01.11.2018 / Ankara
Ömer Zeydan toplantının açılışında yaptığı konuşmada, iş dünyasının yargı sistemi ile ilgili görüş ve önerilerini, gelecek beş yıllık süreç için beklentilerini almak için bir araya geldiklerini belirtti.
Kurumsal olarak işleyen bir adalet sistemi olmadan zenginlik, istihdam, iş ve aş olmayacağını çok iyi bildiklerini vurgulayan Zeydan, “Hepimiz Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasını, daha fazla yatırım çekmesini, daha zengin olmasını istiyoruz. Biz birlikte daha güçlü olduğumuzu, birlikte Türkiye’yi daha ileriye taşıyabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Uzun zamandır Adalet Bakanlığımızla işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Ticari uyuşmazlıkların alternatif çözüm yöntemleri ile çözülmesi konusunda Antalya’da ve İstanbul’da geniş katılımlı toplantılar yapmıştık. Sayın Abdülhamit Gül Bakanımızın, Bakanlık görevine geldikten sonra yatırım ortamının iyileştirilmesi kapsamında bu çalışmayı daha da hızlandırdık” dedi.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi için yargı sisteminde gerçekleştirilebilecek reform alanlarını birlikte belirlediklerini ve bu reformları hayata geçirmek için hep birlikte çalıştıklarını anlatan Ömer Zeydan, konkordato, icra davalarında sürelerin azaltılması, zorunlu arabuluculuk gibi birçok alanda önemli reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ömer Zeydan, Dünya Bankası’nın hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi (Doing Business) sıralamasında; Türkiye’nin 17 basamak sıçrayarak geçen yıl bulunduğu 60. sıradan 43. sıraya yerleştiğini ifade etti.
Türkiye’nin 2018 yılında en çok reform yapan ilk 10 ülke arasında yer aldığına dikkat çeken Zeydan, “Türkiye’de ‘en reformcu’ ülkeler listesinde Avrupa’dan yer alan tek ülke oldu. G20 ülkeleri arasında ise Çin ve Hindistan ile birlikte sıralamaya girmeyi başaran üç ülkeden biri oldu. Bugün geldiğimiz nokta gerçekten hepimiz için büyük bir gurur kaynağı. Birlikte tasarladığımız reformlar şimdi özel sektör tarafından kullanılan uygulamalar haline geldi. Kamu-özel sektör el ele vererek, bir ve beraber çalışarak müthiş işler başardık” dedi.
“Adalet mülkün temeli” diyen Zeydan şöyle devam etti: “Bundan dolayı adalet terazisinin dengesini korumaya mecburuz. Çok beğendiğim bir söz var. Adalet kutup yıldızı gibidir. Yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner. Özel sektör olarak en büyük arzumuz adaletin en iyi şekilde işlemesi. İyi işleyen bir hukuk sisteminin olmadığı yerde, bireylerin birbirlerine ve kurumlara karşı güveninden söz edilemez. Böyle bir ortamda huzur da olmaz, sağlam bir ekonomi de. Bu nedenle, huzurumuz ve güvenimiz için, güçlü bir ekonomiye sahip olmanın temel şartlarının başında; iyi işleyen bir hukuk sistemine sahip olmak gelmektedir. Onun için vicdan faktörü çok önemli. Biz evrensel hukuk normlarını baz alan bir sistem arzu ediyoruz. Anayasamızın kolay, anlaşılır, sade bir anayasa olmasını arzu ediyoruz. Yasalarımızın kısa, öz ve anlaşılır olmasını arzu ediyoruz. Bunun yanında, yargı sisteminin hem bağımsız hem tarafsız işlemesi gerektiğini söylüyoruz. Bunlarda ne kadar başarılı olursak demokrasimiz ve ekonomimiz o kadar güçlenecek. Daha güçlü bir ülke, daha zengin bir millet olacağız”.
Ticari uyuşmazlıklarda çözümün hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde yapılmasının önemine değinen Ömer Zeydan, “Ticari uyuşmazlıkların adil bir çözüme ulaşmadığı bir ortamda, iş dünyasının atacağı adımlar da güvensiz olacaktır. Bunun bir sonucu olarak ticaret ve ekonomik büyüme de olumsuz etkilenecektir. Son yıllarda toplum olarak dava açmayı, mahkemeleri seven bir millet haline geldik. Uyuşmazlığın miktarı ne olursa olsun, uzlaşma yerine mahkemeleri tercih eder hale geldik. Mahkemelerimiz, hakimlerimiz artık bu yükü kaldıramıyor. Dava süreleri çok uzuyor. Ticari davaların sonuçlanma süresi 2 yılı buluyor. Bu süreçte herkes zarar görüyor. Bu nedenle özellikle iki tarafı tacir olan uyuşmazlıklarda, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin diğer ülke uygulamaları da incelenerek çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Böylelikle hem uzlaşma kültürünü yaygınlaştırabilir, hem de yargının iş yükünü hafifletebiliriz.
TOBB Tahkim Divanı, Oda-Borsalarımız bünyesinde kurulan tahkim ve arabuluculuk merkezleri ile Türk özel sektörüne ticari anlaşmazlıklar konusunda hizmet veriyoruz. Kurucuları arasında yer aldığımız İstanbul Tahkim Merkezi sayesinde de İstanbul’u tüm bu coğrafyanın alternatif uyuşmazlık çözüm merkezi olmasını hedefliyoruz. İşte bu yüzden belirli bir tutarın altındaki ticari anlaşmazlıklarda tahkimin zorunlu hale gelmesini çok önemsiyoruz. İşçi-işveren davalarında zorunlu hale gelen arabuluculukta güzel sonuçlar alıyoruz. Arabulucuya gelen anlaşmazlıkların yüzde 69’u çözülüyor. İnşallah zorunlu tahkimle iş dünyası olarak rahat bir nefes almış olacağız. Öte yandan hepinizin bildiği gibi 250 bin TL üzerinde sermayesi olan şirketlerde avukat bulundurma zorunluluğu var. Günümüz gerçeklikleri ile bağdaşmayan bu tip zorunlulukları, günümüz gerekliliklerini dikkate alarak yeniden gözden geçirmemizde fayda var” dedi.
-Bakan Yardımcısı Yıldız Seferinoğlu
Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yıldız Seferinoğlu da toplumun tüm kesimlerine güven veren bir yargı sisteminin inşasında toplumun farklı kesimlerinin sesine kulak vermenin önemine inandıklarını belirterek, “İki temel politika belgemizin güncellenmesi çalışmaları çerçevesinde bugüne kadar pek çok toplantı ve görüşme gerçekleştirdik. Uygulamadan gelen hakim ve savcılarla, avukatlarla, istinaf ve yüksek mahkeme üyeleriyle, barolarla, üniversitelerle, kamu kurumlarıyla ve sivil toplum örgütleriyle bir araya geldik. Bugünkü Çalıştay bu fikri takibin bir parçasıdır. İş dünyamızın ve özel olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin konuya ilişkin yaklaşımını öğrenmek, reform öncelikleri, temel hedefler ve faaliyetler konusunda işadamlarımızın düşünce ve eğilimlerini ölçmek bu Çalıştay'ın ana fikridir” dedi.
Adil ve etkin işleyen bir yargı sisteminin varlığının hukuka işlerlik kazandıran, demokrasi ve özgürlükleri koruyan en önemli mekanizma olduğunun altını çizen Bakan Yardımcısı, “Yargı Reformu Strateji Belgesi ve Stratejik Planın uygulama durumunun izlenmesi ve değerlendirilmesi hazırlanması kadar önem taşıyor. İlk olarak 2009 yılında hazırlanarak uygulamasına başlanan her iki belge öngördüğü hedeflere büyük ölçüde ulaşmış ve bu doğrultuda en son 2015 yılında yenilenmiştir. Geldiğimiz noktada bu ihtiyaçla yeniden karşı karşıyayız. Gerçekleştirilen hedefler ve gerek dünyada, gerekse ülkemizde yaşanan yeni gelişmelerin politik önceliklere yansıtılması, her iki belgenin yeniden güncellenmesini gerektirmektedir” ifadelerini kullandı.
Bakan Yardımcısı Seferinoğlu, ekonomik refahın sağlanması ve toplumsal tabana yayılmasında hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanı olduğunu, hukukla oluşan atmosferin ekonomik faaliyetleri şekillendirdiğini söyledi.
-Strateji Geliştirme Başkanı Çekin
Strateji Geliştirme Başkanı Ertuğrul Çekin de bu gibi toplantılarda istenilen amaçlara ulaşılabilmesi ve her iki belgenin de başarı ile uygulanabilmesinin en temel gerekliliğinin hazırlık sürecinden itibaren sahiplenilmesi olduğunu söyledi.
Çekin bu noktada karşılıklı olarak bilgilerin paylaşılması, sorunların tartışılması ve fikir alışverişinde bulunulmasının daha iyiye ulaşmaya vesile olacağını vurguladı.
Nihai amaçlarının vatandaşların adalete olan güven duygusunu en üst seviyeye çıkarmak olduğunu ifade eden Çekin, “Bu nedenle Yeni Yargı Reformu Stratejisi ve Adalet Bakanlığı Stratejik Plan çalışmalarına bu yıl Ağustos ayında başladık. Yargı teşkilatı, hukuk fakülteleri, TBB, hukuk dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve yüksek mahkemelerle bu süreçte görüş ve önerilerinin tespiti için yazışmalar yapılmış, toplantılar ve çalıştaylar düzenlenmiştir. Katılımcı bir planlama anlayışıyla geleceğe dönük ve uzun vadeli bir bakış açısıyla yürütülecek faaliyetlerle, şimdiye kadar hazırlanan strateji belgelerimizde ulaşılan başarıların daha da ileriye taşınacağına olan inancımı belirtmek istiyorum. Sektörel ihtiyaçlara cevap verebilen ve piyasanın düzenli işleyip gelişmesini sağlayacak yasal çerçevenin belirlenmesi noktasında iş dünyasının siz saygıdeğer mensuplarının mevcut sorunları ile gelecek beş yıllık süreç için görüş ve önerilerini dokuz ayrı grup olarak yapılacak toplantı ile alacağız” dedi.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |