15.12.2014 / İstanbul
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
Hisarcıklıoğlu açılış konuşmasında geçtiğimiz ay Avustralya’dan B20 bayrağını devraldıklarından günden beri oldukça yoğun bir şekilde 2015 için hazırlandıklarını ifade etti.
Küresel ekonominin son 6 yıldır ilginç bir dönemden geçtiğini anlatan Hisarcıklıoğlu “Doğru bildiklerimizin yanlış, yanlış bildiklerimizin doğru olduğunu görüyoruz. Beklentilerin ne kadar hızlı değişebildiğini görüyoruz. En büyüklerin nasıl sıkıntıya düşebildiğine, yenilikçi girişimcilerin nasıl parlayan yıldız olabildiğine şahit oluyoruz. Küresel olarak sağlam bir büyümeyi sağlayamıyoruz. Bir tarafı düzelttiğimizde diğer tarafta bir aksama gözlüyoruz. 10 bin km batımızdaki bir ülkede biri hapşırsa, 10 bin kilometre doğumuzdaki bir ülke hasta oluyor” diye konuştu.
Para bolluğunun biteceği, parasal sıkılaşmanın başlayacağı günlerin konuşulduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Ama hiç birimiz bunun nasıl bir etkisi olacağını kestiremiyoruz” dedi. Eskiden verimliliği artırmak için ekonomik aktivitenin dar bir alana toplanmaya çalışıldığını kaydeden Hisarcıklıoğlu bugünse giderek büyüyen şehirlere nasıl sığılacağı noktasında kara kara düşündüklerinden söz etti.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Hızla büyüyen orta sınıfın artan tüketim talebi bir yandan hepimizin iştahını kabartıyor, bir yandan da yerkürenin bu talebi nasıl karşılayacağı sorunu hepimizi korkutuyor.
Eskiden projelerimize finansman bulmak için uğraşırdık, şimdi para da var, proje de. Ama ikisi de birbirine uzaktan bakıyor. Aradaki köprüyü nasıl kuracağımızı, yatırımlara nasıl para akıtacağımızı tartışıyoruz.
Enerji her zaman olduğu gibi "game changer" yani oyunu değiştiren olma özelliğini koruyor. Ama bu sefer oyun bildiğimizin aksine gelişiyor. Kaya gazından, yenilenebilir enerji teknolojilerine kadar çok ilginç alternatifler ortaya çıkıyor. Brent petrol fiyatının ortada ciddi bir kriz beklentisi olmamasına rağmen yaklaşık yüzde 50 düştüğü günleri yaşıyoruz.
Eskiden ticaret büyümenin motoruydu. Her yıl küresel büyümenin 2-3 katının üstünde ticaret artışı oluyordu. Son yıllarda yavaş büyüme hızlarının da altında ticaret artışı görüyoruz. İkinci dünya savaşından bu yana ticarette serbestleşmeyi konuşuyorduk, şimdi küresel ekonominin geleceği için çok tehlikeli olan tarife dışı engelleri konuşuyoruz. Ticaretin yavaşladığı dönemde herkes iç pazarını koruma derdine düşmüş durumda. Mega bölgesel anlaşmalar bir yanda ilerliyor, çok taraflı müzakereler öbür tarafta can çekişiyor. İşte böyle bir dönemden geçiyoruz. Charles Dickens'ın 150 yıl önce söylediği gibi
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu" Böyle bir dönemde hiçbirimizin tek başına ayakta kalma şansı yok. Çıkışı birlikte bulmak zorundayız. Küresel ekonomiyi kapsayıcı ve sağlam bir büyüme patikasına ancak birlikte çekebiliriz. Çünkü küresel sorunlara küresel cevaplar bulmamız lazım. İşte bu yüzden G20 çok önemli. İşte bu yüzden G20 Türkiye dönem başkanlığı ana amacını “Kapsayıcı ve Sağlam Büyüme” yani “Inclusive and Robust Growth” olarak belirledi.
Ben bu vizyonu için Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımız ve Sayın Ali Babacan nezdinde hükümetimize ve bizle bu vizyonu paylaşan tüm G20 hükümetlerine teşekkür etmek istiyorum.”
-Hükümetler ile iş dünyası arasındaki işbirliği artırılmalı
B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında küresel ekonomi sağlam bir büyüme için yol haritasını ararken, hükümetler ile iş dünyaları arasındaki işbirliğinin artırılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. “İşte bu yüzden G20’nin iş dünyası kanadı olan B20’yi daha da güçlendirmeliyiz” diyen Hisarcıklıoğlu, bunun yolunun da G20 ile daha fazla mesai harcamaktan, birlikte doğruyu aramaktan geçtiğini anlattı. Hisarcıklıoğlu, “Ben G20 Türkiye dönem başkanlığının bu anlamda bir milat olacağına inanıyorum” dedi.
Bu yıl Avustralya’dan devraldıkları B20 bayrağını daha da yukarı çıkarmayı amaçladıklarını bildiren Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “B20’nin 2015 serüvenini 3 ana prensip üzerine inşa ediyoruz. Devamlılık prensibimiz, B20’nin geçmiş dönem başkanlıklarında ortaya çıkan kıymetli çalışmaların sürdürülmesi düşüncesine dayanıyor. B20’nin de G20 gibi çok yıllı bir gündemi olması gerektiğine inanıyoruz. Her sene B20’nin yapısını yeniden kurarak başarıya ulaşamayız. Biz iş adamları olarak bunu şirketlerimizden çok iyi biliyoruz. Devamlılık başarıyı getirir. Bunun için işe B20 Avustralya’nın G20 liderlerine ilettiği 20 öneri ile işe başlayacağız. Bu 20 öneri nasıl hayata geçer? Bu 20 öneriyi nasıl iyileştiririz diye soracağız.
Ayrıca, yine geçtiğimiz sene üzerinde çalışılan görev güçlerini ve çalışma gruplarını temel görev güçleri olarak bu yıl da devam ettireceğiz.
Ticaret, Altyapı ve Yatırımlar, Büyümenin Finansmanı, İstihdam ve Yolsuzlukla Mücadele alanında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu grupların her birine de dev şirketlerimizin liderleri başkanlık edecek. Yabancı eş başkanlarımızla birlikte bütün yıl çalışmaları yürütecekler. Ticaret grubunun başkanlığını dünyanın en güçlü kadınları listesinde ilk 3’e giren, Sabancı Holding’in YK Başkanı Güler Sabancı yapacak.
Bu grupta dünyanın en büyük iş örgütü olan ICC’nin Başkanı ve aynı zamanda Standard and Poors gibi şirketleri bünyesinde barındıran McGraw Hill Financial’ın YK Başkanı Terry McGraw ile birlikte çalışacaklar.
Altyapı ve Yatırımlar grubumuzun başkanlığını yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirdiği başarılı yatırımlarla yıldızı parlayan Doğuş Holding’in YK Başkanı Ferit Şahenk yapacak. Büyümenin Finansmanı grubumuzun başkanlığını sıfırdan milyar dolarlık banka kurmak gibi müthiş bir deneyimi olan FİBA Holding YK Başkanı Hüsnü Özyeğin yapacak. İstihdam grubumuzun başkanlığını ülkemizin en büyük holdingi, en fazla istihdam sağlayan şirketi olan Koç Holding’ten YK üyesi Ali Koç yapacak.
Ali Bey, bu grupta 150 işveren örgütünün çatı kuruluşu olan IOE’nin başkanı Daniel Funes di Rioja ile çalışacak.
Yolsuzlukla mücadele grubumuzun başkanlığını ise son yıllarda Godiva ve United Biscuits satın almalarıyla göğsümüzü kabartan Yıldız Holding YK Başkanı Murat Ülker yapacak.
Kısacası 5 görev gücünde de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Devamlılığı sağlamak adına kuracağımız bir diğer yapı da “B20 Advocacy Leadership” adını vereceğimiz B20 Liderlik mekanizması olacak.
Burada her ülkeden politika tasarım süreçlerinde etkin 2-3 iş insanını, odayı veya iş örgütünü belirleyeceğiz. Sonuçta oluşacak bu 50-60 kişilik ekip önerilerimizin G20 hükümetleri nezdinde lobisinin yapılmasında büyük fayda sağlayacak. Aynı zamanda bu grup B20’nin sürekliliğinin sağlanmasında daimi bir liderlik mekanizması olabilecek.
Çalışmalarımızın temelini oluşturan ikinci prensibimiz ise kapsayıcılık. Biz B20’nin iş dünyasının menfaatleri için bir şeyler yapmak isteyen herkese açık olması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim için çokuluslu şirketlerimiz de KOBİ’lerimiz de, gelişmiş ülkelerimiz de gelişmekte olan ülkelerimiz de çok değerli. Bunun için iki yeni mekanizma kuruyoruz. Öncelikle KOBİ’ler ve girişimciler için öneriler geliştirecek KOBİ’ler ve Girişimcilik Görev Gücünü kuruyoruz. Bu grubumuzun başkanlığını da Türkiye’nin orta büyüklükte bir şehri olan Afyon’da KOBİ’lerin yurtdışına açılması için ciddi çalışmalar yapan, kendisi de başarılı bir girişimci olan Melih Yurter yapacak
Bu yeni görev gücü ile G20 ülkeleri arasında kayıtlı istihdamın üçte ikisini sağlayan KOBİ’ler ilk defa B20 platformunda biz de varız diyecek. B20’de kapsayıcılığı artırmak adına, ikinci olarak dünyanın dört bir yanında bölgesel istişare toplantıları düzenleyeceğiz.
Burada iki amacımız var. Öncelikle G20’de az temsil edilen yükselen piyasa ekonomilerini B20 sürecine daha da fazla katmak istiyoruz. İkinci amacımız ise bu toplantılarla G20 dışındaki ülkelerin de B20 gündemi hakkındaki fikirlerini alacağız. Burada iş dünyası olarak G20 – G20 dışı ayrımı yapamayız. Çünkü G20 dışı ülkelerdeki şirketler de bizim partnerlerimiz. Onlarla ticaret yapıyoruz, ortaklıklar kuruyoruz. Bu yüzden onların da sesi olmalıyız.
B20 çalışmalarımızı temellendirdiğimiz üçüncü prensip ise Connectivity yani bağlantıların güçlendirilmesi. Malumunuz G20’de çok farklı tipte ülke var. Bazıları küresel ekonomiye daha entegre, bazıları ise kendilerini dezavantajlı hissediyorlar. Bu farklı yapılardan dolayı, mutabakatla karar almakta zorlanıyoruz. Biz bu durumu bağlantıları güçlendirerek aşabileceğimize inanıyoruz.
Bunu tüm görev güçlerimizde yatay bir alan olarak ele alacağız. Bu kapsamda, ticaretin artması önünde ciddi bir engel oluşturan lojistik bağlantıları nasıl geliştireceğimizi tartışacağız. Tedarik zincirlerine eklemlenmenin kolaylaştırılması için iş bağlantılarındaki sorunları irdeleyeceğiz. Internet ekonomisinden tüm ülkelerin aynı şekilde faydalanabilmesi için dijital bağlantıların kuvvetlendirilmesini çalışacağız.”
-Daha etkin çalışmak için İş Liderleri Forumu kuruluyor
Yoğun bir B20 2015 gündemi bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Türk iş dünyasının lideri olarak şirketlerimizin değerli yöneticilerine seslenmek istiyorum. Üzülerek söylüyorum ki maalesef küresel ekonomiye yön verilen platformlarda yeterince yer almıyoruz” dedi. Türk iş dünyasının menfaatlerini savunmak için, bu durumu değiştirmek istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu bunun için Türk şirketlerinin tepe yöneticilerinden oluşacak 100 kişilik bir Business Leaders Forum yani İş Liderleri Forumu kuracaklarını açıkladı. Hisarcıklıoğlu, 2015 yılı boyunca B20 çalışmalarımızı bu 100 kişi ile sürdüreceklerini söyleyerek, iş dünyası temsilcilerini bu çalışmalara katılarak küresel oyuncu olma yolunda bir adım atmaya çağırdı.
-Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan KOBİ Platformu önerisi
B20 toplantısının açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise Türkiye'nin, G20 için iki sürpriz öneride bulunduğunu belirtti.
Türkiye'nin KOBİ'leri çok önemsediğini ve G20 dönem başkanlığında KOBİ'lerle ilgili birçok sorunu masaya yatıracaklarını belirten Babacan, 'Küresel KOBİ Platformu' kurulması konusunda anlaşıldığını söyledi. Babacan, dünyanın birçok ülkesinden gelecek KOBİ temsilcilerinin bu küresel KOBİ forumunda tüm sorunları ele alacağını dile getirerek bu girişimin sadece 2015 yılı için geçerli olmaması gerektiğini de söyledi.
Babacan konuşmasında Türkiye'nin dönem başkanlığında ''Yatırım'' konusunun önemli başlıklardan biri olacağını ifade ederek, ''Fonlar uzun süreli yatırım yapacak yerler arıyor.'' dedi.
-Kadınlara yönelik W20
Türkiye'nin dönem başkanlığında yeni bir hat açmak istediklerini de dile getiren Babacan bunun adını ise 'W20' olarak belirlendiklerini söyledi. W20'nin iş kadınlarına yönelik olacağını ve İş kadınlarının sorunlarının bu toplantıda masaya yatırılacağını ifade eden Babacan, bu konuyla ilgili 20 ülke ile tam istişare edilmediğini vurgulayarak, '' Ama ben bu hattın açılacağına inanıyorum. Bunun da 2015 için değil sürekli olmasını istiyoruz.'' diye konuştu.
Bu dönemin gelişmiş ekonomiler için çok da iyi geçmeyeceğini de sözlerine ekleyen Babacan, ''Gelişmekte olan ekonomiler ise gelişmiş ekonomilerden daha fazla büyüme gösterecek. Gelişmekte olan ekonomiler cazipliğini koruyacak.'' dedi.
-Ali Babacan ile soru-cevap
Toplantının açılış oturumunun ardından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun moderatörlüğünde kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Hisarcıklıoğlu’nun G20 ve B20’nin kuruluş öyküsünü özetlemesinin ardından konuşan Ali Babacan, uzlaşmaya büyük önem verdiklerini ve bu kadar etkin bir topluluktan çıkacak uzlaşmanın da ayrı bir anlam taşıyacağını ifade etti.
KOBİ Forumu’nun küresel ekonomiye nasıl bir etkisinin olacağına ilişkin bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan KOBİ’lerin ekonominin bel kemiği olduğunu vurguladı. KOBİ’lerin her ülke için önem taşıdığına inandığını söyleyen Babacan, “Almanya, İtalya, Japonya gibi ülkelere de bakarsanız KOBİ’lerin ekonominin gerçek itici gücü olduğunu görüyorsunuz. KOBİ’lerin sorunlarına, önerilerine odaklanmadan yapılan politikaların tamamlanmadığını düşünüyoruz” dedi.
Yatırımların kolaylaşması için KOBİ’lerle ilgili yapılabilecek daha fazla şey olduğunu belirten Babacan, KOBİ’lerin de desteğe ihtiyacı olduğunu, örneğin finansa ulaşmada KOBİ’ler için neler yapılabileceği gibi noktalarda çalışmak gerektiğini anlattı. Babacan, “KOBİ’leri küresel değerler zincirinin daha önemli bir parçası haline getirelim” diye konuştu.
Ali Babacan küresel büyüme oranlarına ilişkin bir başka soru üzerine de küresel ticaretin büyüme oranlarının eskiye oranla yarı yarıya düştüğüne işaret ederek, “Eğer mallar, hizmetler ve insanlar bir ülkeden diğerine serbestçe dolaşabilirse herkes için kazan-kazan olacaktır. Bütün araştırmalar da bunun böyle olduğunu söylüyor” dedi.
-B20 Türkiye: Yaklaşımlar, öncelikler ve beklentiler
B20 Türkiye: Yaklaşımlar, öncelikler ve beklentiler konulu oturumu B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yönetti. Panele DEİK'i temsilen Tuncay Özilhan, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, TİSK Başkan Vekili Erol Kiresepi ve TOBB'u temsilen Erdal Bahçivan katıldı.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ticaretin serbestleşmesine büyük önem verdiklerinin altını çizerken, “Serbest ticaret ve lobicilik faaliyetleri desteklememiz gerek. Ticaretin önündeki engelleri kaldırmalıyız” dedi.
İnovasyonun önemi üzerinde duran Büyükekşi, Türkiye’nin bütün gelişmekte olan ülkeler için önemli bir rol model olduğunu bildirdi. TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer ise G 20 ve B20 Dönem Başkanlığının Türkiye için önemli bir fırsat oluşturduğunun altını çizerek, TÜSİAD olarak bu sürece ellerinden gelen katkıyı yapmak istediklerinden bahsetti.
En önemli öncelikleri sürdürülebilirlik, istihdam, yolsuzluğun engellenmesi, müteşebbisliğin artırılması ve inovasyon gibi konularda gördüklerine değinen Dinçer, devamlılık ve kapsayıcılığın önemi üzerinde durdu. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak gelir adaleti konusunun altını çizerken, “Bugün dünya nüfusunun yüzde 1’i gelirin yüzde 40’ına sahip. Yüzde 50’si de gelirin yüzde 1’ine erişim sağlıyor. Onun için gelir dağılımı çok önemli. KOBİ’lerin bu sürece dahil edilmesi çok önemli” dedi. TİSK Başkanı Erol Kiresipi G20 sürecine somut olarak en başından beri destek verdiklerine vurgu yaptı. Kiresipi, “Biz de TİSK olarak diğer kuruluşlarla birlikte bu yılı başarıyla geçirmek için elimizden geleni yapacağız. Biz bu tabloda iddialı bir rol üstlenmek için çok iştahlıyız. Sürdürebilirliğin temini için bütün yabancı dostlarıma teşekkür ederim” diye konuştu.
TOBB adına konuşan Erdal Bahçivan ise Türkiye’deki bütün oda ve borsaların çok önemli bir yapılanmayı oluşturduklarını açıkladı. Bahçivan, “KOBİ’ler küresel ekonomi için kritik önem taşımaktadır. Kayıtlı ekonominin üçte ikisi KOBİ’lerce sağlanmaktadır. Bu süreçte çok çeşitli meseleler ele alınacak. Bu yıl KOBİ’lerle ilgili bir mekanizma kuruyoruz. Burada KOBİ’ler için destek politikalarının oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Sağlıklı ekonomi iyi iletişime sahip şirketler ile sağlanır. Büyük orta ve küçük ölçekli işletmelerin B20 kapsamında biraraya gelmesi çok önemli” ifadesini kullandı. DEİK adına söz alan Tuncay Özilhan da B20 kapsamındaki toplantıların iş dünyasının sesinin duyulması açısından çok önemli platformlar olduğunu bildirdi. Özilhan, B20 dışındaki iş dünyalarının da bu süreçlerde dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Toplantıda B20 Türkiye Sherpası Sarp Kalkan da yıl boyunca yapılacakların takvimine ilişkin bilgi verdi.
-İş dünyasının B20’den beklentileri
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığını devraldığı G20'nin iş dünyası ayağı olan B20'nin Türkiye'deki açılış toplantısında iş dünyasının beklentileri düzenlenen panelde ele alındı. Moderatör Janamitra Devan’ın yönettiği panele, ICC Başkanı ve McGraw-Hill Financial YK Başkanı Terry McGraw, Novozymes YK Başkanı ve CEO'su Peder Holk Nielsen, Sabancı Holding YK Başkanı Güler Sabancı, Doğuş Holding YK Başkanı Ferit Şahenk, RSPP Başkanı Alexander Shokhin ve IOE Başkanı Daniel Funes de Rioja katıldı.
B20'nin "Ticaret Görev Gücü" Koordinatör Başkanlığı'nı üstlenen Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı konuşmasında bu dönemde uygulamaların öncelikli olduğunu vurguladı.
