18.02.2016 / İstanbul
Türkiye'nin 2015 yılı itibarıyla bölge ülkeleriyle ticaret hacminin 10 milyar dolar olduğunu dile getiren Kopuz, Türk şirketlerinin bölgedeki yatırımlarının toplamının 5 milyar doları aştığını ifade etti.
Kopuz, "Türk müteahhitlik firmalarının bölgede gerçekleştirdiği projelerin toplam değeri 100 milyar dolar civarındadır. Bölgede 2 bin 500'e yakın Türk firması faaliyet göstermektedir. Orta Asya Cumhuriyetlerinde yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ticaretin kolaylaştırılması bu ülkelerin uluslararası toplumla bütünleşme sürecine olumlu katkı sağlayacaktır" dedi.
-"Enerji güvenlik sorununun çözümü Türkiye ile mümkün"
Orta Asya bölgesinin ulaştırma ve taşımacılıkta uluslararası bir merkez olma yolunda hızla ilerlediğini vurgulayan Kopuz, bu konuda karşılarında çok önemli bir fırsat olarak İpek Yolu'nu gördüklerini aktardı.
Kopuz, 21'inci yüzyılda gelişen enerji kaynaklarının ve stratejik coğrafyanın merkezinde Orta Asya Cumhuriyetleri olduğunu kaydederek, "Avrasya enerji güvenlik sorununun ABD ve Avrupa'yı içerecek şekilde çözümü sadece Türkiye alternatifi ile mümkündür" diye konuştu.
Türkiye'nin bölgesel önemini anlatan Kopuz, Türkiye ile Çin arasındaki sürekli gelişen ve yükselen ticaret hacmine değindi.
Kopuz, TOBB olarak Türkiye'nin gümrük kapılarının modernizasyonunu üstlendiklerini hatırlatarak, modernize ettikleri gümrük kapılarında geçiş süresinin yarı yarıya azaldığını, geçiş hacminin 4 kat arttığını vurguladı.
Çalışmalarının Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bütün dünyaya örnek gösterildiğini dile getiren Kopuz, benzer çalışmayı bölge ülkelerde de uygulamak istediklerini, bu şekilde ticaretin kolaylaşacağını ve ekonomiye entegrasyonun artacağını söyledi.
Kopuz, Bakü-Tiflis-Kars uluslararası demiryolunun bu yıl tamamlanacağını belirterek, böylece tarihi İpek Yolu'nun demiryolları üzerinden fiilen bağlanmış olacağını bildirdi.
Başkan Yardımcısı Kopuz, bu konuda kendilerini birçok fırsatın beklediğini sözlerine ekledi.
-Başbakan Yardımcısı Şimşek
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye ile Orta Asya ülkeleri arasında çok derin ve güçlü tarihi, kültürel bağlar olduğuna işaret ederek, bu ülkelerin gelişmesi için Türkiye olarak her türlü desteği Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile birlikte vermeye hazır olduklarını söyledi.
Yaptığı
sunumda katılımcılara Türkiye'de ve dünyada yaşanan gelişmeler ve reform
paketlerine ilişkin bilgi veren Şimşek, küresel ekonomiye bakıldığında
büyümenin yavaşladığını, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin daha düşük
büyüme ile yoluna devam ettiğini anımsattı.
Mehmet
Şimşek, önümüzdeki dönemde küresel para politikasındaki süreçlerin Türkiye,
Orta Asya dahil tüm dünyayı önemli sorunlarla karşı karşıya bırakacağını
belirterek, şunları kaydetti:
"Her
ne kadar Amerika'daki faiz artışı 25 baz puan gibi gözükse de, aslında 2013
yılının ortasına oranla 300 baz puanın üzerinde bir sıkılaştırma söz konusu.
Yani, başka bir hesapla, FED'in faiz artışından önce de bir sıkılaştırma söz
konusu. Kaygıların, endişelerin nerdeyse zirveyi bulduğu bir dönemdeyiz.
Böyle bir
ortamda gelişmekte olan ülkelere de eskiden olduğu gibi bir fon akışı yok. Tam
aksine ilk defa uzun bir aradan sonra gelişmekte olan ülkelerden çok ciddi bir
sermaye çıkışı var. Böyle bir resim, bu küresel arka plan ister istemez, hem
Türkiye'yi hem Orta Asya ülkelerini etkiliyor.
Orta Asya
ülkelerine baktığınızda orada da büyüme yavaşlıyor, dış denge biraz kötüleşmeye
başlamış, eskiden olduğu gibi transferler güçlü değil, para birimleri değer
kaybediyor, enflasyon nisbeten yüksek, bütçe dengelerinde bozulma, borçlarda
bir artış var."
-EBRD
Başkanı Chakrabarti
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Suma Chakrabarti de Türkiye'nin EBRD'nin başarı hikayesinin en önemli parçalarından olduğunu belirterek, "Türk şirketler inşaat, lojistik, otel, perakende ve tarım gibi alanlarda mükemmel bir gelişmişliğe sahip" dedi.
Ortakları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) katkıları dolayısıyla teşekkür eden Chakrabarti, 25 yıl önce kurulan EBRD'nin hedeflerinden bahsetti.
Kendilerinden çok daha uzak ve farklı ülkelerde de değişim yaratmak için yatırım yapmak istediklerini dile getiren Chakrabarti, Güneydoğu Akdeniz ve Orta Asya'yı bu bölgelere örnek gösterdi.
Chakrabarti, diyaloğu artıran politikalara ve yatırım projelerine büyük önem verdiklerini kaydederek finans kurumlarından farklı olarak özel sektörle yakında çalıştıklarını aktardı.
Teknik iş birliğin, danışmanlık hizmetlerinin ve politika konusundaki diyaloğun önemli görevleri arasında yer aldığını anlatan Chakrabarti, projelerinden bahsetti.
Chakrabarti, "Bugün Türkiye, EBRD'nin başarı hikayesinin en önemli parçalarından biridir. Orta Asya ile ilişkileri de hiç şüphesiz bölgenin yatırımını konuştuğumuz bir forum için Türkiye'yi mükemmel bir merkez yapmıştır. Türk şirketler inşaat, lojistik, otel, perakende ve tarım gibi alanlarda mükemmel bir gelişmişliğe ve Orta Asya ile yakın ilişkilere sahip" diye konuştu.
Geçen yıl ve 2014'te Türkiye'ye diğer ülkelere nazaran daha fazla yatırım yaptıklarını anımsatan Chakrabarti, toplantının İstanbul'da yapılmasının bir diğer sebebini de bu konuya bağladı.