31.05.2016 / Kayseri
“Geçmişin hesabını bilmeyen geleceğe bakamaz” diyen Hisarcıklıoğlu, yaptığı sunumda 2015 yılı ekonomik verilerini yorumladı.
Türkiye’nin 2015 yılında yüzde 4 büyüdüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, “Dünya ortalaması yüzde 3,1. Gelişen ekonomiler yüzde 4 büyümüş. Asya-Çin ve Hindistan hariç gelişen ekonomilere baktığımız zaman yüzde 4,7 büyümüş. Büyümemiz iyi” dedi.
Bu büyümenin hangi sektörlerden kaynaklandığını anlatan TOBB Başkanı, “Baktığımız zaman finans sektörü birinci, tarım ikinci, üçüncü turizm büyümüş. Eğitim büyümüş. Gerisi maalesef büyümenin altında kalmış. Beni en çok üzen de bir girişimci olarak sanayinin 3,8’de kalması. Çünkü geleceğimiz açısından sanayi olmazsa olmazımız” ifadelerini kullandı.
Büyüme kalitesine de değinen Hisarcıklıoğlu, büyümede iç tüketimin katkısının yüzde 3,7 olduğunu, esas büyümenin kaliteli olması için yatırımlardan başlaması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, özel sektörün iç tüketime katkısının yüzde 3, yatırımlarda ise katkısının binde 6 olduğunu, iç tüketimin kaynağının yüzde 59’unun ulaştırma ve haberleşme, yüzde 18 ile sağlık, yüzde 9 mobilya, dördüncü olarak yüzde 7 lokanta ve oteller olduğunu, iç tüketimde dengeli bir dağılım olmadığını vurguladı.
Özel sektörün makine ve teçhizat yatırımlarının ekonominin geleceği açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Özel sektör olarak makine ve teçhizat yatırımlarımızı total olarak en çok 2011’de yapmışız. 2011’den sonra aşağı doğru gidiyor. 2015’te biraz kıpırdanma olmuş. 2011’in üzerine çıkması lazım. Çünkü bir hedefimiz var bizim. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız diyoruz. Bölgenin sanayi deviyiz diyoruz. Bunun devam edebilmesi için bizim makine ve teçhizat yatırımlarımızın özel sektör olarak devam ediyor olması lazım” dedi.
Hisarcıklıoğlu, yıllar itibariyle büyüme dönemlerine bakıldığında 2003-2007 döneminin Türkiye’nin en parlak devri olduğunu belirterek, “Tarihimizde böyle bir başarı hikayemiz yok. Yaklaşık yüzde 7’lik bir büyüme ortalaması yakalamışız. Ama sonrasında klasik büyümenin de altında kalan bir büyüme oranında devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin zenginlik bakımından 2008’de zirveye ulaştığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Artık büyük konuşmaya başladık. Fert başına düşen milli gelir 10 bin doların üzerine çıktı. Tarihimizde bir ilkti. Bununla da gurur duyuyorduk. Fakat 2015’e baktığımız zaman 10 bin doların altına indi. Hedef ne? Kişi başına düşen geliri 25 bin dolara çıkarmak. Bu çıkmadan dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında olabilme şansımız yok. Yani bugüne göre hepimizin 2,5 misli daha fazla zengin olmamız lazım. Ancak o zaman dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında oluruz. İşte o zaman dünyada sözümüz geçebilir” dedi.
Hisarcıklıoğlu, bu zor şartlara rağmen, Türk özel sektörünün 2015 yılında 611 bin kişiyi işe aldığını, batı ülkelerinde ise işten çıkarmaların yaşandığını vurguladı.
Türk özel sektörünün artık kayıt altına girdiğini ama bunu negatif etkileyen unsurlar olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Asgari ücret 1000 lira net ücretten 1300 liraya yüzde otuz arttı. Dünyada en yüksek asgari ücret ödeyen ilk üç ülkeden bir tanesiyiz. Fakirlik edebiyatı yapmak kolay. Biz dünyayla yarış yapıyoruz. Kime zararı oldu bunun. Çalışanlarımıza zararı oldu. 2015 aralık 2016 ocak arasındaki SGK’lı sayısındaki azalış 331 bin. 331 bin kişi işini kaybetmiş. İş arıyorlar. Yüzleri gülmüyor. Onun yüzü gülmezken senin benim gülebilir mi? 331 bin kişi daha işsizler ordusuna katıldı. Bize diyorlar ki bu zenginler sadece kendine. Hayır kardeşim ekonomi bir gerçeklik üzerine oturur. Kar etmedikten sonra iş yapamazsın ki. Merkez bankası mı var bizim arkamızda”.
Hisarcıklıoğlu, bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1,2 olduğunu, şu anda Türkiye’nin ekonomik dengelerindeki en önemli hadise bu olduğunu belirterek, “Ne kadar az borçlanırsak o kadar başın dik olur” dedi.
Cari açığın Türkiye’nin yapısal sorunu olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, cari açığın 2015’te azalarak gittiğin, 32 milyar dolar açık verdiklerini ifade ederek, “Her açık verdikçe bu açığı kapatabilmek için dışarıdan borç para almak lazım. Borç alan emir alır” şeklinde konuştu.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |