Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

İşadamı olarak barışa inandığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Hepimiz kar etmek ve insanlarımıza daha çok refah getirmek için çalışıyoruz. Daha çok refah için daha çok ticaret gerekir. Daha çok ticaret için de barış şart. İnanıyorum ki ekonomik entegrasyon ve özel sektör çözümleri barışın tatbiki için çok önemli. Avrupa Birliği projesini bir düşünün. Dünyadaki en başarılı barış projelerinden birisi. AB kurulmadan önce Almanya ve Fransa arasındaki ilişkilerin durumunu hatırlayın. İki ülke arasındaki ilişkiler dünya savaşının ana sebeplerinden birisiydi. Bir de şimdi bakın! Almanya ve Fransa Avrupa ekonomisinin itici güçleri. Bu ekonomik entegrasyon ve iş girişimleriyle gerçekleştirildi” dedi.

Bu entegrasyon modelinden ders almak gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, iş dünyaları arasındaki diyalogun, bölgede istikrar ve barış için merkezi önem taşıdığını söyledi.

Hisarcıklıoğlu, Kudüs Tahkim Merkezi girişiminin daha iyi bir gelecek ve destekleyici ticari ilişkiler için umut vaat ettiğini, Filistin ve İsrail’deki işadamlarının insanlarının refahına bağlılığını gösterdiğini ifade etti.

-“İsrail, Filistin’in en büyük ticaret ortağı”

İsrail ve Filistin iş dünyasının 5 milyar dolarlık ticaret hacmi üretmeyi başardığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “İsrail, Filistin’in en büyük ticaret ortağı. Türk ihracatçıları için Filistin’le olan ticaretlerinin büyük bir kısmı İsrail iş dünyası üzerinden yapılıyor. Bundan dolayı iki taraf arasındaki anlaşmazlıklar otomatik olarak bölgede aktif olan Türk iş dünyasını etkiliyor. Dünyanın neresinde olursa olsun ticari işlemlerin gerçekleştirildiği her yerde anlaşmazlık çıkması potansiyeli bulunmakta. Bu İsrail ve Filistin ticari ilişkilerinde de aynı ve hatta daha yoğun olarak geçerli bir durum” dedi.

Eskiden İsrail mahkemelerinin herhangi bir ticari anlaşmazlıkta tek referans noktası görevi gördüğünü anlatan Hisarcıklıoğlu, “Hayal edin! İş yapıyorsunuz. Anlaşmazlık çıkıyor ancak çözecek mekanizmaya güveniniz yok. Bu ticaret için heves kırıcı. Öte yandan iş dünyasının kendi dinamikleri mevcut. Ticaret bir yolunu bulur. Böylece Filistin ve İsrail’deki iş dünyasının önderleri, ticari anlaşmazlıkların çözümü için tarafsız bir mekanizmanın gerektiği kanısına vardılar. Bunun sebebi iki iş dünyasının da işbirliği yapacak bir ortak nokta görebilmeleri” şeklinde konuştu.

İsrail ve Filistin’de yaşanan bu sorunların çözümü için Kudüs Tahkim Merkezi’nin kurulduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, hem İsrail hem de Filistin iş dünyaları tarafından Kudüs Tahkim Merkezi’nin uluslararası yönetim kurulu başkanı olması için davette bulunulduğunu, bu davetin kendisini son derece onurlandırdığını söyledi.

-“Kudüs Tahkim Merkezi, Filistin ve İsrail iş dünyalarını birbirlerine yakınlaştırmada önemli bir rol oynayacak”

Bölge için bir tahkim merkezi fikrinin ilk olarak 7 yıl önce ortaya atıldığını ve o günden beri İsrail ve Filistin iş dünyaları, ICC, diğer uluslararası kuruluşlar ve uluslararası seviyede tanınan insanlar ile birlikte bu hayali gerçekleştirebilmek için zorlu bir çalışma içinde olduklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, 2013 yılında Kudüs Tahkim Merkezi’nin resmi olarak kurulduğunu belirtti.

Kudüs Tahkim Merkezi’nin kurallarının ICC tahkim kurallarından örneklendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Merkezin kuruluşuyla birlikle hep birlikte tarihi bir ana tanıklık etmiş bulunmaktayız. JAC, İsrail, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Filistin’i kapsayan anlaşmazlıklarda tahkim hizmeti sunacak. Aynı zamanda Filistin-Filistin ve İsrail-İsrail şirketler arasındaki iş anlaşmazlıklarında tahkim merkezi görevi görecek. Artık Filistin ve İsrail şirketlerinin ticari anlaşmazlıklarını götürebilecekleri bir mekanizmaları var. Artık tarafsız, güvenilir, hızlı ve düşük maliyetli bir prosedüre erişimleri garanti altında. İnanıyorum ki bu Merkez Filistin ve İsrail iş dünyalarını birbirlerine yakınlaştırmada önemli bir rol oynayacak. Bu da Orta Doğuda barış ve refahın tahsis edilmesine yardımcı olacaktır. Bu Merkezin kurulması barışçıl ticari ilişkilerin tahsis edilmesi ve daha iyi bir gelecek için umut vermekte. Bu girişim aynı zamanda iki tarafın da işadamlarının kendilerini uluslarını zenginleştirmeye ne denli adamış olduklarının bir göstergesi” dedi.