Bu fırsatlardan hep birlikte yararlanmalıyız”.
-“Gümrük Birliği, dünyadaki yeni koşullarına göre güncellenecektir”
Gümrük Birliği’nin revizyonunun da gündemde olduğunu ifade eden Mete, “Türkiye’nin iktisadi dönüşümüne, rekabet gücü artışına ciddi katkı sağlayan gümrük birliği, dünyadaki yeni koşullarına göre güncellenecektir. Kapsamı genişleyecektir. 2016 yılı içinde bu konudaki müzakerelerin de başlayarak kısa sürede tamamlanmasını umuyoruz. Yenilenecek Gümrük Birliği’nin, Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecine ivme kazandıracak olması kadar, Türkiye’nin TTIP kapsamına alınabilmesi sürecine sağlayacağı katkıyı da önemsiyoruz. O nedenle, gerekli teknik ve hukuki çalışmaların kısa sürede tamamlanmasını istiyoruz” dedi.
-AB Bakanı Bozkır
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır da Türkiye’nin dünyanın sayılı ekonomilerinden biri olduğuna değinerek, şunları kaydetti: “AB’ye üye olduğumuz zaman, şu an itibariyle üye olan 22 ülkeden daha iyi bir ekonomiye sahibiz, gerek genç nüfusumuz gerekse enerji yolları üzerindeki stratejik konumumuzla, güçlü silahlı kuvvetlerimizle, çok önemli ekonomik aktivitelere sahip yapımızla AB’ye girdiğimizde deprem yaratabilecek bir güce sahibiz. Böyle büyük bir ülkenin AB’ye girişinde bütün yapılar yeniden düzenlenme mecburiyetinde kalacaktır. AB’ye bundan önceki üye girişlerinde olduğu gibi AB’nin nemalarından istifade eden bir ülke olarak değil, biz bütün sorumluluk ve gücümüzle AB’nin omuzlarında olan yükü azaltacak bir ülke olacağız.”
AB ile 29 Kasım’da Brüksel’de düzenlenen zirveyle paradigmanın değiştiğine
işaret eden Bozkır, kartların yeniden dağıtılarak yeni bir ilişki düzeyine
gelinmesiyle 2016’nın önem kazandığını söyledi.
Bozkır, 2016’da AB ile fasılların açıldığı, müzakere sürecinin daha da hızlandığı bir dönem yaşanacağını dile getirdi.
-“Avrupa ile vizelerin kalktığı bir
döneme şahit olacağız”
Bakan Bozkır, 1980 askeri darbesinin Türk vatandaşlarına bıraktığı en kötü
miraslardan biri olan vizenin de kalktığına şahit olunacağını vurgulayarak,
“Türkiye vatandaşları, 36 yıldır hak etmedikleri bir muamele ile karşı karşıya.
Bundan sonra Schengen bölgesine vizesiz girme hakkının kazanılmasıyla bu
haksızlık da ortadan kalkacak” ifadesini kullandı.
Önümüzdeki dönemde, enerji, ekonomi ve siyasi alanlarda çok önemli ve güçlü
siyasi platformlarda AB mekanizmalarıyla bir araya gelineceğini belirten
Bozkır, artık zirvelerin Türkiye-AB zirvesi olarak yapılacağını ve bunların
liderlerin sadece el sıkışıp aile fotoğrafı çektirdikleri zirveler olmayacağını
kaydetti.
Bozkır, Gümrük Birliği’nde bugüne kadar zor dönemler yaşanmasına rağmen yine bu
sayede Türkiye’nin ekonomi ve sanayisini yeniden yapılandırarak dünyanın
ekonomik devleriyle rekabet edebilecek bir hale geldiğini aktardı.