28.01.2014 / İstanbul
Türk-Fransız İş Forumu, TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Foruma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve her iki ülkeden çok sayıda bakan ve işadamı katıldı.
TOBB ve DEİK Başkanı M. Rİfat Hisarcıklıoğlu İş Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada Türkiye Fransa ilişkilerinin yaklaşık 500 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, “Osmanlı döneminde Fransa, en önemli ticari ve stratejik partnerimiz konumundaydı. Ülkemizin kuruluş yıllarında da Fransız aydınlanması Türk modernleşmesinin esin kaynağı oldu” dedi.
Son yıllarda iki ülke arasındaki ticaret hacminin önemli oranda gelişmesinin de işbirliğinin bir göstergesi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, her ne kadar küresel kriz ile darbe alsa da bugün itibariyle 14,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip olunduğunu bildirdi. Karşılıklı yatırımların son derece önemli olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki Fransız yatırımlarının 7 milyar dolar seviyesinde olduğunu, bununla beraber, Türk şirketlerinin Fransa'daki yatırımlarının da 1,5 milyar dolarlara çıktığını söyledi.
“Dün Sayın Cumhurbaşkanlarımız bizlerin önüne yeni bir hedef koydu. Ticaret hedefimiz 20 milyar Euro’dur dediler. Yani ticaret hacmimizi yaklaşık 2 katına çıkaralım dediler” diye konuşan Hisarcıklıoğlu, kendilerinin de İş Konseyi Başkanı Sani Şener, MEDEF’ten karşı kanat başkanı Jean Lemierre ve Fransa Odalar Birliği Başkanı André Marcon ile bu hedef için çalışmalarımıza başladıklarını duyurdu. M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Fransız iş dünyası ile Eurochambers yönetiminde de zaten çok yakın çalışıyoruz. Dostum Andre Marcon’a Türk iş dünyasına gösterdiği yakınlıktan ötürü bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” ifadesini kullandı.
-“Biz bu hedefe ulaşırız”
TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Biz bu hedefe ulaşırız. 20 milyar Euro’yu da daha fazlasını da yaparız. İki tarafın da oldukça başarılı olduğu sektörler var. Vaktinizi almamak için tek tek bahsetmek istemiyorum, ama bu sektörlerde gerek ikili ilişkilerimizi geliştirebilir, gerekse Türk şirketlerinin rekabet üstünlüğü olan Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika coğrafyasında ortak proje ve yatırımlar gerçekleştirebiliriz. Ama siyasi liderlerimizden bir talebimiz var. Lütfen önümüzdeki engelleri kaldırın. Bizler, Türk iş dünyası olarak, gümrük birliği felsefesine ters bir şekilde vize ve taşıma kotası engelleriyle karşılaşıyoruz. Yani, mal satacağız, ama seyahat özgürlüğümüz yok. Sattığımız malı göndereceğiz, ama taşıma özgürlüğümüz yok.
Bu doğal olarak ticaret hacmimizi de iş yapma hevesimizi de etkiliyor. Bakın bir örnek vereyim. Türk iş dünyası olarak geçtiğimiz yıl 83 milyar dolarlık makine-teçhizat yatırımı yaptık. Bunun önemli bir kısmını da ithal ettik. Ama maalesef Fransa bu pastadan yeterince pay alamadı. Çünkü, Fransa’ya gidemiyoruz. Siyaseten bürokratik engellerle karşılaşıyoruz.
Bu yaklaşım hepimize kaybettiriyor. Bakın 2001 yılına kadar Fransız şirketleri Türkiye’de birinci sıradaydı. Bugünse Fransız yatırımları yedinci sıraya gerilemiş durumda.
Yani 6 ülke Türkiye pazarında sizlerin önüne geçti. Yabancı yatırımlar içinde Fransa’nın payı %18’den %5’e düştü.
İşte bunu tam tersine çevirip, yeniden ortak olmamız gerekiyor. Bunun için Sayın Hollande’ın ziyareti tarihi bir fırsat.
Fransa’dan Türkiye’ye Cumhurbaşkanı düzeyindeki son resmi ziyaret, dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Mitterand tarafından gerçekleştirilmişti. Neredeyse çeyrek asır sonra gerçekleştirdiğiniz bu ziyaret, eminim iş dünyasının bir çok sorununun ivedilikle çözülmesini sağlayacaktır.”
- AB süreci
Hisarcıklıoğlu, Fransa’nın 1789’la beraber tüm dünyaya yaydığı, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganının hem Fransa bayrağının renklerini hem de devletin temellerini işaret etiğini hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, “Biz bu değerleri benimseyen Fransa’nın, AB’ye üyelik sürecinde ülkemize, tarihçilere bırakılması gereken tarihi konuların tutsaklığından kurtulurcasına özgür, gelmiş ve gelecek tüm aday ülkelere davranıldığı gibi eşit, geçmişten gelen kadim dostluğumuza binaen kardeşçesine yaklaşacağına tüm kalbimizle inanıyoruz” diye konuştu.
-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Four Seasons Bosphorus Otel'de "Birlikte Geleceğin İnşası" başlığıyla düzenlenen Türk-Fransız İş Forumu'nun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Fransa arasındaki ticaret hacmi için koydukları hedefe, engeller aşıldığında kolayca ulaşmalarının mümkün olacağını söyledi.
Hiçbir zaman, "hayalci ve inanmadığı" şeyleri söyleyen biri olmadığını ifade eden Gül, "Bizim Rusya ile 40 milyar dolar ticaretimiz var. Müttefikimizle niye bu kadar büyük olmasın ki? O açıdan, bu söylediklerim gerçekçidir" diye konuştu.
Gül, Türkiye'nin AB ile olan ilişkileri konusuna değinen Gül, “iş adamları burada olduğu için onlara soruyorum: sizin yatırımcılarınız, iş adamlarınız, Avrupa Birliği müktesebatının, standartlarının geçerli olduğu bir ülkede mi kendilerini daha çok güvende hisseder, yoksa bu standartların uygulanmadığı bir ülkede mi kendilerini daha güçlü hisseder? Bizim bu fasılları açmamızda ne mani olsun ki? Hukuk standartlarımızı yükseltelim, parayla ilgili konuları yükseltelim, para faslıyla ilgili hiçbir açılış kriteri bile söz konusu değil, otomatik açabiliriz. Neyi düzenleyeceğiz biz burada? Ekonominin daha iyi işlemesini, serbest piyasa ekonomisinin bütün şartlarının, rekabetin bütün şartlarının en iyi şekilde işlemesi için bu düzenlemeleri yapıyoruz, bu standartları üstleniyoruz. Bütün bunlar olunca, ticaret karşılıklı artacak, yatırımlar karşılıklı artacak ve herkes kendisini daha çok güvende hissedecek. Onun için ben bu çağrıyı tekrar yapıyorum" dedi.
Gül, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile Fransız iş adamlarının ziyaretinin başarılı şekilde tamamlanacağını belirterek, "Bunun meyvelerini hep beraber alacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Şu 10 yılda Türkiye'nin büyümesine baktığımızda etrafımızdaki bütün bu krizlere rağmen Türkiye yüzde 6 büyüdü. Bankalarımız sapasağlam hiçbir bankamızda sallantı olmadı, sarsıntı olmadı. Master kriterlerini yerine getiren bir ülkeyiz" dedi.
Gül, sadece Türkiye'de değil, Balkanlar'da, Irak'ta, Orta Doğu'da, Orta Asya'da Türk ve Fransız şirketlerinin nasıl büyük yatırımları gerçekleştirdiğini bildiğini belirterek, "Ama bunların hepsi potansiyelin çok gerisinde. Onun için bizlerin teşvikiyle sizlerin önü açıktır. İş adamlarına sesleniyorum; her alanda enerji başta olmak üzere, nükleer enerji bunun en tepesidir... Türk-Japon-Fransız işbirliği Sinop'ta, bu çok büyük bir işarettir. Bunu başarılı bir şekilde başkaları takip edecektir. Enerji konusunda yeni yeni mutabakatlar sağlandı. Dolayısıyla önünüz açıktır. Termik santraller konusunda alternatif enerji konusunda her konuda işbirliğine hazırız" diye konuştu.
Türkiye'nin enerji konusunda bağımlı bir ülke olduğunu dile getiren Gül, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla enerjimizi üretmemiz gerekiyor. Bunun için Fransa bizim için en güzel ortak olabilir. Savunma sanayi konusunda diğer alanlarda sanayinin bütün alanlarında, uçak, otomotiv alanlarında işbirliğimiz çok sınırsızdır. Turizm alanında, kültür alanında eğitim alanında... Türkiye'deki Fransızca okullarında 900 bine yakın öğrencinin olduğunu düşünürseniz yüklü bir Fransız ekolünün de var olduğunu göreceksiniz. Ticaret 15 milyar dolar dedik. Şimdi artık avro olarak hedefimizi koyduk. 20 milyar avro olarak. Bunlar çok kolay ulaşılacak hedeflerdir. Çünkü gerçek hedefin gerisinde kalması için adeta gemlendi ticaret, engellendi açıkçası. Karşılıklı olarak. Çünkü siz daha iyi siyasi ilişkiler içerisinde olduğunuz, daha ön yargısız ülke alternatifi varken, ön yargıların olduğu bir ülkeyle mi ticareti tercih edersiniz... Bu sizin açınızdan da geçerli, bizim açımızdan da geçerli. Bunların hepsi lüzümsüzdu, bunları bir kenara koymamız lazım."
- Fransa Cumhurbaşkanı Hollande:
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise yaptığı konuşmada, "Şu anda vize sorununun yaşandığı tek ülke Fransa değil ama Dışişleri Bakanlığıma gerekli bütün talimatları verdim. Şirket temsilcileri, yöneticileri, aydınlar, sanayiciler, sanatçılar kolayca Fransa'ya gelebilsinler, işlerini görebilsinler. Kendilerine bütün kolaylıklar sağlanacaktır" ifadesini kullandı.
Türk-Fransız İş Forumu'nun kapanışında konuşan Hollande, ziyaretinin 22 yıl aradan sonra bir Fransa Cumhurbaşkanının Türkiye'yi ziyaret etmesinden ziyade, ülkelerarası ilişkilerde yeni bir sayfa, siyasi alanda yeni bir dönem açılması olduğunu söyledi.
Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik gelişmelerine dikkati çeken Hollande, ülkenin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu, Türkiye ile dünyanın diğer ülkeleri arasındaki ticari ilişkilerin 2 katına çıktığını, Türkiye ile Avrupa ülkeleri ve Gümrük Birliği arasında bir gönül birliği, bağ oluştuğunu dile getirdi.
Hollande, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olmasa da aslında Avrupa'da olduğunu, bundan faydalandığını, son 10 yılda Türkiye'nin gelişmesini "sanayinin gücü"nün de açıkladığını, Türk sanayisinin istihdamın yüzde 20'sine tekabül ettiğini anlattı.
Hollande, Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin 500 yıldan fazla süredir devam ettiğini, ülkeler arasında kültürel ve ekonomik ilişkilerin bulunduğunu, 12 milyar avroluk bir ticaret hacmi olduğunu aktararak, bin 450 Fransız şirketinin Türkiye'de faaliyet gösterdiğini ve 100 binden fazla doğrudan-dolaylı istihdam sağladığını dile getirdi.
François Hollande, Türkiye'nin yükselişte olduğu son 10 yılda Fransız yatırımlarının sürekli kan kaybettiğini ifade etti. 2002'de yüzde 6 olan Fransız yatırım oranının 2012'de yüzde 3'e düştüğünü ve bunu kabul edemeyeceğini vurgulayan Hollande, bu durumun bazı sebepleri olduğunu, bunların siyasi ve hukuki sebepler, belki de vize problemleri olduğunu kaydetti.
"Demek ki aramızdaki teatiyi yeterince ileri götürmemişiz. Benim bugünkü görevim, bu ziyaretim çerçevesinde yine, yeniden başlatmak. Siz de buna çok olumlu cevap verdiniz" diyen Hollande, 2 yıldır zaten iklimin değiştiğini, genel iklimden değil siyasi ortamdan bahsettiğini, bir güven ortamı sağladıklarını ve her konuda fikir birliğine varamayabileceklerini söyledi.
- "Ticaret hacminin 20 milyar avro olmasını istiyoruz"
Hollande, 2012'den sonra başlayan yeni dönemin meyvelerini 2013 yılında aldıklarına ve bazı şirketlerin Türkiye'ye yerleşmeye karar verdiğine işaret ederek, "Sayın Cumhurbaşkanıyla bu konularda anlaştık. Aramızdaki ticaret hacminin 20 milyar avroya tekabül etmesini istiyoruz. Böyle bir hedefimiz var. Demek ki bütün şirketlerin katılımı gerekecek" diye konuştu.
