19.07.2012 / Ankara
Hisarcıklıoğlu, hayallerdeki Türkiye için önlerinde zorlu bir yol bulunduğunu belirtti ve “Bu zorlu yolu da ancak kamu-özel sektör işbirliği ile aşabiliriz. Bugün imzalayacağımız protokol kamu-özel sektör işbirliğinin müthiş bir örneği olarak ülkemizi daha parlak bir geleceğe ulaştıracak. İşbirliğimizin yeni ortaklıklar için bir başlangıç olmasını umuyorum” dedi.
Bölgesel eşitsizliğin üzerinde yoğunlaşılması gereken birinci mesele olduğunu ifade eden TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Türkiye 5 farklı sosyo-ekonomik bölgeye ayrıldığında, en gelişmiş bölgenin milli gelire katkısı %45 civarında iken, sonuncu bölgenin payı sadece % 3,9 seviyesinde. Bu ciddi önlemler almamız gereken bir tablo. Bu mesele üzerine çok kafa yorduk. 50 senelik planlama deneyimimizin sonunda gördük ki bölgesel eşitsizlikler salt kamu eli ile düzeltilemiyor. Artık bölgesel eşitsizliklerin, bölgelerin kendi kaynakları ile giderilmesine ağırlık veriyoruz. Yerel kaynakların ve imkânların değerlendirilmesine dayalı bir bölgesel kalkınma yaklaşımını benimsiyoruz.
Hükümetimiz son yıllarda Cumhuriyet tarihinin devrimsel adımlarından birini attı. Kamu-özel sektör katılımıyla, yerel kaynaklarını harekete geçirdi. Bölgesel kalkınmayı hedefleyen kalkınma ajanslarını kurdu.
Geçtiğimiz 6 yılda ülkemizin tamamını kapsayacak şekilde 26 kalkınma ajansı kurumsallaştı, hızla çalışmalara başladı.
Öte yandan hükümetimiz bölgesel eşitsizliği gidermeye yardımcı olması için çok cömert bir teşvik paketini uygulamaya soktu. Tüm bu çalışmalar ülkemizin bölgesel eşitsizlikle mücadelede ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor.”
-DEİK ve Kalkınma Ajansları arasında köprü
TOBB ve DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu, imzalanan protokol sayesinde DEİK ve 26 Kalkınma Ajansı arasında bir işbirliği köprüsü kurulacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, son 30 yılda Türkiye’nin ciddi bir dönüşüm gerçekleştirdiğine değinirken, “Bugün Türkiye bölgesel bir güç, önemli bir küresel oyuncu. Başarılarımız bizi son derece gururlandırıyor. Ancak biz azla yetinenlerden değiliz. Hedeflerimiz büyük” dedi.
DEİK’in yapısı ve çalışmaları hakkında da bilgi veren Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme görevini üstlenen DEİK, 38 Kurucu Kuruluşu, 109 İş Konseyi, 114 Oda ve Borsa Temsilciliği ve 3 Yurtdışı Temsilciliği ile Türk özel sektörüne hizmet ediyor.
DEİK olarak yeni hedefimiz, ülkemizin kalkınma hamlesine ve bölgesel eşitsizlikle mücadelesine katkı sağlamak için Kalkınma Bakanlığımız ile işbirliği içinde yeni bir mekanizmayı devreye sokmak.
Sayın Bakanımızın koordinasyonunda faaliyetlerini sürdüren Kalkınma Ajanslarımızın bölgelerinin dış ticaretinin geliştirilmesine, bölgenin tanıtılmasına, yatırımcı çekilmesine ve bölge kapasitelerinin arttırılması için çalışan kuruluşlar olabileceğine inanıyoruz. Bu protokol ile DEİK ve Kalkınma Ajanları arasında işbirliğini kurumsal bir çerçeveye kavuşturacağız. Ajanslarımız, kuracağımız DEİK Kalkınma Platformu’na üye olacaklar. Bu platform ile DEİK sahip olduğu bilgi birikimini ve network’unu ajansların hizmetine sunacak.”
Hisarcıklıoğlu DEİK Kalkınma Platformu’nun neler yapacağını ise şöyle aktardı:
“Platform; ortak yatırım heyeti düzenlenmesine yönelik çalışmalar yapacak, ajansların yurtdışında tanıtılması için çalışmalar yürütecek, ajanslardan gelen ortaklık ve işbirliği tekliflerini koordine edecek ve danışmanlık hizmeti verecek, uluslararası fonlar, kredi kuruluşları ve bankalarla yapılacak çalışmalara katkı verecek, yurtdışı seyahatlere ajansların da katılımını sağlayacak, küresel yatırımcıların ajans bölgelerine çekilmesi için çalışmalar yürütecek, bülten ve yayınlarında ajanslara ve bölgelerine yer verecek, ajans bölgelerindeki KOBİ’lere cazip DEİK üyeliği imkânını sağlayacak, bu işbirliği ile ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaşacak.”
-Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise konuşmasında, kalkınma ajanslarıyla Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) arasında tek tek protokoller imzalanacağını ve böylece Kalkınma Ajansları ağıyla, DEİK'in sahip olduğu ağın birleşmiş olacağını söyledi.
Kalkınma Bakanı Yılmaz bu protokolün ardından kalkınma ajanslarının DEİK ile tek tek protokoller imzalayacağını belirterek, böylece kalkınma ajansları ağıyla DEİK'in sahip olduğu ağın birleşmiş olacağını ve çok daha geniş bir çerçevede sinerji oluşturacak şekilde bir işbirliğini hayata geçirmiş olacaklarını bildirdi.
Yılmaz, Türkiye'nin çok büyük hedefleri bulunduğunu ve hızlı büyümek durumunda olduğunu belirterek, yerli sermayenin ve doğrudan uluslararası sermayenin Türkiye'ye çekilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Bunun için siyasi istikrar, makro ekonomik istikrar, piyasanın ihtiyaçlarına cevap veren eğitim politikası gibi uygun yatırım ortamının sağlanması gerektiğini ifade eden Yılmaz, tek başına uygun yatırım ortamının da bu hedeflere yetişmekte yeterli olmadığını, Türkiye'nin potansiyelini değişik coğrafyalara da anlatmak gerektiğini dile getirdi.
Yılmaz, bu konuyla ilgilenen çeşitli kurumların çalışma yürüttüğünü belirterek, şöyle konuştu:
''TOBB ve DEİK aslında bizim ortağımız. Bu laf olsun diye söylediğimiz bir şey değil, kalkınma ajanslarına hem bütçeden para veriyoruz, hem de TOBB yönetimde yer alıyorlar ve fiilen mali katkı sunuyorlar bu sisteme. Dolayısıyla her bakımdan ortağız bu süreçlerde. Şimdi bu ortaklığımızı biraz daha derinleştireceğiz inşallah. DEİK'in dünyanın çeşitli bölgelerinde çeşitli ülkelerde yürüttüğü çalışmalarla kalkınma ajanslarımızın kapasitesini ilişkilendiren bir protokolü hayata geçireceğiz. Böylece sadece kamu içerisinde bir koordinasyon değil, kamuyla özel sektörün enerjisini bir araya getiren ve ortak hedefler doğrultusunda bunları değerlendiren bir işbirliği protokolünü hayata geçirmiş olacağız.''
Yılmaz, önlerine hep bir sorun çıktığını, yatırımcılara Türkiye hakkında genel bilgiler vermenin yeterli olmadığını, bunun ötesine geçilmesi ve yatırımcılara, bölgesel ve daha detaylı bir şekilde bilgi verilmesi gerektiğini söyledi.
-“Kalkınma Ajansları çok önemli bir bilgi kaynağı”
Bakan Yılmaz, ''Yatırımcılar yüzeysel bir takım figürlerin rakamların ötesinde belli bir aşamaya kadar olgunlaştırılmış bazı proje fikirlerini de masada görmek istiyorlar. (Siz gelin bizim ülkemize yatırım yapın) demek, kusura bakmayın ama (ne iş olsa yaparız) gibi bir anlayış'' dedi.
Kalkınma ajanslarının bu anlamda bir bilgi kaynağı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bölgelerinde çok ciddi analizler yaptığını belirtti.
Kalkınma Ajanslarının bu konudaki çalışmalarını mali destek projelerinden daha fazla önemsediğini ifade eden Yılmaz, yatırımcılara bu bilgiler sunulduğunda alınacak sonucun çok daha farklı olacağını bildirdi.
-''Uzmanlaşma ve derinleşme sürecine giriyoruz''
İmza töreninin ardından kalkınma ajanslarının deneyimleri konusunda bir çalıştay yapacaklarına dikkati çeken Yılmaz, burada, ajansların faaliyetlerinin değerlendirileceğini, neler yapılabileceğinin planlanacağını, artı ve eksilerin belirleneceğini, ortaklıkları nasıl geliştireceklerini, ajansları nasıl daha etkili ve verimli hale getireceklerini tartışacaklarını belirtti.
Yılmaz, ajanslarla ilgili üç aşama öngördüklerini, bunun birinci aşaması olan kuruluş amacını geçtiklerini belirterek, ikinci aşamanın kurumsallaşma aşaması olduğunu ve kurumsallaşmada da önemli bir yere gelindiğini kaydetti.
Ajanslarla ilgili üçüncü aşamanın ise ''uzmanlaşma ve derinleşme'' olduğunu vurgulayan Yılmaz, ''Bir taraftan kurumsallaşmayı tamamlıyoruz, bir taraftan da uzmanlaşma ve derinleşme sürecine giriyoruz'' dedi.
Ajanslar ile bu yılı analiz yılı ilan ettiklerini dile getiren Yılmaz, 2012'de daha fazla analiz yapılmasını ve daha fazla bilgi üretilmesini planladıklarını belirtti. Yılmaz, ajansları kadrolarıyla, işbirlikleri ve çalışmalarıyla birlikte uzmanlaştırmaya devam edeceklerini söyledi.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |