15.09.2017 / İstanbul
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Kuveyt Ticaret ve Sanayi Bakanı Khaled Al Roudan ve Kuveyt Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Al Humaidha’nın katıldığı foruma, Kuveyt iş dünyasını temsilen Yatırımcılar Birliği, Bankalar Birliği, Gıda Sektör Birliği, Turizmciler Birliği ve Otelciler Birliği’nin üst düzey temsilcileri ile Kuveyt firmaları iştirak etti.
Forumun açılışında konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, İslam dünyasının çeşitli sorunlarla mücadele ettiğine dikkat çekerek, “Miyanmar’da Arakan Müslümanları, tüm dünyanın gözü önünde katlediliyor. Yerlerinden ve yurtlarından ediliyorlar. Türkiye gibi, Kuveyt Devleti’nin de Miyanmar Müslümanlarının yanında yer alması, onlara yardım göndermesi bizi mutlu etmiştir. Körfez Bölgesinde yaşanmakta olan Kriz iş dünyamızı üzmektedir. Biz, sorunun diyalog yoluyla çözümlenmesini yürekten istiyoruz. Bu açıdan, Kuveyt Devletinin arabuluculuk çabalarını da büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin, bulunduğu bölgede bir imalat sanayi üssü olduğunu vurgulayan Halim Mete şunları kaydetti: “İhracatımızın % 90’ından fazlası sanayi ürünüdür. Bunun da yaklaşık % 65’ini Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelere yapıyoruz. Yani kaliteli üretiyor ve uygun fiyata satıyoruz. Turizm, müteahhitlik, lojistik, tarımsal üretim gibi alanlarda da dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Turizmde dünyanın 6. büyük destinasyonuyuz. Lojistikte, ABD’den sonra en büyük karayolu taşıma filosuna sahibiz. Tarımsal üretimde dünyada 7., Avrupa'da 1. sıradayız. Müteahhitlik sektöründe, dünyanın en büyük 250 şirketi içinde 46 firmamız var. Bu açıdan da dünyada 2. Sıradayız. Türk müteahhitlik firmaları 5 kıtadaki 115 ülkede faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar yaklaşık 350 milyar dolarlık, 9 bin proje gerçekleştirdik. Esasen bu başarı, Körfez İşbirliği Bölgesinde ve elbette Kuveyt’te de net şekilde görülüyor, biliniyor. Türk müteahhitlik firmaları 6 KİK üyesi ülkede 55 milyar dolar tutarında 638 projeyi başarıyla tamamladı”.
Mete, özel sektörün bu başarılı performansının, ekonomiye de yansıdığını, Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk yarısında yüzde 5 büyüdüğünü söyledi.
Ekonomide büyümenin yansımasının, istihdamda da görüldüğünü anlatan Mete, “İlk 5 ayda 1.8 milyon kişiye yeni iş imkanı sağladık. İhracatımız 2016 sonunda 142 milyar dolardı. Ağustos sonunda yıllık bazda 152 milyar dolara ulaştık. Özetle, küresel çalkantılara ve bölgemizdeki belirsizliklere rağmen, Türkiye ekonomisi hem dinamizmini, hem de direncini kanıtladı” dedi.
Mete, Türkiye ile Kuveyt’in birlikte 1 trilyon dolardan daha büyük bir ekonomi oluşturduğu, Türkiye’nin ve Kuveyt’in tüm dünya ile toplam ticaret hacminin 480 milyar dolar civarında olduğu bilgisini verdi.
Türkiye-Kuveyt ikili iktisadi ve ticari ilişkileri genel anlamda olumlu bir yönde seyrettiğine dikkat çeken Halim Mete, “Ancak, ikili ticarette henüz potansiyelimizin çok gerisindeyiz. Türkiye-Kuveyt ticaret hacmi 2016 yılında 1,2 milyar dolar civarında gerçekleşti. Ticaret hacmi 2015 yılına göre, 2016 yılında yaklaşık iki katına yükseldi. Ancak, 30 milyar dolarlık Kuveyt’in toplam ithalatında Türkiye’nin payı sadece 450 milyon dolar” dedi.
Karşılıklı daha fazla ticaret için ciddi bir potansiyel olduğunu belirten Mete, karşılıklı ticareti daha da artırmak için iş dünyası olarak daha fazla çaba sarf edeceklerini ifade etti.
Kuveyt’in 2035 Kalkınma Planını yayınladığını anımsatan Mete, “Petrole dayalı ekonomisini, özel sektörün ağırlıklı olacağı, finans ve ticaretin öne çıkacağı bir yapıya dönüştürmeyi hedefledi. Bu vizyon, Kuveyt ekonomisini daha rekabetçi hale getirecek. Ülkemiz iş dünyası için de, ticaret, yatırım ve müteahhitlik sektörlerinde ciddi işbirliği imkânları sunacak” dedi.
Konuşmasının son bölümünde, Türkiye-Kuveyt ikili ilişkilerine katkı sağlayacak birkaç hususa vurgu yapan Mete şöyle devam etti: “Türk iş dünyası olarak, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi ilişkilerine özel önem veriyoruz. Bu çerçevede, Körfez’de yaşanan sorunun kısa sürede çözüme kavuşturulmasını arzu ediyoruz. Krizin çözümünden sonra, Türkiye- Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Müzakerelerinin devam ettirilmesini arzu ediyoruz. Karşılıklı ticaretin artırılması hepimiz için kazanç sağlayacaktır.
Benzer şekilde, İslam ülkeleri arasında tercihli ticarete imkân sağlayacak TPS-OIC anlaşmasının yürürlüğe girmesi lazım. Bu konuda da, Körfez İşbirliği Üyesi ülkelerin adım atması yeterli olacaktır”.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |