23.12.2011 / Ankara
Hisarcıklıoğlu yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“‘Eğer bir devlet iki kere ikinin beş ettiğine dair bir kanun çıkartmışsa, o ülkenin mahkemelerine matematikçileri tanık olarak çağırmaya gerek yoktur!’ Fransız devleti, tarihi bir olayın tarihçiler de dâhil olmak üzere tartışılmasını yasaklayarak skolastik bir karar almıştır!
Oysa Fransız aydınlanması sayesinde her şey, aklın mahkemesinde kendini savunma hakkını kazanmıştı. Bir fikrin kendisini savunma hakkını gasp etmeye çalışan bu karar vicdan ve hukuk sınavında sınıfta kalmıştır. Fransa bu kararla üç yüz yıl geriye gitmiş, kendi aydınlanma tarihini reddetmiş ve tercihini Orta Çağ karanlığından yana kullanmıştır.
“Düşünce körlüğü gözün körlüğünden daha kötüdür” diye bir Fransız atasözü vardır. Fransız siyaseti bizim nezdimizde artık kör bir siyasettir!
“Sizin fikrinize karşıyım ama fikrinizi ifade etme hakkınızı savunmak için canımı feda etmeye hazırım” sözünü, bugün ne yazık ki Fransız siyasetçileri unutmuş durumda. Fransız devrimleri sırasında, özgürlük için yaklaşık kırk bin kişi giyotinde can verdi, şimdi fikir özgürlüğü giyotinden geçirildi.
Ortaçağ’ın karanlık mahkemeleri dünyanın yuvarlak olmadığı ve kendi etrafında dönmediğine dair kararlar almış; aksini iddia ettiği için Galile’yi suçlu ilân etmişlerdir. Galile, mahkeme kendisini suçlu ilân etmesine rağmen dünya için “yine de dönüyor” demişti.
Biz de Türk iş dünyası olarak, fikir özgürlüğüne karşı çıkarılan bu yasaya rağmen Galile ile aynı tavrı gösteriyoruz. Kendi şahsi çıkarlarını, seçim hesaplarını ülke çıkarlarının önüne koyan siyasetçiler unutmasın ki hakikatler yasalardan üstündür. En temel hakikat de hiç bir fikrin yasaklanamayacağıdır.
Bu süreçte Fransız iş çevrelerinin de bu konuda bizimle aynı görüşte olduğunu memnuniyetle gördük. Düşünce ve ifade özgürlüğünün beşiği olarak kabul gören Fransa’nın, ’’akıl tutulması’’ ile ‘’karanlığa’’ yönelmesi, herhalde Fransız halkınca en doğru şekilde değerlendirilecektir. Bundan sonra ortaya çıkabilecek ve ikili ilişkilerde telafisi zor yaralar açabilecek olumsuz tablonun tek sorumlusu, bu tasarıyı onaylayan sorumsuz Fransız siyasetçileridir.
Dileriz ki bu haksız girişim Fransız Senatosu tarafından durdurulur. Türk iş dünyası olarak, bu kararın Fransız Senatosu’nda bozulması için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz”.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |