Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Oturumda konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya ve zaman diliminin müthiş fırsatlar sunduğunu belirterek, “Türkiye, Dünya’nın en önemli pazarlarının merkezinde. Dünyanın dört bir yanındaki karar alıcılar 20. yüzyılın başından itibaren jeopolitikten yararlanmıştır. Ben 40 yıldır Türkiye’nin jeopolitik önemini duyarım. Ama bu büyük fırsatı bir türlü istediğimiz ölçüde zenginliğe dönüştüremedik. Son yıllarda Türkiye’nin konumunu fırsata çevirme noktasında önemli mesafeler kaydettik” dedi.

FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ. 

TOBB olarak, kara gümrük kapılarını yap-işlet-devret modeli ile yenilediklerini anlatan Mete, bu şekilde yeniledikleri kapılarda geçiş hacmini 4 katına çıkardıklarını, bekleme sürelerini yarıya düşürdüklerini belirtti.

Gereken yatırımları devlet bütçesinden iç bir katkı sağlamadan gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Mete, “Üstelik artan işlem hacmi sayesinde devletin kazandığı vergi gelirlerini de artırdık. Bakanlığımızın yaptığı çalışmaya göre, gümrük kapılarını yenilememiz sayesinde ihracat yapan firmalarımızın nakliye ve gümrük işlemlerinden sağladığı tasarruf yıllık 400 milyon lirayı buluyor. Bu projemiz dünya çapında da ilgi gördü. Birleşmiş Milletler tarafından en iyi uygulama “best practise” olarak seçildi. Şimdi bu modelimizi çevre coğrafyamızdaki ülkelerde de tanıtıyor ama bu ülkelerde de uygulamak için çalışıyoruz” dedi.

Halim Mete, eTIR projesini hayata geçirdiklerini belirterek, Türkiye’nin kâğıt ortamında yürütülen tır sistemini elektronik ortama taşıyarak özellikle bölgede rol model olacağını söyledi.

Türkiye’den Avrupa’ya ilk defa tarifeli yük treni seferlerini başlattıklarını ifade eden Mete şöyle devam etti: “Tüm bunlar sayesinde lojistik performans endeksinde son 5 senede 5 basamak yükseldik. Ayrıca tarihi pek yolunu yeniden canlandırmak için, uluslararası çapta girişimler yapıyoruz. Bunu başarırsak, hem ülkelerimizin küresel sistemdeki önemi artacak, hem sektörümüz yeni iş fırsatları elde edecek. Elbette daha gidecek, yürüyecek çok yolumuz var”

Uluslararası taşımacılığın Türkiye’nin uluslararası alanda rekabet gücü en yüksek sektörlerinden biri olduğuna değinen Mete, “Ülkemiz turizmden sonra ikinci büyük hizmet ihracatını taşımacılık sektöründe yapmaktadır. Bu sektörün performansı diğer sektörlerimizi de doğrudan etkilemektedir. Taşımacılık sektörü bizim için stratejik sektör. Uluslararası taşımacılık sisteminin kalbi sayılan tır sisteminin ülkemizdeki uygulaması TOBB tarafından yürütülüyor. Tır karnesi kullanımı ile 50 yıldır nakliyecilerimizin sınır kapılarında beklemeden taşıma yapmalarını sağlıyoruz. Yılda yaklaşık 350.000 tır taşıması ile tır sisteminin son 9 yıldır dünyadaki bir numaralı kullanıcısı Türkiye’dir. Bu kullanımlardan doğan yıllık 35 milyar Avro kefalet riski birliğimiz tarafından üstlenilmektedir” dedi.

Ticaretin kolaylaşmasının daha fazla vakit, daha fazla nakit demek olduğunu belirten Mete, “Çağımızda vakit artık en önemli sermayelerden biri haline geldi. Mevzuatlarımızı mümkün olduğunca sadeleştirmek, işlemlerimizi hızlandırmak, kolaylaştırmak zorundayız. Bu kapsamda esasında bugün burada biraraya gelmiş olmamız da, bu vizyonun bir göstergesidir. Ülkelerimiz ve kurumlar arasında daha fazla işbirliği ve koordinasyona gitmeliyiz. Zira küreselleşme sürecini yönetmenin zorlaşacağı bir döneme giriyoruz. Önce Brexit, sonra ABD seçimleri, yeni ve belirsiz bir dünyaya kapı açıyor. Bugüne kadar küreselleşmenin negatif yan etkiler daha çok bizim gibi gelişen ülkelerde tartışılırdı. Şimdi artık sistemin tam merkezinde tartışılıyor. Bizatihi küreselleşme sürecinin kendisi, artık gelişmiş ülkelerde siyasi tartışmaların ana gündem maddesi haline geldi. Küresel eşitsizlikler artık gelişmiş ülkelerin de derdi oldu” şeklinde konuştu.

Korumacı eğilimlerin artacağını gösteren emareler olduğuna dikkat çeken Mete, özellikle Karadeniz coğrafyasının ülkeleri olarak daha fazla yaklaşmaya, aradaki işbirliklerini artırmaya mecbur olduklarını söyledi.