06.03.2015 / İstanbul
Yolsuzlukla Mücadele Konferansı'nın açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, son altı yıldır küresel büyümede istikrar yakalanamadığını, genç işsizliğin yüksek olduğunu, eşitsizlik konusunun giderek ekonomik bir problem olmaktan çıkıp, toplumsal bir sorun haline gelmeye başladığını anlattı.
Tüm bu sorunlara karşın, bugün küresel ekonomide geçmişe göre daha iyi durumda olunduğunun söylendiğini anımsatan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Dürüst olmak gerekirse ben hala yolun başındayız diye düşünüyorum. Örneğin aşırı borçlanma gibi yapısal bir problemle karşı karşıyayız. McKinsey bunu son raporunda açıkladı. Küresel borç 2007 yılında 142 trilyon dolar seviyesinde idi.
Bugün ise 199 trilyon dolar seviyesine çıktı. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, dünya neredeyse gelirinin üç katı kadar borcu olan bir dünya haline geldi. Ülkelerin yüzde 80'inin 2007'ye göre daha fazla borcu var.
Bu sürdürülebilir bir durum değil. Orta vadede küresel olarak borçlanma oranını düşürecek bir strateji izlenmesi şart. Küresel ekonomi yeni bir para politikasına geçiş yapıyor. ABD merkez bankasının muslukları kıstığı, Avrupa başta olmak üzere bazı merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği günleri yaşıyoruz. Bu bizler için son derece sıra dışı bir durum. Tüm şirketlerimizin 2015-2016 tahminlerini yeni duruma göre revize etmesi gerekiyor. Belirsizlikler artıyor."
Sorunların çözümü için küresel bir koordinasyon mekanizmasına ihtiyaç olduğunu, bu yüzden G20'nin önemini dile getiren Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin dönem başkanlığında hükümetin ve iş dünyasının bu sürece katkı sağlamak istediğini söyledi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dönem başkanlığının 20-25 yılda bir gelecek bir fırsat olduğuna ve bu fırsatın kazası olmayacağını dile getirerek, "Umarım bu sürece Türkiye olarak katkı sağlayabiliriz. Çünkü mevcut mekanizmaların bir çoğunun tıkanmış olduğunu, G20'nin etkin kullanılması gerektiğini hepimiz iyi biliyoruz" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "İş dünyası olarak, rakiplerimizle bizim aramızdaki şartları bozan, aynı şartlarda yarışmayı engelleyen her türlü olgudan uzak durmalıyız. Kayıtdışı ekonomi veya korumacı önlemler nasıl eşit rekabeti olumsuz etkiliyorsa, yolsuzlukla birlikte oluşan ortam da eşit rekabet şartlarının oluşmasını engellemektedir. Amacımız tüm şirketlerin aynı rekabet ortamında adil rekabetini sağlamak olmalıdır. İkinci olarak da yolsuzluğun sonuçlarına ilişkin bir tespit yapayım. Uzun vadede hiçbir şirket bu işten kazanamamıştır. Bu işten kısa vadede menfaat sağlayan şirketler, uzun vadede piyasanın gerektirdiği verimlilik sıçramalarını atlayacakları için uzun vadede rekabet güçlerini kaybedecektir."
Bunun için şirketlerin sağlıklı gelişimine odaklanan, kurallı bir ekonomik sistem kurmanın herkesin birinci önceliği olması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, sözlerini, "Bu doğrultuda, B20 olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eylül ayında da görev gücümüzün sonuç raporunu ve önerilerini G20 hükümetlerine teslim edeceğiz" diye tamamladı.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |