Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Meclis Başkanı Timur Erk, Kanun hazırlanırken amacın tinercileri engellemek olduğuna işaret ederken, “Bu 3 senelik süreçte de tinercilerin suç oranları yüzde 20 – 25 azaldı. Dolayısıyla Kanun amacına ulaştı diyebiliriz. Ancak Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Hakkında Yönetmelik mevcut haliyle sanayicileri engeller nitelikte” dedi. 

-Kanun-yönetmelik çelişkisi

Konu hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Meclis Üyesi Dr. Erol Özensoy da Yönetmeliğin Kanunla çelişkili olduğunu ifade etti. Özensoy, Yönetmelik kapsamının AB direktiflerine dayandırılarak “kırtasiye malzemesi, boya incelticisi gibi maddeler ile yapıştırıcı olarak kullanılan ve uçucu madde ihtiva eden ürünler” ile kısıtlı kaldığını ve bu kapsamın insan sağlığına zarar verebilecek uçucu maddelerin sadece bir bölümünü teşkil ettiğini belirtti
Özensoy, örnek olarak Sağlık Bakanlığının Kozmetik Yönetmeliği’ne dayandırılarak üretim izni verdiği ojelerin tehlikeli uçucu maddeler kapsamına girerek “Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Hakkında Yönetmelik”e göre cezaya tabi olabildiğini belirtti.

-Müsteşar Tosun : “Yönetmeliği beraber geliştirelim”

Meclis üyelerinin görüşlerini dinleyen Müsteşar Prof. Dr. Nihat Tosun ise “Bu yönetmelik konusunda esas teknik bilgiye siz hâkimsiniz. Biz de bu konuda meclisten teknik danışmanlık alabiliriz. Bu konuda Bakanlığımızın ilgili genel müdürlüğü yetkilileri ile beraber meclisin teknik komitesi bir araya gelerek çalışmaları yürütelim” dedi. 

Müsteşar Tosun “Bizim de amacımız endüstriyi ayakta tutmak. Kurumsal çalışmalar insan sağlığını etkilemediği sürece sektör lehine yorumlanabilir, sonuçta sanayici devletin kendisine karşı koruyucu rolünü hissettiği anda sanayici de devleti koruyacaktır ” dedi.

-İlaç sanayinin önü açılacak

Prof. Dr. Nihat tosun, ilaç sanayinin KDV sorununa ilişkin değerlendirmesinde ise, Türk ilaç sektörünün dünya pazarında çok iyi bir konumda olduğunu vurgulayarak, “Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu kuruldu. Ayrıca halk sağlığı farkındalığını da arttırmak için Türkiye Halk Sağlık Kurumu faaliyetlerine başladı. 6 senedir üzerinde çalıştığımız bir başka konu da referans laboratuarlarının kurulması. Bundan sonra bir ilacı konfirme edelim diye Amerika’ya göndermemize gerek kalmayacak” diye konuştu.