28.09.2017 / Ankara
Faik Yavuz burada yaptığı konuşmada TOBB Türkiye Sektör Meclislerinin, kamu ve özel sektörün politika tasarımında birlikte hareket edebilmesini sağlamak amacıyla kurulmuş çok önemli bir platform olduğunu söyledi.
Her yıl gerçekleştirilen Sektörel Ekonomi Şuralarında Cumhurbaşkanına, Başbakana ve Bakanlara sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini anlatma fırsatları olduğunu ifade eden Yavuz “Şuralarımız neticesinde özel sektörün çok sayıda sorunu çözüme kavuşturulabiliyor” dedi. TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz şöyle konuştu: “61 Sektör Meclisimiz içinde en önemli olanlardan biri hiç şüphesiz eğitim meclisimizdir. Türkiye’nin sürdürülebilir bir ekonomik ve sosyal kalkınmayı gerçekleştirebilmesi için kaliteli eğitim şart olduğu hepimizin malumudur. Ülkemizde yaşayan her bireyin temel bir hizmet alanı olan eğitime erişebilmesini sağlamak üzere son 15 yılda devrim niteliğinde adımlar atıldı. Eğitimde fiziki altyapı eksiklikleri büyük ölçüde giderilmiştir. Bu eksiklik genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan ülkemizdeki öğrenci sayısı hızla artarken tamamlanmıştır.
Bakınız 2002 yılında 12,3 milyon olan ilk ve ortaöğretim öğrenci sayısı, 2016 yılında 16,2 milyona çıkmıştır. İlk ve ortaöğretimdeki öğrenci sayımız ile Avrupa Birliği’nin en kalabalık 9’uncu ülkesi olabiliyoruz. 790 milyon kilometrekareye yayılmış olan yerleşim yerlerinde ikamet eden 16 milyon öğrencinin kaliteli eğitime ulaşmasını sağlamak için Sayın Bakanımızın liderliğinde Bakanlığımızın üstün bir çaba içerisinde olduğunu biliyoruz. Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ‘Eğitime yapılan yatırım hep kazandırır’ der. Bu çerçevede biz de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak eğitime sürekli yatırım yapıyoruz. Bakanlığımızın öncülüğünde bugüne kadar 69 ilde, 80 okul yaptık. 81 ili tamamladıktan sonra oda ve borsalarımızın olduğu 162 ilçede okullar inşa edeceğiz.”
-Eğitimde fiziki altyapı tamam
Eğitimde fiziki alt yapının tamamlandığını anlatan Yavuz, artık öğrencilerin 60-70 kişilik sınıflarda eğitim almadıklarını bildirdi. “Şimdi iş daha zor olana geldi. Çocuklarımıza nitelikli eğitim sağlamak” diyen Faik Yavuz şunları söyledi: “Nitelik eğitim çok boyutlu, öğretmen kalitesinden, okul aile ilişkilerine kadar çok geniş bir alanı kapsıyor. Bu çok zor olan alanda ilerleme kaydetmek zorundayız. Zira milli gelirimizi 3 bin dolarda 10 bin dolara elimizdeki sermaye ile gerçekleştirdik.
Bundan ötesi ancak yatırımla olur. En baştan insanımıza yatırımla olur.
Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum. Bizim ihtiyaç duyduğumuz beceriler okullarda daha fazla okutulmalı. Türk iş alemi, inovatif düşünen öğrenci istiyor, analitik düşünen öğrenci istiyor ve mutlaka çok iyi dil bilen öğrenci istiyor. Eğitim sistemimiz içerisindeki önemi her geçen gün artan özel öğretim kurumları olarak görev ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz.”
-Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise konuşmasında, "Başbakan Binali Yıldırım ikili eğitimin kaldırılması talimatını verdiğinde 70 bin dersliğe ihtiyacımız vardı. O dönemden bu döneme kadar kendimiz ve özel sektörle beraber okullar yaptık. Şu anda 58 bin derslik ihtiyacımız kaldı. İstanbul ve Ankara'daki derslik ihtiyacını çözdüğümüzde ikili eğitime son vermiş olacağız” ifadesini kullandı.
Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleler Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, eğitimin çağın gerekliliklerine uygun olarak değiştiğini ve geliştiğini dile getirdi.
Ülkelerin gücünün iyi eğitime sahip ve nitelikli insan gücünden geldiğini belirten Yılmaz, "Ülkemizi zengin, güçlü ve mutlu insanların yurdu yapmak istiyoruz. Bunun da ancak başarılı ve kaliteli eğitimle yapılabileceğine inanıyoruz. Kaliteli eğitim herkes içindir. Burada da fırsat eşitliği devreye giriyor. Fırsat eşitliğini sağlarsak, çağdaş uygarlık seviyesini yakalarız." diye konuştu.
Türkiye'nin eğitim konusunda önemli mesafeler katettiğine işaret eden Yılmaz, bu sene 17 milyon 702 bin 938 öğrenciye, 65 bin 153 okulda, bir milyon 62 bin 281 öğretmenle hizmet verdiklerini söyledi.
Yılmaz, kaliteli eğitim için önce yüksek bütçe ayrılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerine göre eğitime daha çok kaynak ayırdığını kaydetti.
Yılmaz, "Eğitime 1980'lerde, 1990'larda Avrupa Birliği'nden daha az kaynak ayrıcaksınız, sonra da 'Eğitimde niçin Almanya'nın önünde değiliz' diyeceksiniz. Böyle birşey beklemek makul mudur, insani midir, gerçekçi midir?" şeklinde konuştu.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |