Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in müthiş birikimli bir insan olduğunu, en önemli özelliğinin her adımı mutlaka işin tarafları ile istişare ederek attığını belirterek, “Geçtiğimiz dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak çalışma hayatında çok büyük reformlar yaptı. İşçi ve işveren dünyalarını çatışan iki taraf değil, uzlaşan iki taraf haline getirdi. Şimdi de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını devraldı. İstişare anlayışı aynen devam ediyor. O yüzden ben kendisinin sektörümüz için çok büyük bir fırsat olduğuna samimiyetle inanıyorum. Bugün de bu anlayışla aramızda. Bizleri yalnız bırakmadığı için kendilerine Türk özel sektörü adına yürekten teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Hububatın, buğdayın ve unun ana vatanının Anadolu olduğunu anlatan Faik Yavuz, “Mezopotamya ile birlikte Anadolu coğrafyası bu sektörün ilk ortaya çıktığı yer. Hem değirmencilikte, hem de depolamada on binlerce yıllık birikim var. Yine borsacılığın, yani ürünlerin açık piyasada alınıp satıldığı organizasyon yapıları da ilk defa bu topraklarda kuruldu. Biliyorsunuz dünyanın ilk tarım ürünü borsası Kütahya ilimizdeki Aizona antik kentinde ortaya çıkarıldı. Bu açıdan sektörün hem üretim, hem de ticaret alanında küresel gelişmeleri burada değerlendirmesi çok önemli” dedi.

Sektörün iki temel özelliğinden bahseden Yavuz şunları söyledi: “Birincisi bizler dünyanın en eski mesleğini yapıyoruz. Tahıl üretimi; un üretimi ve bunların depolanıp pazarlanması şu an dünyanın yaşayan en eski sektörü. İkincisi dünyanın en temel, birincil gıda maddesi. Yani en fakirin sofrasına da, en zenginin sofrasına da konulan, her mutfağa giren ürünleri üretiyoruz. Bundan 5 bin yıl önce de böyleydi, şimdi de böyle. Hatta sektörün buradaki önemi giderek daha fazla artıyor.

Çünkü artan dünya nüfusu, azalan tarım alanları ve kırdan kentlere göçle beraber insanlığın gıda ihtiyacını karşılamak zorlaşıyor. Bu gelişmelerde de temel gıda ürünü olan hububat ve unu daha vazgeçilmez hale getiriyor. O yüzden bu sektörde verimi arttırmak, kaliteyi arttırmak, yeni üretim tekniklerini ve teknolojilerini uygulamak, ticareti kolaylaştırmak diğer sektörlerden daha önemli ve öncelikli. İşte bu kongrede dünya ticaretini, değirmen teknolojilerini konuşmak bunun için çok isabetli”.

-Sanayi 4.0

Sanayi 4.0’a değinen Faik Yavuz, “Duyanlarınız mutlaka vardır. Ben de ilk duyduğumda bunu ileri teknoloji ürünleri ile ilgili bir gelişme zannettim ama öyle değil. Sanayi 4.0 şu: Makinelerin makinelerle konuştuğu üretim sistemi. Yani üretim planlamasını, lojistik planlamasını ve satış planlamasını makinelerin en verimli şekilde yaptığı sistem” dedi.

Sanayi 4.0’ın sektör için önemine değinen Yavuz, “Bakın bundan 100 yıl önce de buğday vardı, değirmene gider un olurdu ve satılırdı. Şimdi de aynı. Ebette ürünlerin içeriği değişiyor, kalitesi değişiyor. Elbette üretim teknolojileri değişiyor, yeni ürünler çıkıyor. Ama baktığınız zaman temel prensip aynı. Bu da bir avantajı getiriyor. O da sektördeki tecrübe ve bilgi birikimi. İşte bu tecrübe ve bilgi birikimi sayesinde, dünyadaki bu yeni gelişmeleri sisteme en hızlı uygulayabilecek sektörlerden biri de biziz. Şimdi önümüzdeki süreçte buna odaklanmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.