Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Birlik Merkezi’ndeki yemeğe Hasina, Dinçer ve Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra Bangladeş Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FBCCI) Başkanı Ak Azad ve iki ülke işadamları da katıldı.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu çalışma yemeğindeki konuşmasında, 9 Mayıs 2011’de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bangladeş Başbakanı Sayın Şeyhk Hasina huzurunda, Türk-Bangladeş İş Konseyi’ni kuran anlaşmayı imzaladıklarını hatırlatırken “İş konseyi ile iki ülke iş dünyası arasında çok önemli bir işbirliği mekanizmasını kurmuş olduk ve çalışmalara hızlı bir şekilde başladık. Sayın Hasina, ikili ilişkilerimizi her alanda destekliyor, bizlere büyük bir moral ve güç veriyor. Özellikle son birkaç yıldır ekonomik ilişkilerimiz hızla gelişiyor. Sayın Başbakan’ın bugün bizimle birlikte olması, bu desteğin en önemli göstergesidir. Ben, iş dünyamıza verdiği destek ve bugün bizimle birlikte olduğu için, Türk özel sektörü adına kendisine şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e de Türkiye’nin önünü açacak büyük hizmetler yaptığı için teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, İş Konseyi Başkanı ve Bangladeş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Azad’la birlikte olmaktan da duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

-Bangladeş’in Kurtuluş Savaşı’ndaki desteği

Bangladeş’in Türk milletinin kalbindeki yerinin her zaman farklı olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Biz duygusal bir milletiz. Bangladeş halkının, Ulusal Kurtuluş savaşımız sırasında bize verdiği desteği hiçbir zaman unutmadık, bundan sonra da unutmayacağız. Millet olarak çok zor ve hayati bir süreçten geçtiğimiz o yıllarda,  büyük bir savaşın içindeydik. O dönemde, kendileri de sıkıntı içinde olan Bangladeşli kardeşlerimiz, kendi sıkıntılarını bir kenara koydular. Dişlerinden, tırnaklarından artırdıklarını bize gönderdiler. Allah hepsinden razı olsun. Allah’a çok şükür, Türkiye o zor günleri geride bıraktı. Hızla ayağa kalktık. Bugün geldiğimiz noktada yeniden, bu coğrafyanın en zengin ve en güçlü ülkesi haline geldik. Bugün Türkiye dünyanın en büyük 17., Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi” diye konuştu.

-Türkiye dünya markası

Türkiye’nin artık güçlü ekonomisiyle, her sektörde bir dünya markası haline geldiğinden söz eden TOBB Başkanı, Çin’den İtalya’ya kadar olan coğrafyanın en güçlü sanayi ülkesi olduklarını anlattı. Bugün Avrupa’da satılan her 3 televizyondan, her 4 beyaz eşyadan birinin Türk malı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Bugün ABD’den sonra 13 farklı otomotiv markasının üretildiği ikinci ülkeyiz. Kendi uydumuzu üretiyor, kendi insansız hava aracımızı geliştiriyoruz. Yılda 135 milyar dolar ihracat yapıyoruz. İhracatımızın % 92’si sanayi malı ve bunun % 60’ını, kalitenin çok önemli olduğu, dünyanın en rekabetçi pazarları olan, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yapıyoruz. Karayolu nakliye sektöründe ABD’den sonra, dünyanın en büyük ikinci filosuna sahibiz.

Müteahhitlik sektöründe Çin’den sonra dünyanın en büyük gücüyüz. Öte yandan, dünyanın en çok tercih edilen 7 turizm destinasyonundan biriyiz. Yılda 31 milyon turisti, dünya standartlarının üstündeki tesislerimizde ağırlıyoruz. Güneş artık yeniden doğudan yükseliyor. Batı ülkeleri yerinde sayarken; Doğunun yükselişi ile birlikte, üretim ve ticarette hakimiyet, Asya’ya geçiyor.”

-Bürokratik engeller hız kesiyor

Konuşmasında bürokratik engellere de değinen Hisarcıklıoğlu “Özellikle bürokratik engeller bizi yavaşlatıyor. Hızımızı kesiyor. Koşabilecek gücümüz varken, ancak yürüyebiliyoruz. Oysa, müteşebbis hızlı hareket etmek ister. Bürokrasinin çok olması demek, müteşebbisin yatırım yapmaktan vazgeçmesi demektir. Bürokrasiyi mutlaka azaltmamız lazım.

Bakınız, Türkiye’nin son 10 yıldaki müthiş atılımının temelinde, azalan bürokrasi vardır. Zira, bürokrasinin fazla olması kontrol ve denetimin güçlü olması anlamına gelmiyor. Tam tersine, bürokrasi arttıkça kontrol zorlaşıyor, kazanç azalıyor. Unutmayınız, Bangladeş’e yapılacak her yatırım Bangladeş halkı için istihdam demektir. İhracatın, gelirin ve refahın artması demektir. Yani, yapılacak her yatırım Bangladeş’in kalkınması, büyümesi, zenginleşmesi demektir” ifadesini kullandı.

-Bangladeş Başbakanı Hasina

Bangladeş Başbakanı Sheikh Hasina ise konuşmasında, az gelişmiş ülkeler kategorisinde oldukları için AB dahil olmak üzere bir takım platformlarda bazı kuralların gevşetildiğini, Türkiye'nin de bu fırsatlardan yararlanabileceğini bildirdi.

Bangladeş Başbakanı Hasina, 1971'den bu yana Türkiye ile Bangladeş'in ikili ilişkilerde omuz omuza çalıştığını belirtti.

Demokratik ve laik bir ülke olan Bangladeş'in Türkiye ile iş ilişkilerinin hızla geliştiğini ifade eden Hasina, küresel ekonomik krize rağmen Bangladeş'in geçen yıl yüzde 6,7 büyüdüğünü, bu yıl yüzde 7 büyümeyi  tutturmak istediklerini kaydetti.

2011-2015 arasındaki dönemde ortalama yüzde 8'lik büyüme öngördüklerini bildiren Hasina, Bangladeş ekonomisi ve yatırım olanaklarıyla ilgili bilgi verdi.

Hindistan ve Çin'e yakınlığı ve Güney Asya ile bağlantısıyla Bangladeş'in ''fırsatlar coğrafyası''nda yer aldığına dikkati çeken Hasina, konum olarak 3 milyar insana ulaşabildiklerini ve önemli bir ekonomik merkez haline geldiklerini söyledi.

Yoğun ekonomik faaliyetlerin bulunduğu bir coğrafyada bulunduklarını ifade eden Hasina, alt yapı, demiryolu inşası ve diğer alanlarda, insanı insana bağlamaya çalıştıklarını ifade etti.

Doğrudan yabancı yatırımcılar rejimine sahip olan Bangladeş'in vergiler, öz sermaye gibi alanlarda avantaj sağladığını dile getiren Hasina, az gelişmiş ülkeler kategorisinde oldukları için AB dahil olmak üzere bir takım platformlarda bazı kuralların gevşetildiğini, Türkiye'nin de bu fırsatlardan yararlanabileceğini kaydetti.
Dünya Bankası'nın Bangladeş'i, Hindistan, Çin ve Vietnam ile birlikte 21. yüzyılın yatırım mekanı olarak belirlediğini anlatan Hasina, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmede, Türkiye ile Bangladeş arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına karar verildiğini bildirdi.

Hasina, ''Buradan sesleniyorum, ülkemizdeki fırsatlardan faydalanın. Karşılıklı fayda, kazanç elde etmek adına birlikte geleceği karşılayabiliriz. Bangladeş'e gelin birlikte refahı bol, kazancı bol ülkeler yaratalım'' diye konuştu.

-''Bu ziyaretten çok memnun kaldık''-

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de Türkiye'nin Bangladeş halkıyla gönülden bağlı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Biz onlarla konuşurken sadece lisanen konuşmuyoruz, aynı zamanda kalpten de konuşuyoruz. Bunun sadece duygu düzeyinde kalmaması için, iki halk arasındaki sevginin iktisadi, sosyal ve siyasi anlamda daha da güçlendirilmesine çok ihtiyacımız var. Bu vesileyle Sayın Başbakanın ve ekibinin Türkiye'ye ziyareti bu bağları çok güçlendirecek bir etki yaratıyor. Biz bu ziyaretten çok memnun kaldık. Bundan sonra da ilişkilerin güçlendirilmesi için her iki ülkenin iş adamlarına, odalar ve borsalar birliğine bu işi havale ediyoruz.''

-''İki ülke arasında daha fazla ticaret yapalım''-

Bangladeş Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FBCCI) Başkanı Ak Azad da Türkiye ile ihracatın 724 milyon dolar, ithalatın ise 137 milyon dolar olduğunu ifade ederek, bunun çok düşük olduğunu söyledi.

Bangladeş'in ithalat ve ihracat ürünleri hakkında bilgi veren Azad, iki ülke arasında daha fazla ticaret yapılmasını istedi.

​