Sabancı, B20'den Türk iş dünyasının da küresel iş dünyasının da beklentilerinin aynı olduğunu ifade ederek, "Gündemde sürdürülebilirlik, yeşil büyüme, yolsuzlukla mücadele, yönetişim, inovasyon gibi konuların yanı sıra, ticaretin serbestleştirilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması gibi önemli konular var. Ticaretin liberalizasyonu ve kolaylaştırılması, büyümeye ve yeni iş alanları yaratmaya destek olacaktır" dedi.
-“Herkes üzerine düşeni yapmalı”
Sabancı, önemli olan noktanın yeni öneriler geliştirmek yerine yapılacak uygulamalar olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"B20 çerçevesinde daha önce yapılan önerilerin uygulamaları anahtar faktördür. Birçok konuda geliştirilen öneriler, Bali Anlaşması gibi oybirliği olan konular mevcuttur. Bu konuların nasıl hayata geçebileceği noktasında herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Odağımızda, Sayın Bakan Ali Babacan'ın da söylediği gibi, hayata geçirme, uygulama olmalıdır."
Sabancı, ayrıca teknolojik gelişmenin ve özellikle dijital ekonominin iş dünyası ve iş yapış biçimleri açısından önemini vurguladı. Bu kapsamda B20 altında yer alan tüm görev gücü yapılanmalarının da bu konuyu yakından takip etmeleri ve sürece destek vermeleri gerektiğini söyleyen Sabancı, dijitalleşmenin iş dünyası ve iş yapış biçimleri açısından önemine dikkate çekti.
Sabancı ayrıca katılımcılardan gelen soru üzerine Çin'in önemini vurgulayarak, B20 toplantıları çerçevesinde Çin'in varlığının güçlendirilmesi ve Çin delegelerine daha fazla rol verilmesi gerektiğini belirtti.
-"Bizi bekleyen çok fazla yatırım aracı var"
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında B20 Altyapı ve Yatırımlar Grubu'nun başkanlığını yürütecek olan Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ise dünyada 2030 yılına kadar gerekleştirilecek altyapı projeleri için 57 trilyon dolarlık bir finansman gerektiğini ifade etti.
Tüm dünyada yetersiz altyapıdan dolayı yılda 3 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüme kaybı yaşandığına işaret eden Şahenk, yatırım ihtiyaçları ile mevcut kamu fonları arasında 500 milyar dolar yıllık açık bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2001 yılından bu yana gerçekleştirdiği yapısal reformlarla sağlanan güvenilirliğe değinen Şahenk, sağlam, güçlü, iyi sermayelendirilmiş ve iyi disipline edilmiş bir bankacılık sektörünün de buna katkıda bulunduğunu dile getirdi.
Şahenk, bazı ülkelerde çözümün bankacılık sorunlarının üstesinden gelinmesinde yattığını vurgulayarak, "Bu sorunlar çözülmeli ki sistemdeki para yatırımlara aktarılsın. Bu anlamda küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Bu, tüm dünyada cesur ve sağlam bir iş birliğiyle aşılabilir. Uluslararası finans ve bankacılık konusunda yapılması gerekenler var. Sermaye piyasalarını güçlendirmemiz lazım. Kullanabileceğimiz, bizi bekleyen çok fazla yatırım aracı var" diye konuştu.
Türkiye'deki yerel bankaların oluşturduğu güvenle ülkeye daha fazla uluslararası bankanın geldiğini anlatan Şahenk, "Dünya genelinde güvenilebilir ve finanse edilebilir projelerin mutlaka yaratılması gerekiyor. Para var ama açıklık olmalı. İnsanların yatırım yapabileceğini anlaması lazım" dedi.
Ferit Şahenk, B20 Altyapı ve Yatırımlar Grubu olarak bu alanlara ilişkin doğru teşhisler koymaya çalışacaklarını, başarı hikayelerine bakacaklarını, ülke ülke eksik olanları inceleyeceklerini ve uzun dönemli finansmanı altyapı yatırımlarıyla eşleştireceklerini sözlerine ekledi.
-G20 – B20 etkileşimi nasıl geliştirilebilir?
G20 – B20 etkileşimi nasıl geliştirilebilir? Konusu da program kapsamında düzenlenen bir başka oturumda ele alındı.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin burada yaptığı konuşmada, "Merkez bankalarının, büyük şirketler yerine KOBİ'lere daha fazla kredi verilmesini teşvik etmeli" dedi.
Özyeğin, G20'nin iş dünyası ayağı B20'nin Türkiye'deki ilk toplantısında düzenlenen "G20-B20 etkileşimi nasıl geliştirilebilir?" konulu panelde yaptığı konuşmada, sermaye yeterliliği kadar sermayenin kalitesinin ve niteliğinin geliştirilmesinin önemine dikkati çekti. Büyümenin finansmanı konusunda dünyadaki pek çok büyük bankanın kendi sanayilerini geliştirmek yerine merkez bankalarının sermaye yeterliliği şartına odaklandığını belirten Özyeğin, burada önemli bir mekanizma oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Özyeğin, düzenleyicilerin birkaç yıl içinde fikirlerini değiştirmeyeceğini dile getirerek, "Burada önemli olan şey, bankalara teşvik verilmesi. Siyasi olarak da bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. Tabi ki siyasetçiler iş yaratmak istiyor ancak hükümet fonları olmadan, bütçe sıkıntısı yaşamadan bunu yapmak istiyorlar. Öyle bir mekanizma oluşturulmalı ki, bankalara teşvikler verilsin ve onlar teşvik edilerek daha fazla iş oluşturan segmentlere kredi vermeye başlasınlar. Bunlar da KOBİ'ler" diye konuştu.
Özyeğin, KOBİ'lerde büyük şirketlere kıyasla daha fazla büyüme fırsatı olduğunu ancak bankaların KOBİ'lere finansman sağlamasının kolay olmadığını söyledi. Burada riskin kontrolünün öneme işaret eden Özyeğin, "Bu krediler daha riskli ama daha az sermaye yeterlilik oranı isteyerek, daha az yedek gerekliliği talep ederek bunu teşvik etmeleri lazım. Bankalar da sonuçta kendi karlarını artırmak için çalışıyor. Merkez bankalarının, büyük şirketler yerine KOBİ'lere daha fazla kredi verilmesini teşvik etmesi lazım" görüşünü de paylaştı.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) adına oturuma katılan Murat Sönmez ise konuşmasında kamu özel sektör ortaklığından söz etti. “Önemli olan sürdürülebilir büyümenin sağlanması. Kamu özel ortaklığını hep destekliyoruz” diyen Sönmez, 3 boyutlu printer gelişimininçok şeyi değiştirebileceği örneğini vererek, bu tür teknolojik gelişmelerin insanların durumunu iyileştirmek için çok önemli olduğunu anlattı.
Siemens’i temsilen katılan Sabine Zundera konuşmasında yolsuzlukla mücadele için ittifakların kurulmasının öneminden, SMEs and Entrepreneurship TF adına konuşan Melih Yurter ise KOBİ’lerin gücünden söz etti. Yurter, “KOBİ’ler ilk kez böyle bir organizasyonun parçası oldu. Büyük firmaların kendi lobileri var ama KOBİ’lerin böyle bir gücü yoktu. Onun için B20’deki KOBİ gücü çok önemli. KOBİ’ler ekonomik büyümeye çok büyü bir katkıda buluyor” dedi.
BIAC adına oturumda bir konuşma yapan Bernand Welschke de “KOBİ’lerin istihdam ve büyüme için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ama KOBİ’lerin büyük şirketlerden ayrı tutulması çok yüzeysel olacaktır” dedi. Welschke, BIAC olarak ellerinden gelen katkıyı yapacaklarını ifade etti. McKinsey Global Institute adına katılan Eric Labaye ise G20 ile B20’nin gündemlerini uyumlaştırmak gerektiği üzerinde durdu.
Oturumların ardından B20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu çok başarılı toplantılar gerçekleştirdiklerini belirterek, katılımcılara teşekkür etti.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |