Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında ekonomi için risklerin de fırsatların da olduğunu belirterek, “Türkiye ekonomisi dünyaya kapalı bir ekonomi değil. ABD'nin Merkez Bankası'nın aldığı kararlar sadece Türkiye ekonomisini değil dünya ekonomilerini de etkiliyor. Onun için alacağı kararlar çok önemli. 'Faiz artırımına gidiyorum' demesi bile dünya ekonomisinde ayrı bir dalgalanma yaptı. Artırırsa ne olacak belli değil ama 'artırmayı düşünüyorum' diye bir açıklama yaptı dünya ekonomisinde sallanmalar oldu" şeklinde konuştu.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, coğrafyadaki siyasi ve ekonomik karışıklıklar ile hazirana kadar sürecek genel seçimler sürecinin de ekonomide risk oluşturacağını söyledi.

Haziran seçimlerinden sonra fırsatı iyi değerlendirmeleri gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Tam 4 yıl boyunca seçim yok. Çünkü seçim olmazsa yapısal reformlara odaklanılır. Seçim olduğu zaman hiçbir siyasi kesinlikle yapısal reformlara odaklanmaz. Yapısal sorunlarımız var bizim. Bunları çözeyim derken birilerinin canı acır. Sonunu göremediğimiz için tepki koyarız ama 4 yıl uzun bir süre. Bugün uygulamaya koyarsınız iki yıl sonra sonucunu görmeye başlarsınız. Onun için büyük bir fırsat. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Fırsatlarımız var. Avrupa Birliği'nde bir taraf 'parayı kısacağım' diyor bir taraf 'parayı genişleteceğim' diyor. Petrol fiyatları tahminimizin hatta hayalimizin üstünde yarı yarıya indi. Bu, cari açığımıza azalttı. Büyük bir fırsat" dedi.

Hisarcıklıoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yapısal dönüşüm programlarını açıkladığını, bunların 2015 Haziran sonrası yol haritası olduğunu belirtti. 

Yapısal dönüşümün çok önemli olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Kişi başına düşen gelirimiz 1998-2002'de 4 bin dolar. 2002-2008 döneminde ise 4 bin dolardan 10 bine çıktı. Kişi başına düşen gelirimizi 6 senede 2,5 misli artırdık. Bu, özel sektörler için gurur duyulması gereken bir tablo. Tarihimizde böyle bir fırsatı yakalamadık biz. Yapısal reformlarla üst üste hayal edemediğimiz şeyler geldi. 2008 sonrasında dünyadaki ekonomik krizle beraber artık içe kapandık. Yapısal reformları bıraktık. 2010'dan sonra da her yıl bir seçim sarmalına girince yapısal reformları unuttuk ve 10 bin dolarda çakıldık kaldık. Buna orta gelir tuzağı diyorlar. Bu, bize yakışmıyor. Türkiye olarak hedefimiz var. Tam 2,5 misli bir sıçrama daha yapmak istiyoruz. 8 senemiz kaldı. 2023'te Türkiye'de kişi başına düşen gelirimizi 25 bin dolara getirmek istiyoruz. Hepimiz zengin olmak istiyoruz."

Hisarcıklıoğlu, 25 bin dolar kişi başı geliri yakalayabileceklerini, tek şartlarının rakipler hangi şartlarda üretip satıyorsa aynı şartları devletten istemek olduğunu vurguladı.

Hiçbir toplantıda bakanlardan para istemediğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Benim tek talebim önümde 18 rakip var. Onlar hangi şartta üretiyorsa satıyorsa bunu sağlayın. Bunu sağladığınız zaman işte başarı hikayesi burada. Bu sağlansın zıplatıyoruz Türkiye'yi. Devletimizden bunu istiyoruz. TOBB Başkanı olarak Türkiye'nin geleceğinden umutluyum. 30 yıl önceye bakın. Bu ülkede 3 milyar dolar ihracat yapılıyordu. Bunun yüzde 90'ı tarımdı. Bugün 160 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Bunun yüzde 92'si sanayi malı" ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, Amasya'ya gelirken girişimcilere sorunlarının ne olduğunu öğrenmek için anket yaptırdıklarını, ankete katılanların yüzde 76'sından iç piyasada tahsilat sıkıntısı çektikleri cevabını aldıklarını söyledi. 

Tahsilat sorunun sadece Amasya'nın değil bütün Türkiye'nin ortak derdi olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, girişimcilerin karşılıksız çeklerden dolayı verilen hapis cezasının kaldırılmasından yakındıklarını belirtti.

Hisarcıklıoğlu, "Herhalde dünya ekonomisine tek soktuğumuz ve tek uygulayan ülke vadeli çek. Dünyada ekonomi literatüründe vadeli çek diye bir şey yok. Bizim icadımız. İcat çıkarma kültüründen geliyoruz ya. Bizim icadımız ve dünyada da uygulayan tek ülke biziz. Bu aslında bizim büyük de önümüzü açtı. Olmayan para ile Türkiye'nin büyütülmesi sağlandı." dedi.

Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: "Belki de ödeme aracı olarak hapis cezasıyla korkutuyorduk. Hapis cezasının kaldırılması noktasında Adalet Bakanımız ile Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımız bir toplantıya çağırdılar. Ben hemen itiraz ediyorum, hepinizin itiraz ettiği gibi. Çekten hapis cezası kalkar mı? En güvenli ödeme aracı, onu da kaldırırsanız problem yaşarız diye. O zaman bana 'Sen formül bul' dediler. Niye diye sordum, Türkiye'deki hapishane kapasitesi 170 bin. Şu anda sırf Yargıtay'da karşılıksız çeklerden dolayı tasdik edilmesi bekleyen dosya sayısı 230 bin. Yargıtay'a yalvarıyoruz 'Bunları tasdikleme' diye. Tasdiklese 230 bin kişi hapis cezası alacak. 230 bin kişi hapis cezası alsa kapasitenin üstünde mahkum var. Dünyaya rezil olacaktık. Hapishaneye girmek için herhalde tarih verecek 'Bir sene sora gel seni hapse alacağım' diye. Türkiye böyle garip bir noktaya düşecekti. Dedik ki kaldırın ama bize yeni bir mekanizma yapmamız lazım."

Karşılıksız çekleri en aza indirmek için bankalarda kullanılan bilgi öğrenme sisteminin bir benzerini girişimcilerin hizmetine sunduklarını ancak bunun girişimciler tarafından kullanılmadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Dedik ki o tarihte 'Bankaya ben gittiğim zaman nasıl benim öz geçmişimi görüyorsa, kredi kullanmaya gittiğim zaman, bilgisayarın arkasında protesto senetlerimi, karşılıksız çeklerimi, ödediklerimi, ödemediklerimi, kredi kartı borcunu ödeyip ödemediğime kadar hepsini görüyor bankacı. Ben göremiyorum. Ben mal satıyorum o para satıyor. Ben göremiyorum o görüyor. Bize bunu göstermelerini söyledik. Maalesef siz bunu kullanamadınız. Siz kullanamayınca bunu Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcımız ile bir toplantı yaptık. Yine problem ve algı da devam ediyor. Karşılıksız çekler de ödenmiyor, hapis cezası kalktı çek kullanılmıyor diye şikayetçiyiz."

Hisarcıklıoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Şimdi yeni bir mekanizma devreye giriyor. Bu da kare kodlu çek. Piyasada 2 tane çek olacak. Bir normal çek, bir de kare kodlu çek. Ben senden mal almaya geldiğim zaman, benden kare kodlu çeki isteyip alırsan benim bütün özgeçmişimi göreceksin. Borcumu öder miyim, ödemez miyim? Sadık mıyım değil miyim? Hepsini göreceksin. İnşallah bu devreye girdiği zaman, hiç olmazsa karanlığa ateş etmeyeceksiniz. Hedefinizi bilerek, riskinizi bilerek risk alacaksınız. Karşı tarafın riskini bilerek inşallah mal satacaksın."