Beraberinde gelen büyük ve orta ölçekteki şirketlerden de bahseden Hollande, forum sayesinde yeni bir sayfa açıldığını, anlaşmalar imzalandığını, elektrik santrali kurulması konusunda, ulaşım ve enerji alanında çok sayıda anlaşmaya imza atıldığını anlattı.
Hollande, Türkiye ile Fransa arasında yeni hedefler belirlenmesi gerektiğini, enerji alanında iki ülkenin ortak noktaları olduğunu, bu ülkelerin petrol kaynakları olmadığını ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye karar verdiğini kaydetti.
Türkiye'nin konumu itibariyle enerjinin geleceği ve geçeceği bir kavşak olduğuna dikkati çeken Hollande, "Enerjiye, nükleer enerjiye yatırım yapmalıyız. Türkiye tarafından bu yönde bir tercih yapıldı. Japon ortağımızla birlikte, bunu gerçekleştireceğiz ve bütün yenilenebilir ve doğalgaz gibi yeni enerji kaynakları alanlarda anlaşmaların imzalanmasından mutluyum" dedi.
- "Vize sorunu için talimat verdim"
Hollande, Türk işadamları için Fransa'da büyük imkanlar olduğunu, bu kişilerin ülkelerinde çok iyi karşılanacağını kaydederek, kısıtlama ve vizelere ilişkin şunları söyledi:
"Şu anda vize sorununun yaşandığı tek ülke Fransa değil ama Dışişleri Bakanlığıma gerekli bütün talimatları verdim. Şirket temsilcileri, yöneticileri, aydınlar, sanayiciler, sanatçılar kolayca Fransa'ya gelebilsinler, işlerini görebilsinler. Kendilerine bütün kolaylıklar sağlanacaktır. Çok yakında Elysee Sarayı'nda Fransa'ya yatırım yapan yabancı şirketleri ağırlayacağım. Bu şirketler arasında Türkiye'den yatırımcı olmasını çok isterim. 2 Türk şirketi şimdiden olumlu cevap verdi çağrıma. Karşılıklı çapraz yatırımlar yapmamız gerekiyor. Birlikte yeni teknolojileri, dış piyasalara taşımamız gerekiyor. Sizin bu konulardaki taahhütünüzü ve çabalarınızı da anmak istiyorum. Bu reformlar kaçınılmazdı, gerekiyordu. Ekonomik reformları, hepimizin gerçekleştirmesi gerekiyordu. Bizler yüksek hızlı kalkınmaya sahip olmak, istihdam yaratmaki işsizliği azaltmak istiyorsak, şirketlerimizin bütün imkanlara sahip olması gerekiyor."
- "Müzakerelerin devam etmesini istiyoruz"
Hollande, şirketlerin bu imkanlara sahip olabilmesi için ekonomik reformları gerçekleştirmek, bazı prosedürleri sadeleştirmek, toplumsal diyalog sağlanması ve yatırımları için çekici ortam oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, yabancı yatırımcılara kendi ülkesine yatırım yapmaları çağrısında bulundu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakere sürecinin devam etmesini istediklerini belirten Hollande, "Fransa yeni fasıl açmaya hazır. Özellikle erklerin ayrımı, temel haklar, hukuki güvenceler gibi konularda. Bu hem Türkiye hem de Avrupa için iyi olacaktır. Fransa'nın bu konuda sizlerden desteğini esirgemeyeceğine emin olabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Hollande, siyasi gücün ekonomik güç olmadan olmayacağını, ülkeler arasında yeni bir sayfa açmanın zamanı geldiğini sözlerine ekledi.
-3 ayrı seminer düzenlendi
İki ülke Cumhurbaşkanları ve TOBB/DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun konuştuğu Türk-Fransız İş Forumu’nun kapanış oturumu öncesinde de eş zamanlı olarak, ‘kentsel gelişim, altyapı ve sağlık sektörü projeleri’, ‘sanayi iş birliği ve enerji projeleri’ ile tarım ve gıda ürünleri alanlarında üç ayrı seminer düzenlendi. Seminerlerde iki ülke bakanları ve iş dünyasının temsilcileri söz aldı.
-Ekonomi Bakanı Zeybekci
İş Forumu çerçevesinde düzenlenen; kentsel gelişim, altyapı ve sağlık sektörü projeleri konulu seminerde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin Avrupa Birliğine (AB) üyelik sürecine ilişkin, "35 faslın 13-14'ü açıldı geri kalanı siyasi nedenlerden dolayı bloke ediliyor. Bırakın Türkiye'yi bu fasılları müzakere etsin. Türkiye kendini bu alanlarda AB'ye hazır hale getirsin. Bizim illa ki AB'ye üye olmak gibi amacımız, hedefimiz yok. Biz o sürecin peşindeyiz" dedi.
