12.04.2012 / Girne
İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu tarafından, TOBB ve Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı işbirliğinde düzenlenen KKTC Yatırım Forumu’nun açılış oturumu, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Başbakanı İrsen Küçük, İİT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Altun, KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, TC Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Yakıcı ve İKB Grubu Başkanı Dr. Ahmad Mohamed Ali’nin konuşmalarıyla gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasına, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ı; Kıbrıs için can veren bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Allah hepsinden razı olsun” diyerek başladı.
İstanbul’da İslam Ticaret ve Sanayi Odası’nın 28. Genel Kurulu’nu yaptıklarını ve ekonomik işbirliğini artıracak çok önemli temaslar sağladıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Bugün de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yatırım Forumu vesilesiyle, İslam coğrafyasından gelen iş adamlarımız, siyasilerimiz ve bürokratlarla bir aradayız. Bizim için anlamı çok büyük olan Girne’de, sizlerle bir araya gelmekten, büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum” dedi.
- İslam tarihinde Kıbrıs’ın rolü
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizim gözbebeğimizdir diyen TOBB Başkanı, “Asla kendimizden ayrı düşünmediğimiz kardeşlerimizin vatanı, bizim de kader ortağımızdır. İslam tarihinde de Kıbrıs, çok önemli bir rol oynamış; asırlar boyunca, Akdeniz coğrafyasında ve Orta Doğudaki İslam kültürünün muhafızlığını yapmıştır. Eğer bugün, bu coğrafyada İslam kültürü hakim varlığını koruyabildiyse; Doğu Akdeniz’in ortasında bir amiral gemisi rolünü üstlenen Kıbrıs’ın bunda payı büyüktür. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerindeki haksız baskının, ve ekonomik ambargonun temel sebebi, işte adanın bu önemli rolüdür” şeklinde konuştu.
-Türk tarafı çözüme sıcak
1960 yılında, Türkiye ve İngiltere’nin garantörlüğünde, Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumlarının ortaklığında adada bir devlet kurulduğunu ama bu ortaklığın, 1963 yılında adanın Rum kesimi tarafından bozulduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “O günden bu yana, yaklaşık 40 yıldır, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sorunun çözümüne ilişkin öneriler geliştiriliyor. Ama bugüne kadar sorun çözülebilmiş değildir. Bu süreç boyunca, Türk tarafı çözüme daima sıcak yaklaşmıştır” ifadelerini kullandı.
2004 yılında BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan çözüm planına, KKTC halkının rekor bir oyla evet dediğine dikkat çeken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Ama Rum tarafı çözümü reddetti. Yine 2007 yılında, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Kıbrıs Türklerine uygulanan siyasi ve ekonomik izolasyonu kaldırılmasının, BM Güvenlik Konseyi kararları ile uyumlu olduğunu ifade etti. Bu çerçevede 2008 yılında müzakerelerin yeniden başlamasında ısrarcı olan ve müzakerelere olumlu yaklaşan taraf da, hep KKTC oldu. Ama ne yazık ki, 2004 yılındaki referandumda çözüme karşı oy kullananlar, bugün de KKTC halkının dünya ile entegre olmasını engellemeye çalışıyor” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu haksızlıklar karşısında hep Kıbrıslı Türklerin yanında olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak hem ekonomik, hem siyasi, hem de sosyal alanda her zaman KKTC yönetiminin yanında olduklarını, bu süreçte, Kuzey Kıbrıs’a maddi ve manevi destek sağladıklarını, ortadaki haksızlığı her platformda vurguladıklarını söyledi.
-Kıbrıs meselesi Türk-Rum anlaşmazlığının ötesinde
Kıbrıs meselesinin bir Türk-Rum anlaşmazlığının çok ötesinde olduğunun anlaşılması gerektiğini belirten TOBB Başkanı, “asıl mesele, Kıbrıs’ta asırlardır süregelen İslam varlığının, devam edip - etmeme meselesidir. İşte bu yüzden, önümüzdeki süreçte İslam ülkelerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne verecekleri destek hayati önem taşıyor. Bu kapsamda, İslam İşbirliği Teşkilatı Kıbrıs’taki soruna büyük önem veriyor. Bundan dolayı Sayın Genel Sekreter Ekmelettin İhsanoğlu’na teşekkür ediyorum” dedi.
Hisarcıklıoğlu, bu forumu düzenledikleri için İslam Kalkınma Bankası Grubu Başkanı Ahmed Muhammed’e de şükranlarını sundu.
- “Bu topraklara yatıracağınız her kuruş, size misli ile geri dönecektir”
İslam ülkelerinden gelen işadamlarına seslenen Hisarcıklıoğlu, “Biz, siyasi mücadelemize hep birlikte devam edeceğiz. Ama bu süreçte iş adamları olarak asıl yapmamız gereken, Kuzey Kıbrıs’la ekonomik işbirliğini artırmaktır. Kuzey Kıbrıs’a yapılacak her yatırım, küresel siyasi oyunda bizim safımızın güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Zira, ekonomik olarak kalkınan Kuzey Kıbrıs’ın önüne, siyasi engeller koymaya da kimsenin gücü yetmeyecektir. Şuna emin olun ki, bu topraklara yatıracağınız her kuruş, size misli ile geri dönecektir. Çünkü Akdeniz’e hakim konumu sayesinde Kuzey Kıbrıs, bütün İslam ülkeleri için, dünya pazarlarına açılan en önemli kapıdır. Eğer Kuzey Kıbrıs’ı ortak üretim havzamız haline getirebilirsek; ürettiğimiz sanayi ürünlerini, başta Avrupa olmak üzere, dünyanın en zengin ülkelerine, en hızlı şekilde ulaştırma imkanına sahip olacağız” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, KKTC Hükümeti’nin, Gazimağusa’daki Özel Ekonomik Bölge’de, her türlü sanayi yatırımı için müthiş avantajlar ve fırsatlar sunduğunu, bu bölgede yapılacak yatırımlara, vergi istisnasından, arazi tahsisine; yabancı personel çalıştırma izninden, ikamet imkanlarına kadar her türlü desteğin verildiğinin altını çizdi.
Somut projeler ortaya konulduğu takdirde, bu yatırım havzalarını artırma imkanı olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, KKTC yönetiminin bu konuya, son derece olumlu yaklaştığını söyledi.
-“Sizi, sermaye için küresel risklerin arttığı bir dönemde, kazançlı bir yatırım alanına davet ediyorum”
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl TOBB olarak kurulmasına destek verdikleri Yatırım Danışma Konseyi’nin son derece önemli bir adım olduğunu ifade ederek, “Yatırım Danışma Konseyi’nde, Cumhurbaşkanı, Başbakan, ilgili bakanlar, bürokratlar ve yabancı yatırımcılar aynı masa etrafında toplanıyor. Yatırımcılar sorunlarını paylaşıyor. Masa etrafında hızlı bir çözüm bulunmaya çalışılıyor. Yani KKTC yönetimi, yatırımcının her türlü sorunu ile bizzat ilgileniyor. İşte yatırımcının başka bir yerde bulamayacağı bu üst düzey anlayış ve ilgi, aslında kazancın en büyük garantisi oluyor” dedi.
İşadamlarını, KKTC’de yatırım yapmaya ve buradaki büyük fırsatı değerlendirmeye davet eden TOBB Başkanı, “Aslında ben sizi, sermaye için küresel risklerin arttığı bir dönemde, kazançlı bir yatırım alanına davet ediyorum” şeklinde konuştu.
-“Pasta henüz küçükken yatırım yapanlar, çok büyük kazanç elde etti”
Kuzey Kıbrıs’ın, turizm alanında, çok büyük fırsatlar sunduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Bu alanda çok ciddi bir yatırım ve para kazanma ortamı var. Bu açıdan ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, 1980’lerdeki Türkiye’ye benzetiyorum. 1980’lerde Türkiye, bir turizm destinasyonu değildi. Yılda sadece 300 bin turistin ziyaret ettiği bir ülkeydi. O dönemde hükümetin başında olan Özal, büyük potansiyeli gördü ve turizm yatırımcısını destekledi. İşte bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’ye yılda 31 milyon turist geliyor. Türkiye bugün, dünyanın en büyük 7 turizm destinasyonundan biri haline geldi. Yani değerli dostlarım, bu potansiyeli görüp sektöre yatırım yapan iş adamlarımız, kazançlı çıktılar. Bugün dünyanın sayılı turizm şirketleri arasına girdiler. Pasta henüz küçükken yatırım yapanlar, çok büyük kazanç elde etti.
İşte şimdi KKTC de, turizm açısından aynı geleceğe sahip. Üstelik mevcut potansiyeli bizim 1980’lerdeki halimizden çok daha iyi.
Bir örnek vermek gerekirse, bütün izolasyona rağmen, 2011 yılında aralarında 15 Avrupa ülkesinin de bulunduğu 40 ülkeden, 1 milyonu aşkın turist, KKTC’yi ziyaret etti. Bu sayı her yıl hızla artıyor. Sektör hızla dışa açılıyor. Kuzey Kıbrıs yönetimi yatırımları büyük bir kararlılıkla teşvik ediyor, yatırımcının önünü açıyor. Birbiri ardına yeni tesisler inşa ediliyor. Bu alanda özellikle Yat Turizmi ve Kongre Turizmi hala bakir alanlar olarak yatırımcıları bekliyor. Öte yandan, küresel turizm piyasasındaki talep hızla artıyor. Asya ekonomilerinin büyümesiyle, turizm piyasasına yeni müşteriler dahil oluyor.
Ama artan bu talep, artık klasik turizm rotaları yerine, yeni destinasyonlar arıyor. Bu kapsamda biz Türkiye olarak, Kuzey Kıbrıs’la “ortak destinasyon” programları geliştirmeye odaklandık. Ortak turlar hem Kuzey Kıbrıs’a, hem de bölgemizdeki diğer önemli turizm destinasyonlarına ciddi katkı sağlayacak. Artan işbirliği, Kuzey Kıbrıs’la Avrupa ilişkilerinin gelişmesine de katkı sağlayacaktır”.
-“Dünya standartlarında imkan sunan 7 üniversite var”
Hisarcıklıoğlu, KKTC’nin, yükseköğrenim alanında dünya standartlarında imkanlar sunduğunu, Kıbrıs’ta şu an dünya standartlarında imkan sunan 7 üniversite bulunduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “İslam ülkeleri dahil pek çok ülkeden 47 bin öğrenci, Kuzey Kıbrıs’ta üniversite öğrenimine devam ediyor. Önümüzdeki süreçte, siz değerli iş adamlarının yapacağı her türlü eğitim yatırımı, sektörün daha da gelişmesini sağlayacak. Öğrenci barınma yurtları alanında ciddi kapasite eksiği var. Burada da yatırım için ciddi potansiyel var”.
- “Kuzey Kıbrıs’a şimdi yatırım yapan, yarın büyük bir kazancın kapısını açmış olacak”
KKTC ile ulaşım konusuna da değinen TOBB Başkanı, “Şu an 12 ülkeden Kuzey Kıbrıs’a charter seferi düzenleniyor. Şimdi bunun sayısını artırmamız gerekiyor. Türkiye üzerinden Ercan Havaalanı’na yapılan uçuşlarla ilgili hiçbir hukuki engel bulunmuyor. İslam ülkelerinin bu imkanı değerlendirmesi gerekiyor” dedi.
İklim koşulları ve toprak yapısının, kaliteli üretim için mükemmel bir ortam sağladığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, tarım alanında da çok önemli kazançlı imkanlar olduğunu söyledi.
2014 yılından itibaren Türkiye’den Ada’ya boru hattıyla su getirileceğini söyleyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Bu hatla Ada’ya 750 milyon metreküpe kadar su taşıma imkanına ulaşacağız. Bu su ile birlikte, mevcut tarım arazilerinin değeri katlanarak artacak. Burada üretilecek katma değeri yüksek tarım ürünleri, gıda fiyatlarının hızla yükseldiği bu dönemde, büyük kazanç imkanı sunuyor. Yani değerli dostlarım, Kuzey Kıbrıs’a şimdi yatırım yapan, yarın büyük bir kazancın kapısını açmış olacak” dedi.
-“Yatırımcı hızlı hareket etmek ister”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, KKTC bürokratlarına da hitap ederek şunları dile getirdi: “İslam ülkelerinden Kuzey Kıbrıs’a yapılacak her yatırım, hem ortak geleceğimizin, hem de ortak kazancımızın teminatı olacaktır. Yapılan bu yatırımlarda Kıbrıslı kardeşlerimiz istihdam edilecek. Hem Kuzey Kıbrıs, hem de yatırımcılar zenginleşecek. Ama hızlı olmamız gerekiyor. Adımları hızlı atmamız gerekiyor. Çünkü görüyoruz ki, Kıbrıs’ta farklı çıkarları olan ülkeler, çok hızlı hareket ediyor.
Aslında kendi açılarından, doğru olanı yapıyorlar. Bizim yapmamız gereken, onları izleyip eleştirmek yerine, onlardan çok daha hızlı hareket etmek olmalıdır. Bunun için de, bürokratik engelleri hızla yok etmemiz gerekiyor. Çünkü yatırımcı hızlı hareket etmek ister. Yatırımcının kaybedecek zamanı yoktur.
Şimdi KKTC yönetimi bu alanda çok olumlu adımlar atıyor. Özel sektörle istişareye büyük önem veriyor. İşte; yapılan istişareler sonucu, biraz önce de vurguladığım gibi, Yatırım Danışma Konseyi kuruldu. Yatırımcının önündeki her türlü engel burada ele alınıyor ve çözüm stratejileri geliştiriliyor. Biz TOBB olarak bu adımları destekliyor ve her türlü katkıyı veriyoruz. Bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye’nin son 10 yıldaki müthiş atılımının iki unsuru: istişare ve yatırımların önünün açılması olmuştur. Kuzey Kıbrıs’ın zenginliğinin yolu da buradan geçiyor”.
-“Müthiş bir güce sahibiz. Ama tek eksiğimiz ortak hareket kültürü ve işbirliği”
İslam ülkeleri olarak müthiş bir güce sahip olduklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “bugün dünyanın en büyük sorunu enerji, enerji kaynakları bizim elimizde.
Dünyanın her yerinde yatırımcılar finansman arıyor. Çünkü finansman olmadan yatırım olmuyor. Enerji pazarından doğan müthiş finans gücü bizim elimizde. Bugün enerji ile birlikte dünyanın en büyük ikinci sorunu gıda. Gıda fiyatları hızla artıyor. Peki tarım imkanı kimde? O da bizde. Zira bugün Türkiye tarım hasılası bakımından Avrupa’nın en büyük, dünyanınsa 7. büyük ülkesi haline geldi. Yani biz Türkiye olarak, tüm bölgenin gıda ihtiyacını karşılayacak tarım topraklarına sahibiz. Avrupa nüfusunun yaşlanmasından şikayet ediyor. Üretimi devam ettirecek genç nesil gelmiyor. Peki dinamik ve genç nüfus kimde? O da bizde. Ve gururla söylüyorum ki artık, sanayi birikimi de bizde” dedi.
İslam coğrafyasının bugün, Avrupa pazarının en önemli sanayi malı tedarikçilerinden biri olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “İşte Türkiye, Çin’den İtalya’ya kadar olan coğrafyanın en büyük sanayi ülkesi. İşte Malezya, işte Endonezya hızla sanayileşiyor, bölgelerinin önemli sanayi gücü haline geliyorlar. Bugün İslam Coğrafyası kendi otomobilini üretiyor. Kendi tankımızı, kendi insansız hava araçlarımızı üretecek kapasiteye artık sahibiz. Bütün bunları yapabiliyoruz. Bütün bunlar artık bizde.
Ama tek bir eksiğimiz var. O da, ortak hareket kültürü ve işbirliği. Unutmayalım, her fırsatta bizi yolumuzdan alıkoymak isteyenler, bütün farklılıklarına rağmen, gerektiğinde birlikte hareket ediyorlar.
Biz yıllarca Peygamberimizin hadisini çocuklarımıza öğrettik. “Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap var” dedik. Ama kendimiz bir araya gelmedik. O yüzden de bereketi bir türlü bulamadık. Çok açık söylüyorum. İslam coğrafyası olarak kaderimiz tek. Ya hep birlikte kazancağız, ya da hep birlikte kaybedeceğiz. Her birimiz ayrı ayrı yönlere gitmeye çalışırsak, bir araya gelmek yerine yine dağılırsak kaybedenlerden olacağız. Ama bir araya gelirsek, emin olun hiçbir güç bu birlikteliğin karşısında duramayacak.
Biz kazanmak istiyoruz. Şimdi tek yapmamız gereken ortak vizyon ve çıkarlar etrafında bir araya gelmek. İnanıyorum ki bu birliktelik bizi hem bu dünyada, hem de ahrette kazanan taraf yapacak”.
-KKTC Başbakanı Küçük
KKTC Başbakanı İrsen Küçük, KKTC Dışişleri Bakanlığı ile İİT'ye bağlı İslam Kalkınma Bankası'nın ortak organizasyonunda ''fırsatlar adası'' sloganıyla Türk Telekom sponsorluğunda düzenlenen Kuzey Kıbrıs'ta Yatırım Forumu'nda, forumun düzenlenmesine katkı verenlere teşekkür ederek, İİT ve İslam Kalkınma Bankası'na, verdiği destek için teşekkür etti.
Kıbrıs Rum yönetimi tarafından KKTC'ye uygulanan tecridin sürdüğünü, dünyayla her türlü irtibatın engellendiğini ancak Türkiye'nin desteği ile mücadelenin başarı ile sürdüğünü belirten İrsen Küçük, forumun, KKTC'nin dünyada yalnızlığa itilmeyeceğinin önemli göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.
KKTC'nin daha da kalkınması için İİT'ye bağlı ülkelerden yatırımcıların gelmesinin önemine değinen Küçük, İİT'nin aldığı kararlar ve İslam Kalkınma Bankası'nın katkılarının önemli olduğunu vurguladı.
İslam Kalkınma Bankası ile daha fazla projeye işbirliği halinde imza atılacağına inandığını belirten Küçük, ülkeye gelen yatırımcılara teşekkür ederek, kalkınma potansiyeline dikkat çekti ve yatırım yapılmasını istedi.
Müslüman işadamlarının desteğiyle ambargoların aşılıp ülke olarak hak edilen refah seviyesine ulaşılacağına inandığını belirten Küçük, yatırımcılara gereken desteği vereceklerini söyledi.
KKTC'nin her geçen gün daha cazip yatırım alanı haline geldiğini kaydeden Küçük, Kıbrıs Türk halkı olarak inançlı olduklarını ve hak yolundan ayrılmayacaklarını kaydetti.
-KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs sorununun çözümü yolundaki en önemli engellerden birinin Kıbrıs Türk halkı üzerinde ulaşımdan eğitime, yatırımdan spora kadar her alanda uygulanan haksız ambargolar olduğunu belirterek, İslam dünyasının ambargoların kalkması yönünde somut adımlar atarak çözüm sürecine de olumlu katkı koyabileceğini belirtti.
Özgürgün, etkinliğin gerçekleşmesini mümkün kılan İslam Kalkınma Bankası Başkanı Dr. Muhammed Ali'ye de katkılarından ve sağladığı teknik destekten dolayı teşekkür etti. Forumun Kuzey Kıbrıs'taki yatırım olanakları konusunda bilgi edinilmesine ve Kıbrıs Türk işadamları ile İİT'na üye kardeş ülke yatırımcıları arasındaki işbirliğinin daha da gelişmesine önemli katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Özgürgün, şöyle devam etti: “Hepinizin istediği gibi Birleşmiş Milletler kapsamlı çözüm planına ilişkin 2004 yılında Kıbrıs'ta gerçekleştirilen referandumun ardından, Kıbrıs sorunu yeni bir boyut kazanmıştır. Kıbrıs Rum tarafının büyük çoğunluğunun 'hayır' oyu, BM Genel Sekreteri'nin referandumun hemen ardından Güvenlik Konseyi'ne sunduğu 28 Mayıs 2004 tarihli raporunda da vurguladığı üzere, sadece bir çözüm planı değil, adada kapsamlı bir çözümün de reddedilmesi anlamına gelmektedir. Adada bir çözüme ulaşmak iradesini sürdüren Kıbrıs Türk tarafının ilk adımı atmasıyla Eylül 2008'de kapsamlı müzakere sürecinin yeniden başlanması sağlanmıştır.
Kırk yılı aşkın süreden beri devam eden müzakereler sonucunda temel çözüm parametreleri iyice yerleşmiş ve ilgili tüm taraflarca bilinmektedir. Bu bağlamda, siyasi eşitlik ve iki kesimliliğe dayalı, eşit statüde iki kurucu devletten oluşan yeni bir ortaklık kurulacaktır. Kıbrıs Türk tarafı her zaman ortaya koyduğu yapıcı tutumu bu müzakere sürecinde de kararlılıkla sürdürmektedir. Ancak, mevcut süreç Rum tarafının sürdürmekte olduğu uzlaşmazlık politikaları nedeniyle şu ana kadar çözüm üretememiştir. Kıbrıs sorununun çözümü yolundaki en önemli engellerden bir tanesi de Kıbrıs Türk halkı üzerinde ulaşımdan eğitime, yatırımdan spora kadar her alanda uygulanmakta olan haksız ambargolardır.
Kıbrıs Türk sporcular uluslararası spor etkinliklerine bile katılamamaktadırlar. Ambargoların kaldırılmasının, Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yapacağı olumlu katkı göz ardı edilmemelidir. Kıbrıs Türk halkı olarak karşı tarafla eşit koşullarda masaya oturduğumuz takdirde, Kıbrıs Rum liderliği çözüm müzakerelerinde daha yapıcı ve uzlaşıcı bir tavır takınmaya mecbur kalacaktır. İslam dünyası ambargoların kalkması yönünde somut adımlar atmak suretiyle çözüm sürecine de olumlu anlamda katkı koymuş olacaktır. Kıbrıs Rum Yönetimi;nin Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstleneceği 2012 yılının ikinci yarısından önce mevcut fırsat penceresi kapanmadan bir çözüm bulunmasını içtenlikle arzu etmekteyiz. Ancak, uluslararası camianın Kıbrıs Rum liderliğini müzakere sürecine samimi ve yapıcı bir anlayışla dahil olması ve Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumuna karşılık vermesi konusunda teşvik etme zamanı gelmiştir."
-KKTC Ekonomi Ve Enerji Bakanı Atun
KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, konferansın KKTC'de yapılanları anlatmak ve iş insanlarının bir araya gelip iletişim ağı kurmasında önemli olduğuna inandığını belirtti.
Atun, "Gönülden ortağımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na, buraya yabancı yatırımcıları getirerek bir köprü olduğu için teşekkür ederiz" dedi.
2012'de dünya ekonomisinin yavaşlayacağının tahmin edildiğini kaydeden Atun, bunun gelişmekte olan ülkelerde sınırlı kalacağını ifade etti. KKTC'nin ambargolar nedeniyle sıkıntılar yaşasa da Türkiye'nin desteği ile dışa açık bir durumda olduğunu belirten Atun, KKTC ekonomisinin dünya ekonomilerinin üzerinde performans gösterdiğini kaydetti.
Ekonomide önemli yeri olan hizmetler sektörünün GSMH yüzde 68'lik paya sahip olduğunu belirten Sunat Atun, turizmde, ulaşımda, ihracatta yükselme olduğunu anlattı. KKTC'nin ekonomik gelişmeleri hakkında bilgi veren Atun, milli gelirin 2011 yılında 14 bin 950 dolar seviyesine yükseldiğini, KKTC'ye empoze edilen siyasi ambargoların ihracatın önündeki engel olduğunu ve bunun utanç duvarı olduğunu ifade eden Atun, bunun yıkılmasına destek olunmasını istedi.
Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün hayata geçirilmesi sözünün üzerinden 9 yıl geçtiğini, hayata geçmesi önünde ise hiçbir engel kalmadığını söyleyen Atun, gelişen KKTC ekonomisinin fırsatları da beraberinde getirdiğini, yerli ve yabancı yatırımcılara eşit imkanlar ve teşvikler verildiğini anlattı.
Yatırımcıların kazançlarını yurt dışına sevkinde engel bulunmadığını kaydeden Atun, artan turist sayısının ulaşımda yeni yatırım potansiyelini getirdiğini ifade etti. Telefon ve enerji alanında da imkanlar bulunduğuna dikkati çeken Atun, Türkiye'den 2014 yılında gelecek suyun sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacağını vurguladı.
Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda da yeni bir sayfa açmakta olduklarını kaydeden Atun, KKTC ekonomisinin gelişen, büyüyen, Türkiye ve dünya ile ilişkilerini geliştiren, fırsatlar sunan bir ülke olduğunu söyledi. Yatırımcılara seslenerek KKTC işadamlarıyla iş yapmalarını isteyen Atun, KKTC insanlarının gerekli bilgi ve beceriye sahip olduğunu sözlerine ekledi.
-Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Yakıcı
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Yakıcı, son on yılda dünyada çok büyük değişiklikler yaşandığına işaret ederek, gelişme hızlarındaki gerilemelerin sosyal huzursuzlukları beraberinde getirdiğini söyledi.
Türkiye'nin krizi çok hızlı atlattığını, 2011'de yüzde 8,5 büyüdüğünü, bundan üretimin büyük rolü olduğunu kaydeden Yakıcı, siyasi istikrar olduğu için de finansmanda hiçbir problem yaşamadığını belirtti.
Türkiye'nin zenginleştiğini, büyüdüğünü, sanayi yapısında hızlı gelişmeler sağladığını ifade eden Yakıcı, KKTC'yi de her konuda sonuna kadar desteklediklerini; ambargolara karşı olduklarını, her platformda KKTC'yi desteklemeye devam edeceklerini vurguladı.
Ahmet Yakıcı, Türkiye geliştikçe KKTC'nin de güçlenip gelişeceğini belirterek, İslam ülkeleriyle ticaretin de yeterli olmadığını; geliştirmek gerektiğini anlattı. 2014 yılında KKTC'de su probleminin çözümlenmesiyle, organik tarımın stratejik bir ürün haline geleceğini belirten Yakıcı, o zaman KKTC'nin çok güçlü bir ülke olacağını; üniversitelerin sayısının da çok daha artması gerektiğini; İslam ülkelerinden çok yatırımcıya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
-İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu da, ''İslam ülkelerinden yatırımcılar, Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik gelişimini desteklemek için burada'' dedi.
İhsanoğlu, KKTC hükümeti ve halkının dış dünyaya açılma arzularının ifade edildiği bu etkinlikte bulunmaktan ve konuşmaktan büyük onur duyduğunu söyledi.
İhsanoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun geçen hafta Cidde'ye İİT merkezine ziyaretinin ardından yapılan forumun zamanlamasının çok uygun olduğunu belirterek, Eroğlu'nu ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade etti ve KKTC ile İİT arasında işbirliği olanaklarını görüştüklerini anlattı.
İhsanoğlu, bu forumla, KKTC ile kardeşliğe ne kadar önem verdiklerinin görüldüğünü kaydetti.
İhsanoğlu, İslam ülkelerinden yatırımcıların, Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik gelişimini desteklemek için burada olduğunu, adil olmayan ambargo yüzünden KKTC halkının sıkıntılar yaşadığını ve ekonomik gelişmeler beklediğini anlattı.
İİT'nin 10 yıllık programının 7. yılına gelindiğini; İslam Dayanışma Fonu'nun da finans sağladığını ve bölgesel kalkınma ajanslarının geliştirilmesinin amaçlandığını kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, İİT üyesi ülkelerin üretimin artırılması, küresel rekabet edebilirlik anlamında harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
İhsanoğlu, dünya petrolünün yüzde 69'una ve doğalgazın yüzde 57'sine sahip olan İİT üyelerinin dünya nüfusunun da yüzde 23'üne sahip olduğuna işaret ederek, İİT üyeleri arasındaki ticaret rakamlarının da iyileştiğini; KKTC'de de önemli fırsatlardan istifade edeceklerini belirtti.
İİT'nin insan kaynaklarını iyileştirme çalışmaları da bulunduğunu dile getiren Ekmeleddin İhsanoğlu, özel sektör için eylem planlarına göre hareket edilmesinin önemini vurguladı.
-İslam Kalkınma Bankası Başkanı Ali, KKTC’ye yatırım çağrısı yaptı
İslam Kalkınma Bankası Başkanı Dr. Ahmad Mohammed Ali de, sıcak karşılamaları ve misafirperverlikleri dolayısıyla KKTC yetkililerine teşekkür ederek, forumu organize etmekten onur duyduklarını belirtti.
Dr. Ahmad Mohammed Ali, foruma katılanların, el üstünde tutulan adaya yatırımın önemini anladıklarını belirterek, Girne'nin çok güzel bir şehir olduğunu söyledi.
Ali, yatırımcıların Kıbrıs'ta iş fırsatlarını incelemek ve bu fırsatları kaçırmamak için geldiğini, ilk mesajın Türkiye Cumhuriyeti tarafından kendilerine gönderildiğini belirterek, gıda güvenliği, tarımın desteklenmesi, üniversiteler gibi alanlara değinerek, seçkin öğrencilerin yeteneklerinin geliştirilmesinde yapılacak yardımların dört gözle beklendiğini anlattı.
İslam dünyasındaki iş adamlarına mesaj da veren Ahmad Mohammed Ali, Kuzey Kıbrıs'ta yatırım çağrısı yaptı. Ali, adanın yatırımcıları teşvik edecek her türlü teşviki sağlamak için beklediğini kaydederek ekonomik krizin atlatılacağını, birçok alanda yatırımlar yapılacağını belirtti. Ali KKTC'nin yatırım ve ticaretin önündeki tüm engelleri kaldırdığını kaydetti.
Ali, Kıbrıs'ın stratejik bir konuma sahip olduğunu vurgulayarak, yetenekli, kalifiye iş gücüne sahip, bilimsel-teknik donanımı iyi olan Kuzey Kıbrıs'ın yabancı yatırımlara uygun olduğunu ifade etti.
''Bu ülke Allah'n izniyle büyüyen ve ümit veren bir ülke konumundadır. İnanıyoruz ki bu forum, yatırımların başlatılmasında başarılı olacaktır. Refahı görmek isteyen vatandaşların özlemini sona erdirecek tipten olacaktır'' diyen Ali, İslam Kalkınma Bankası'nın bu forumdan çıkacak sonuçları ilgiyle takip ettiğini ve önerilere destek vereceklerini vurguladı.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |