Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

10 numara yağ sorununun Maliye Bakanlığı’nın aldığı ilave tedbirlere rağmen çözülmediğine dikkat çeken sektör meclisleri, sorunun çözümünün kamu birimlerinin geniş katılımını, koordinasyonunu ve birçok alanda paralel adım atılmasını gerektirdiğine işaret ettiler.

-Son üç yılda vergi kaybı 5 Milyar TL'yi aştı

Ülkenin her tarafında, yol boylarında, 10 numara yağ adı altında tenekeler içinde motorin yerine sahte ve kaçak akaryakıt türlerinin herhangi bir engel ile karşılaşılmaksızın yıllardır yaygın bir şekilde satıldığına dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“ Maliye Bakanlığımızın bu tür hileli satışların önüne geçmek üzere en son Eylül ayında Tecil/Terkin uygulaması kapsamında almış olduğu tedbirlere rağmen bu tür faaliyetler ülkemizin hemen her yanında yaygın bir şekilde devam etmektedir. Sektör Meclislerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın yaptıkları çalışmalar bu tür faaliyetler nedeni ile oluşan vergi kaybının takribi yıllık 1,5-2 Milyar TL düzeyine çıktığını ve son üç yıldır artarak devam eden bu problemin neden olduğu toplam vergi kaybının 5 Milyar TL'yi aştığını göstermektedir.  

-10 numara yağ, çevre ve insan sağlığı için önemli bir tehdit

10 numara yağ adı altındaki ham madeni yağlar, solventler, ham nebati yağlar, atık yağlar ve niteliği belli olmayan diğer kimyasal maddelerin karışımları tenekeler içinde ve yol boylarında satılmaktadır. Motorin yerine satılan bu maddeler yarattıkları büyük vergi kaybının yanı sıra zehirli emisyon üreterek ciddi hava ve toprak kirliliğine, ortaya çıkan yangınlı kazalar da can kayıplarına sebep olmaktadır. Motorin standardına uymayan bu maddeler, aynı zamanda araçlara da ciddi zararlar vermekte, motorun ömrünü kısaltmakta, araçların süresinden çok önce yıpranarak hizmet dışı kalmasına neden olmakta ve böylece milli servete de zarar vermektedir.   

10 numara yağ sahtedir, çünkü motorin standartlarını tutmamaktadır. Yasalarımıza göre kaçaktır, çünkü içinde bulunması gereken "ulusal marker "yoktur.
Nakliye sektörü bu yakıtı kullanmadığı takdirde rekabet edemez noktaya gelmiş, akaryakıt bayileri ve dağıtım şirketleri bu haksız rekabetin altında ezilmiştir.

-Sorunun çözümü için yapılması gerekenler

-10 Numara yağ üretiminde kullanılan tüm girdilerin ithalatı devletimizce  taahhütname içeren bir müsaade ve/veya izleme sistemine bağlanmalı, ithali yapılan girdiler ilgili kamu birimlerince satış ve üretim zincirinde izlenerek taahhütname ve yasadışı kullanım engellenmelidir.
-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çevre kirliliği yaratan 10 Numara yağ kullanıcılarını egzoz emisyon ölçümleri ile tespit etmeli ve cezalandırmalıdır.

-10 numara yağ adı altında yürütülen faaliyet, tüketim aşamasına gelinceye kadar yasal bir görüntü içine alınabildiğinden, muhakkak tüketim aşamasında da denetlenebilmeli ve cezai işlem uygulanabilmelidir. Motorin olarak kullanılan ancak ulusal marker içermeyen bu ürünü gerekli yasal işlemlere tabi tutmak, ancak ve en etkin bir şekilde tüketici aşamasında mümkün olabileceğinden tüketicilerin yakıt depolarından alınacak numuneleri de (ulusal marker ve teknik kriterler yönü ile) denetim kapsamına alacak yasal bir düzenleme gecikmeksizin yapılmalıdır.

-Haksız rekabet

Rafinerilerimiz, dağıtım şirketlerimiz ve akaryakıt istasyonlarımız büyük yatırımlar yaparak dünya standartlarındaki motorini tüketicilerin hizmetine sunmaktadır. Yasalarımıza büyük bir özveriyle uymakta direnen taşımacılık ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimiz, vergileri ödenmiş, standartlara uygun motorini kullanmaya büyük özveri ile devam etmektedir. Buna karşılık 10 Numara yağ adı altında sahte motorin faaliyeti içinde olan üretici, satıcı ve kullanıcılar yasalara uyanlara karşı tahammül edilemez nitelikte haksız bir ortam oluşturmakta, haksız kazanç elde etmektedirler.”