Zeybekci, kentsel gelişim, altyapı, sürdürülebilir kentleşme, ulaşım, sağlık politikaları denildiğinde başlangıç noktasının yerelden başladığını belirterek, iş dünyasından gelen biri olarak Fransa'nın kendisi için ihracatçı geçmişinin bulunması sebebiyle en büyük müşterilerinin olduğu ülke olduğunu kaydetti.
Zeybekci, Türkiye'nin AB üyeliğine başvurduğu tarihte kendisinin doğduğunu ve aradan 52 yıl geçtiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"AB'ye tam üyelik bizim için bir süreç. Biz kimseyle AB'ye tam üye olup olmamakla ilgili bir şey tartışmıyoruz. Biz Türkiye olarak AB üyelik sürecini tartışıyoruz. Biz o süreci yaşamak istiyoruz. Biz AB'ye katılım sürecinde Türkiye'nin gelişiminin peşindeyiz. 35 faslın 13-14'ü açıldı geri kalanı siyasi nedenlerden dolayı bloke ediliyor. Bırakın Türkiye'yi bu fasılları müzakere etsin. Türkiye kendini bu alanlarda AB'ye hazır hale getirsin. Bizim illa ki AB'ye üye olmak gibi amacımız, hedefimiz yok. Biz o sürecin peşindeyiz. İş dünyasının önü açılacak."
- Fransa Dış Ticaret Bakanı Bricq
Kentsel gelişim, altyapı ve sağlık sektörü projeleri seminerine katılan Fransa Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq, "Halk kolayca hareket edilebilen bütün donanımın bulunduğu kentler istiyor. Bizim deneyimimiz Türkiye'nin her tarafında tekrarlanabilir" dedi.
Bricq, Türk-Fransız İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Fransa için önemli bir ticari partner olduğunu belirterek, sadece bununla da yetinilmediğini kaydetti.
İki ülke arasındaki ticaret son 10 yılda iki misli arttığını ifade eden Bricq, şunları söyledi:
"Dün cumhurbaşkanlarını ve Başbakanı dinledik. Kendileri bize bir hedefin var olmasının şart olduğunu söyledi. Ticaret hacmini 20 milyar avroya çıkarma hedefi Fransa Dış Ticaret Bakanı olarak bizim için aşağı yukarı tahminlerimize uygun. İstihdam sizin için de bizim için de çok önemli. Muhakkak ki çok büyük şirketlerimiz var. Türkiye'de çok uygun bir yerler var. Halk kolayca hareket edilebilen bütün donanımın bulunduğu kentler istiyor. Bizim deneyimimiz Türkiye'nin her tarafında tekrarlanabilir."
Bricq, bütün dünyada bir sağlık talebinin bulunduğunu anlatarak, bu alanda Fransa'nın çok başarılı olduğunu ve Türkiye'ye bu konuda da destek olabileceklerini söyledi.
Gümrük Birliği anlaşmasına da değinen Bricq, "Ben bu konuyu Brüksel'de de aynı şekilde yansıtmak istiyorum. Çok yakında Avrupa'daki müzakerecilere de bu konuyu açacağım. İlkbaharda bu konu ele alınacaktır" diye konuştu.
-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız
Sanayi iş birliği ve enerji projeleri konulu seminerde söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran'dan petrol alımıyla ilgili, "Şu anda bizim petrol alımıyla alakalı herhangi bir artı talebimiz bugün itibarıyla yok" dedi.
Yıldız, dün Türkiye ile Fransa arasında ileriye dönük ilişkilerin imarıyla ilgili konuların görüşüldüğünü, işadamlarına bu konuda büyük görevler düştüğünü belirterek, nükleer gibi 22 milyar dolarlık dev bir projenin de bunun temel unsurlarından biri olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
Geçen 10 yılın, gelecek olan 10 yıldan daha zor olduğunu vurgulayan Yıldız, yalnızca enerji sektöründe gelecek 10 yılda 118 milyar dolarlık yatırım yapmak zorunda olduklarının altını çizdi.
Türkiye'deki siyasi istikrarın sürdürülebilir olduğunu düşündüklerini anlatan Yıldız, 11 yıl önce Türkiye'deki kurulu gücün yüzde 32'sinin özel sektör, diğerinin ise kamu olduğunu; şu an ise durumun tam tersi olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin büyürken değiştiğine işaret eden Yıldız, hem bu değişimi yönettiklerini, hem de bir yandan büyümeyi ayrı şekilde değerlendirdiklerini söyledi.
Üçüncü ülkelerde birlikte çalışma sözünü önemsediklerini belirten Yıldız, "Kabiliyetlerimizin farklı olduğu noktalarda, onu bir fırsata dönüştürebileceğimiz çok fazla alan var. Afrika bunlardan bir tanesi" dedi.
İki ülke cumhurbaşkanlarının verdiği 20 milyar avroluk hedefi, enerji sektörü olarak rahatlıkla gerçekleştirilebilir bir hedef olarak gördüklerini aktaran Yıldız, bu yüzden görüşmelere açık olduklarını söyledi.
Her iki ülke için iyi bir dönemin başladığını vurgulayan Yıldız, bunun muhafaza edilmesi, ahengin korunması gerektiğini ifade etti.
- Fransa Sanayi ve Kalkınma Bakanı Arnaud Montebourg
Fransa Sanayi ve Kalkınma Bakanı Arnaud Montebourg ise sanayi iş birliği ve enerji projeleri seminerinde yaptığı konuşmada son yılarda Türkiye-Fransa ekonomik ilişkilerinin bir yıkım yaşadığını belirterek, "Her iki ülke de bundan zarar gördü. Nitekim bu ziyaret sayesinde uzun vadeli ilişkilerin inşa edilmesini arzu ediyoruz. Şartlar, stratejik iş birliğinin hayata geçirilmesi için birçok konuda artık verimli" dedi.
Türk-Fransız İş Forumu'nda konuşan Montebourg, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bu ziyareti tarihi bir ziyaret olarak tanımladığını hatırlatarak, siyasi ilişkiler için yeni bir dönemin başlatıldığını söyledi.
Montebourg, sanayi ve ticaret ilişkilerinin gelişmesi için siyasi ilişkilerin de iyi olması gerektiğini ifade ederek, iki ülkenin de ortak bir vizyon için birlikte hareket etmesinin son derece verimli olabileceğini söyledi.
Son yılarda ekonomik ilişkilerin bir yıkım yaşadığını ve her iki ülkenin de bundan zarar gördüğünü vurgulayan Montebourg, "Nitekim bu ziyaret sayesinde uzun vadeli ilişkilerin inşa edilmesini arzu ediyoruz. Avrupa alanında birçok ortak görüşümüz var. Anlaşmalar imzalandı. Şartlar, stratejik iş birliğinin hayata geçirilmesi için birçok konuda artık verimli" dedi.
Türkiye gibi büyük bir ülkede derinlemesine iş birlikleri yapmayı tercih ettiklerine işaret eden Montebourg, Türkiye'de belli bir teknolojik altyapının bulunduğunu ve Türkiye'nin daha çok küreselleşmeye katılmak istediğini kaydetti.
Montebourg, Fransa ve Türkiye'nin iş birliğinden son derece güçlü bir ivme sağlanabileceğini dile getirerek, dünyadaki ekonomik dengeler açısından bu iş birliğinin son derece önemli olduğunu söyledi.
Montebourg, Türk şirketlerinin de çekingenliklerini bir tarafa bırakmaları gerektiğine vurgu yaparak, Türk şirketlerinin Fransa'ya daha çok yatırım yapmalarını istediklerini ve bunun Türkiye'nin AB süreci için son derece önemli olduğunu belirtti.
- Fransa Çevre Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanı Philippe Martin
Sanayi iş birliği ve enerji projeleri seminerinde söz alan Fransa Çevre Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanı Philippe Martin ise enerji alanında iki ülkenin de zorluklarının birbirine çok benzediğini belirterek, enerji alanında iki ülkenin de hedeflerinin söz konusu olduğunu söyledi.
Martin, iki ülke için de nükleer ve yenilenebilir enerjinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, enerji konusunda mevcut iş birliğinin potansiyeli yansıtmadığını ve bunun daha ileri götürülmesi gerektiğini dile getirdi.
Nükleer enerjinin iki ülkenin ilişkilerini geliştirmesi açısından büyük bir potansiyel taşıdığına işaret eden Martin, "Dün bir iş birliği anlaşması imzaladık. Bu anlaşma Türkiye'nin nükleer enerji programına katılma niyetini ortaya koyuyor. Nitekim ekim ayında Türkiye- Fransa arasında 13 yıldır bir kenara bırakılan enerji konusunda bundan sonra daha çok ivme kazanacak bir süreç başlayacak. Yine dün imzalanan anlaşma sayesinde sanayi alanında da işbirlikleri ve ortaklıklar ortaya konacak" diye konuştu.
Martin, bu yıl Fransa'dan bir iş adamı heyetini nükleer enerji konusunda Türkiye'ye getirmeyi düşündüklerini belirterek, şöyle konuştu:
" Türk-Fransız şirketlerinin zaten önemli ortaklıkları var. İki gündür üzerinde durulan konu ise 3'ncü ülkelere açılım. Şimdiden hedefleri ortaya konmalıdır. Bu tür projeler için şirketlerimiz Türkiye'nin emrine amadedir. Enerji verimliliği konusunda iki ülkenin şirketleri yenilikçi projeleri bundan sonra daha da ileri götürecekler. Fransa yenilenebilir enerji konusunda iddialı bir politika yönetiyor. Karma bir enerji politikası belirledik. Bu arada, yenilenebilir enerji potansiyelinin artırılması hedeflendi. Türkiye'nin de yenilenebilir enerji konusunda önemli hedefleri var. Bu da iki ülke ilişkilerini daha da artıracak."
- Gıda ve tarım semineri
Forumda düzenlenen Gıda ve Tarım Paneli'nde ise Fransa Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Stephane Le Foll, Fransız Cumhurbaşkanı ve bakanlarının Türkiye ziyaretiyle Fransa'nın Türkiye ile yeniden işbirliğine yöneldiğini aktardı.
Le Foll, "Fransa Avrupa'da tarım açısından en yoğun üretimi olan ülke. Bildiğiniz gibi Fransız mutfağı da çok ünlü bir mutfak. Bu hakim durumumuzu sürdürmenin yanı sıra önemli bir köprü ülke olan Türkiye gibi ülkelerle pozitif adımlar atmak istiyoruz. Türkiye ve Fransa için çok önemli bir stratejik nokta bulunuyor. Türkiye de bir Akdeniz ülkesi. Akdeniz konusundaki çalışmalarımızda çok önemli bir ülkedir Türkiye" ifadelerini kullandı.
Le Foll, iki ülke arasındaki işbirliğinin sadece ziyaret olarak kalmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye önemli bir stratejik ortağımız durumunda. Biz buraya sadece bir ziyaret yapmış olmak istemiyoruz. Bu ziyaretin ardından gelişecek işbirliğimize de odaklanmak istiyoruz. Protokoller imzalanması ve gelişim stratejilerinin belirlenmesini hedefliyoruz" diye konuştu.
- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları ise Türkiye'deki tarım üretiminin son yıllarda büyük gelişim gösterdiğini anlattı. Türkiye ve Fransa'nın sahip olduğu tarım üretimi potansiyelinin işbirliğiyle dünyadaki açlık sınırının altındaki nüfusa katkı sunabileceğini kaydeden Mirmahmutoğulları, iki ülke arasındaki işbirliğini önemsediklerini dile getirdi.
Panelde söz alan iki ülkenin gıda ve tarım sektörü temsilcileri, ilişkilerin son dönemde gerilediğini, ancak bundan sonrası için gerekli adımların her iki ülke yönetimince atılması gerektiğini ifade etti.
-Türk-Fransız İş Forumu’nda işbirliği anlaşmalarına imza atıldı
Türk-Fransız İş Forumu'nda Eutelsat Communications ile Türksat arasında ve Koç Üniversitesi ile Fransız ilaç şirketi Sanofi arasında işbirliği anlaşması imzalandı.
İstanbul'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve her iki ülkeden çok sayıda bakan ve işadamının katılımıyla düzenlenen Türk-Fransız İş Forumu'nda Fransız Eutelsat Communications ile Türksat arasında, Koç Üniversitesi ile de Fransız ilaç firması Sanofi arasında işbirliği anlaşması imzalandı.
İki ülke Cumhurbaşkanlarının ve iş adamlarının huzurunda atılan imzalar Türkiye-Fransa ilişkinlerinde dün belirlenen 20 milyar avro ticaret hacmine ulaşma hedefinin ilk adımı olarak yorumlandı.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |