Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Türkiye Savunma Meclisi Başkanı Yılmaz Küçükseyhan, 2010 yılında dünya savunma harcamalarının bir önceki yıla oranla yüzde 1,3 artış göstererek, 1,531 trilyon dolardan 1,630 trilyon dolara yükseldiğini ancak bu harcamalardaki ilk 5 ülkenin (ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya) değişmediğine dikkat çekti. Dünya savunma harcamalarında 2001 yılından itibaren yüzde 51 oranında artış yaşandığına vurgu yapan Küçükseyhan, Avrupa ülkelerinde ise yüzde 2,8 oranında düşüş görüldüğünü ifade etti.

Bölgesel trendler dikkate alındığında Türkiye'nin uluslararası kaynaklarda ilk defa bölgesel bir güç ve gelişim gösteren bir ülke olarak nitelendirildiğini belirten Küçükseyhan, Türkiye'nin savunma harcamalarının her yıl azalmasına rağmen, ekonomik büyüme oranlarının artması nedeniyle önemli bir bölgesel güç olarak değerlendirildiğini kaydetti.

-''60 milyar dolarlık savunma sanayi pazar payı için yarış''

Savunma sanayine 2015 yılına kadar 86,9 milyar dolarlık bütçe ayıran Suudi Arabistan'a dikkat çeken Küçükseyhan, Brezilya'yı da yine yükselen, ancak, giriş şartları zor olan bir pazar olarak değerlendirdi.

Türk savunma sanayinin, Amerika ve Avrupa ülkelerinde kullanılan FMF (Foreign Military Financing) benzeri bir ihracat fonu ya da kredi mekanizmasının noksanlığından dolayı bazı pazarlardaki üstünlüğün yitirildiğine dikkat çeken Küçükseyhan, konunun Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'de dahil olmak üzere, bir çok merciye taşındığını ve milli bütçeden bu amaçla bir havuz oluşturulması yönünde çözüm önerileri üretilmeye başlandığını da ifade etti.


Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Sedat Güldoğan ise, savunma sanayinin yapısallaştığını belirterek, savunma sanayiinin artık markalaştığını kaydetti.

Güldoğan, teknoloji açısından Ankara'nın gelişiminin de savunma sanayiyle doğrudan ilişkili olduğunu bildirdi. Kamu yatırımlarında savunma sanayinin daha etkin kullanılması ve Müsteşarlığın başarılı off-set uygulamalarını aktarmak amacıyla diğer kamu kurumları boyutunda konunun defalarca irdelendiğini açıklayan Güldoğan, ''İhtiyaç belirlenirken sanayinin kabiliyetleri ve kamu ihtiyaçları arasında denge kurularak yurt içinden karşılanabilecek ihtiyaçlara girdi yapmak gerekir'' diye konuştu.