Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

ICCI 28. Genel Kurulu İstanbul Çırağan Sarayı’nda yapıldı. TOBB Başkanı ve ICCI Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’un ev sahipliğindeki toplantıya; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Saleh Kamel ve İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerin Oda Başkanları ve temsilcileri katıldı.
 
Kuran-ı Kerim okunmasıyla açılan Genel Kurul toplantısında konuşan TOBB Başkanı ve ICCI Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İslam Ticaret ve Sanayi Odası’nın geleceğine güç katmak iradesi ile bir araya geldiklerine değindi. Son 60 yılda dünyanın iki köklü değişim süreci yaşadığını anlatan Hisarcıklıoğlu, “Bunların ilki, ikinci dünya savaşı ve onun doğurduğu iki kutuplu dünya düzeni idi.  Diğeri ise Sovyetler Birliğinin yıkılması ile başlayan küreselleşme dalgasıydı. Maalesef, İslam ülkeleri olarak bu iki kritik süreci iyi değerlendiremedik. Fırsatları kaçırdık” diye konuştu.

-“Faturayı İslam coğrafyası ödedi”

Bir araştırmaya göre, Soğuk Savaşın sona erdiği 1991’den bu yana devam eden çeşitli çatışma ve gerilimlerin, sadece Ortadoğu’ya olan faturasının tam 12 trilyon dolar olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Aslında neredeyse tüm faturayı İslam coğrafyası ödedi ve ödemeye de devam ediyor. BM kayıtlarına göre yaklaşık 1 milyar insan açlıkla karşı karşıyadır. Bu kaynağı israf etmeseydik, dünyada aç insan kalmazdı. Somali’de açlık sorunu yaşanmazdı. İslam dünyasında işsiz kalmazdı.  Bizler “komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir” düsturundan gelen bir kültürün evlatlarıyız. Unutmayın ki, gözler kör olmaz. Kalplerdir kör olan.  Birbirimizin acılarına seyirci kalamayız. Sağır, kör ve dilsiz olmaktan kurtulmanın yolu önce kalplerdeki perdeyi el birliği ile kaldırmaktan geçiyor” dedi.

-Yeni bir değişim süreci

Dünyanın yeni bir değişim sürecinde olduğundan bahseden Hisarcıklıoğlu, siyasi dengeler ve ekonomik anlayışların yeniden şekillendiğinden söz etti. Hisarcıklıoğlu, 2010 yılı Aralık ayında Tunus’ta bir işsiz gencin kendisini yakmasıyla başlayan olaylar sonrası, Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasının ciddi bir değişim sürecinden geçtiğini belirtti ve şunları söyledi:
“Burada, biz iş dünyası temsilcilerine büyük bir rol düşüyor. Bu salonu dolduran 150 civarında kanaat önderiyiz. Ama, ülkelerimizde bizlerin izinden gidecek yüzbinlerce girişimci var. Biz, insanlara iş, aş ve barınma imkanı sağlamak zorundayız. Bunun yolu da ticaretten, üretimden ve yatırımdan geçiyor. Kısaca, girişimcilikten geçiyor.

Çünkü, karşılıklı ticareti ve yatırımı artıramayan ülkeler, yeni süreçte kaybedenler olacak. İşbirliğini artıran ülkelerse birlikte kazanacak.
İslam dünyası olarak artık her alanda herkesten daha hızlı hareket etmek, herkesten daha somut adımlar atmak zorundayız.

“Vakit, nakittir” değerli dostlarım. Bizim inancımıza göre hesap günündeki en ağır sorulardan biri de bize verilen ömrün, bize tanınan vaktin nasıl kullanıldığı olacak.
Şimdi kendimize soralım. İslam dünyası olarak, İslam dünyasının kanaat önderleri olarak bu soruya hakkıyla cevap verebilecek miyiz?

Biz de ne yazık ki, İslam dünyası olarak bugüne kadar aramızdaki işbirliği açısından çok az iş ürettik. Büyük gücümüzü ve potansiyelimizi kullanamadık. Bu konuda, atılması gereken adımları sadece hükümetlerden beklemeyelim. Bizler, iş dünyası temsilcileri olarak cesur ve kararlı çalışmalar ortaya koyalım. Örneğin, dün gündeme gelen sağlık turizm konusunda somut adımlar atabiliriz.”  

-İslam dünyasının durumu

İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birine sahip olduklarını bildiren TOBB Başkanı ve ICCI Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bugün Avrupa yaşlanıyor, bizim elimizde onlarda olmayan büyük bir cevher var; bizim insan gücümüz var. Bu gücü akıllıca değerlendirmemiz lazım. Çünkü, yaşlı toplumlar dünyanın geçmişini, bizim gibi genç toplumlar ise geleceği temsil ediyor. Sayısı 1,5 milyarı aşan insanımızın bir dezavantaj olmadığını biliyoruz.  Ama bu avantajı tam olarak kullanabilmemiz için eğitime daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Genç beyinlerimizi birer girişimci olarak yetiştirmemiz gerekiyor. Ve belki de en önemlisi, kadınlarımızı değerlendirmemiz gerekiyor. Nüfusumuzun halen yararlanamadığımız yarısını iş hayatına kazandırırsak, bizim önümüze kimse geçemez” ifadesini kullandı.

-Enerji zenginliği

İslam dünyasının enerji konusundaki zenginliğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, dünya petrol rezervlerinin % 69’una, dünya doğalgaz rezervlerinin % 57’sine İslam ülkelerinin sahip olduğunu anlattı. Hisarcıklıoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu kaynakları değerlendirmeyi de bilmeliyiz. Buradan gelen kaynakla yarınlarımızı inşa etmeliyiz. Bugünün tüketenleri değil, yarının üretenleri olmalıyız. Kaynaklarımızı spekülatif finansal yatırımlar yerine fiziki yatırımlara yönlendirmeliyiz. Üçüncü önemli gücümüz de sanayi gücümüz. Aramızda sanayi devi haline gelen ülkeler var. Avrupa dünyanın en büyük pazarlarından. Gelişmekte olan ülkeler arasında Avrupa’ya Çin’den sonra en fazla sanayi malı satan ülke kim biliyor musunuz? Evet, Türkiye.  Artık dünyanın sayılı üretim güçleri arasına girdik. Türkiye, İtalya ile Hindistan arasındaki geniş coğrafyanın en önemli sanayi gücü konumunda. Diğer taraftan, İslam ülkeleri olarak küresel karar alma noktalarında da söz sahibi olmalıyız. Bu da değineceğim dördüncü nokta.

Küresel ekonominin geleceğine ilişkin kararlar G20’de alınıyor. Biz, orada da 3 ülke ile temsil ediliyoruz. Endonezya, Suudi Arabistan ve Türkiye olarak bu platformda daha yakından çalışarak ortak menfaatlerimizi korumalıyız. 1,5 milyarlık İslam dünyasının sesi olmalıyız.”

-Gelişiyoruz ama potansiyelimizin altındayız

Birlik ve beraberliğin önemine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Avrupa kendi aralarındaki ilişkileri çözmüş! Vize, gümrük, bürokrasi, yatırım ortamı gibi birçok alanda ortak hareket ediyorlar. Sorunlarını ortak kararlarla aşıyorlar. AB ülkeleri, ticaretinin %70’ini birbirleriyle yapıyor.Sadece Avrupa değil, Amerika da ticaretinin %30’unu iki komşusu Kanada ve Meksika ile yapıyor. Çin’e bakıyoruz. Onun da ticaretinin %40’ı kendi komşularıyla gerçekleşiyor.  Neden bu ülkeleri örnek almıyoruz? Bu ülkeler dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden. Demek ki yaptıklarının bir hikmeti var.

Biz daha aramızdaki vize ve gümrük engellerini aşamadık. Ortak ticaret kuralları bile geliştiremiyoruz.
Ülkelerimiz arasında ticarettin artırılmasının önemli bir mekanizması olan İslam Ülkeleri Arasında Tercihli Ticaret Sistemi anlaşmasını (TPS-OIC) bile daha yürürlüğe sokamadık” dedi.

Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:

“57 İslam ülkesinden sadece 10’u onayladı. Diğer 47 ülkenin de bu anlaşmayı onaylayıp imzalamasını bekliyoruz. Bu konuda lütfen hükümetlerinizden talep edin. Baskı uygulayın. Aramızdaki ticaretin artırılmasının önünü açalım. Zenginlik artsın. Halkımız daha zengin olsun. 
O yüzden burada siz değerli iş dünyası liderlerine sesleniyorum. Tercihli Ticaret Sistemi Anlaşmasının imzalanması için Hükümetlerinizi cesaretlendirin. Anlaşmayı imzalasınlar. İmzalasınlar ki, engeller kalksın, ticaret artsın. Halkımız zenginleşsin.
İslam ülkeleri olarak ulaştırma alanında da çok eksiğimiz var. Oysa, kendi aramızdaki ticaret için de ulaştırma altyapısına ihtiyacımız var. Ülkelerimizi birbirine bağlayacak, oto yollar, demir yolları ve hava yolu taşımacılığına ihtiyacımız var.

-TOBB’un çalışmaları

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, İslam Kalkına Bankasıyla da işbirliğinde, İslam ülkeleri arasında iş birliğinin artması için de pek çok çalışma yürütüyoruz.

Ülkelerimiz iş dünyasının ticaret ve sanayi odalarımızdan aldıkları hizmetlerin kalitesini iyileştirmek için bir dizi eğitim programı uyguluyoruz. Geçen yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz “Oda Akademisi”programını bu yıl tekrarlayacağız. 

Yine, İslam Kalkınma Bankasıyla işbirliğinde, KKTC’ye İslam Odası Genel Kurulu’na katılan delegelerden bir grubu götüreceğiz. Buradaki toplantıya katılmalarını sağlayacağız.

TOBB-İslam Kalkınma Bankası işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz eğitim programları için, İslam Kalkınma Bankası Başkanı sayın Ahmet Muhammet, İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Salih Kamil’e teşekkür ediyorum. Bu programlara iştirak eden ülkelere de teşekkür ediyorum.

Bu işbirliğinde, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun rolü son derece önemlidir. Bize vizyon vermesi yanında, daima destek de sağlamaktadır. Kendisine teşekkür ediyorum.

Son olarak, sayın Başbakan Yardımcımız nezdinde Hükümetimize teşekkür ediyorum. 2011 yılı içindeki % 8,5’lik rekor büyüme oranı bize gurur verdi. Zira bu büyüme özel sektör faaliyetleri sonucu oldu. Özel sektörü öne çıkaran politikalara öncelik verdi.
Son olarak, Suriye’de yaşananlardan duyduğum üzüntüyü sizinle paylaşmak istiyorum. Suriye’de akan kardeş kanının durması ve istikrarın sağlanmasını istiyoruz.”

-Anlaşmalar

Öte yandan açılış konuşmalarının ardından TOBB Başkanı M. Rifat Hİsarcıklıoğlu ve İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu iki ayrı anlaşmaya imza attılar.

Birinci anlaşma ile İslam ülkeleri arasında girişimciliğin ve özel sektörün geliştirilmesi, ticaretin artırılması ve önündeki engellerin kaldırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Anlaşma, oda sisteminin geliştirilmesi ve KOBİ'lerin desteklenmesini hedefleyen, İİT ve TOBB işbirliğinde eğitim programlarının düzenlenmesi hususlarını kapsıyor. Anlaşma kapsamında İİT tarafından yürütülen projelere TOBB destek verecek.

İkinci anlaşma TOBB ETÜ ve İİT arasında işbirliğini içeriyor. Anlaşma TOBB ETÜ öğrencilerinin kariyerlerini geliştirmek ve iş dünyasına hazırlanması için İİT tarafından staj imkanı tanınmasını öngörüyor Anlaşma gereğince TOBB ETÜ İslam ülkeleri arasında yeni projeler geliştirilmesine yardımcı olacak.
​

Öte yandan Somali ve Cibuti ile TOBB arasında da birer işbirliği anlaşması imzalandı.