TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

"AB Yeşil Mutabakatı'na uygun bir dönüşüm gündemine ihtiyacımız var"


10.03.2021 / Ankara



Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, EUROCHAMBRES Türkiye-AB İş Diyaloğunun (TEBD) video konferans yöntemiyle düzenlediği Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu etkinliğinde yaptığı konuşmada, yeşil anlaşma ve yeşil ekonomiyi Türkiye'nin büyümesi ve dönüşümü için yeni bir model olarak gördüklerini belirterek, "Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı'na uygun bir dönüşüm gündemine ihtiyacımız var. AB'nin bu süreci desteklemek için mali yardım sağlamasının yararlı olacağına inanıyoruz." dedi.​
Türkiye ve AB'nin ortak ve müttefik olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Hem Türkiye hem de AB ekonomik entegrasyonda çok şey başardı. İş dünyası olarak, uzun süredir devam eden ortaklığımıza daha fazla konu eklemek bizim görevimizdir." diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, geçmişte AB ile Gümrük Birliği'nin Türkiye'yi Güney Doğu Asya rekabetinden koruduğunu, istihdam sağlamasına ve büyümesine yardımcı olduğunu söyledi.

AB ile yakın ekonomik temasların Türkiye'yi dinamik, endüstriyel, işleyen bir pazar ekonomisine dönüştürdüğüne işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 50'sinin AB'ye gittiğini ve Birliğin Türkiye'ye doğrudan dış yatırımdaki payının yüzde 62 olduğunu bildirdi.

- "Türkiye ekonomisi için yeni model" vurgusu

Hisarcıklıoğlu, AB'nin mevcut üretim kapasitesini yeni düşük karbonlu teknolojilerle yenilemeye çalıştığına dikkati çekerek, "Türkiye'nin de benzer bir hamle yapması gerekiyor. Bence yeşil anlaşma ve yeşil ekonomi hakkında konuşmanın zamanı geldi. Bunu Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve dönüşümü için yeni bir model olarak görüyoruz." dedi.

İkili ticaret ve doğrudan yatırımların yanı sıra Avrupa değer zincirlerinin de Türkiye'den geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Bu nedenle AB Yeşil Mutabakatı'na uygun bir dönüşüm gündemine ihtiyacımız var. Bu pahalı bir süreç. AB'nin bu süreci desteklemek için mali yardım sağlamasının yararlı olacağına inanıyoruz. AB de bu adımdan yararlanacaktır. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası dünyada halihazırda Türkiye'de faaliyet gösteren Avrupa değer zincirleri ya da potansiyel olanlar, Türkiye'de yeşil bir dönüşüm programı görmek isteyeceklerdir."

Hisarcıklıoğlu, yeşil dönüşümün boyutlarına dikkati çekerek, "Enerji geçişi ve verimliliği, dijital dönüşüm ve AB'nin Yeşil Mutabakatı ile birlikte çalışan akıllı, sürdürülebilir şehirler de dahil olmak üzere bir yeşil dönüşüm programı şart görünüyor. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dönüşümünün devamı genel olarak Avrupa güvenliği ve özellikle enerji güvenliği açısından iyidir." ifadelerini kullandı.

Karşılıklı yarar sağlayan bir yeşil dönüşüm gündeminin AB ile Türkiye arasında yeni bir olumlu gündem maddesi olarak göründüğünü dile getiren Hisarcıklıoğlu, Kovid-19'un AB ile Türkiye arasında olumlu bir gündem için yeni umutlar ortaya çıkardığını sözlerine ekledi. 

- EUROCHAMBRES Başkanı Christoph Leitl

Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) Başkanı Christoph Leitl da iş diyaloğunun Türkiye ve AB arasındaki nadir köprülerden bir tanesi olduğunu anlatarak, bu köprünün güçlendirilmesi ve farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti.

Leitl, benzer bir programı 2 yıl önce bakanlar ve AB Komisyonu üyeleri katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirdiklerini anımsatarak, projenin bütçesinin artırıldığını, daha fazla sayıda program düzenleyeceklerini ve iki taraf arasında köprüleri geliştirmekte önemli bir rol oynayacaklarını anlattı.

Türkiye'nin Avrupa ailesinin ekonomik açıdan bir üyesi olduğunu vurgulayan Leitl, "EUROCHAMBRES, Gümrük Birliği'nin güncellenmesini tamamen destekliyor." diye konuştu.

Müzakerelerin, siyasi niyetlerin bir kenara bırakılması ve ortak değerlere odaklanılması ile kolaylaşacağına işaret eden Leitl, Gümrük Birliği güncellemesinin "her iki tarafın faydasına" olduğunu vurguladı.

Leitl, Türkiye ve AB arasında ithalat ve ihracatın yıllık yaklaşık 70'er milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatarak, Avrupa şirketlerinin Türkiye'de sadece büyük yatırımlar yapmadığını, küçük ve orta ölçekli inovasyon sağlayan firmalarının da ülkede bulunduğunu anlattı.

Leitl, Avrupa'nın Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istediğini, TOBB ve EUROCHAMBRES olarak AB-Türkiye ilişkilerini destekleyerek, yapıcı biçimde katkı sağlayacaklarını sözlerine ekledi.

-Ticaret Bakan Yardımcısı Batur

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur ise Türkiye ve AB'nin kilit stratejik ortaklar olduğunu ve böyle olmaya devam edeceğini vurgulayarak, Türkiye'nin stratejik hedefinin AB'ye tam üyelik olduğunu söyledi.

Batur, Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girmesinden bu yana Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin 4 kattan fazla arttığına işaret ederek, Türkiye ve Avrupa'daki şirketlerin serbest dolaşımdan çok büyük fayda sağladığını bildirdi. 

AB'nin diğer ülkelerle çok daha kapsamlı ticaret anlaşmaları yaptığını, dünyada da ülkelerin çok daha derin bölgesel ticaret anlaşmaları imzaladığını ifade eden Batur, Gümrük Birliği'nin sadece mal ticaretinden ibaret bir anlaşma olduğunu ve güncellenmesi gerektiğini kaydetti.

Batur, AB Yeşil Mutabakatı alanında iş birliğinin çok önemli olduğuna dikkati çekerek, bunun sektörlerin de rekabetçiliğini artıracağını, değer zincirlerinin de gelişmesini sağlayacağını dile getirdi. 

Yeşil Mutabakat için AB'nin mutlaka çok kapsamlı politikaları, reform ve tedbirleri uygulaması gerektiğini vurgulayan Batur, bütün bu reformların çok büyük bir dönüşüme ve yatırıma ihtiyaç duyduğunu anlattı. 

-Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakcı

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi  Faruk Kaymakcı da yüksek düzeyli ekonomi, ulaşım, enerji konusunda iç diyalog toplantılarının yapılması gerektiğini belirterek, bazı AB üyesi devletlerin veto haklarını istismar ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun bir üyesi olduğunu dile getiren Kaymakcı, sürdürülebilir finansman konusunda Türkiye'nin haksız bir konumda tutulduğunu ve Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçevesine de bakıldığında adil olmayan bir şekilde ek-1 listesinde yer aldığını ifade etti.

Bu durumda Türkiye'nin Yeşil İklim finansmanına erişimi olmayacağını belirten Kaymakcı, buna rağmen Türkiye'nin gaz emisyonları konusunda üst düzey taahhütlere tabi olduğunu hatırlattı.

Kaymakcı, Türkiye'nin bu finansmana erişimi olan ülkelerle benzer duruma sahip olduğunu vurgulayarak, bu meseleye adil bir çözüm üretilmesini beklediklerini bildirdi.

Türkiye'nin, tedarik zinciri bakımından ne kadar önemli bir ülke olduğunun farkında olduklarını dile getiren Kaymakcı, Türkiye'nin, AB Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin çok iyi bir çare olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Kaymakcı, "Türkiye ve diğer Avrupa ekonomileri birbiriyle bağlantılı. Mümkün olduğunca ortak politikaları takip etmeye çalışmalıyız." diye konuştu.

Gümrük Birliği'nden bahsediyorken vize konusunun da hala gündemde olduğunu belirten Kaymakcı, tamamlanması gereken 6 madde kalmasına rağmen Türk iş dünyasının serbest dolaşımı hak ettiğini vurguladı.

Kaymakcı, "İş dünyası için kolaylaştırmaya ihtiyacımız var. Bu olsun ki serbest şekilde ticaretlerini yapabilsinler." ifadesini kullandı.

-AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus  Meyer-Landrut, mevcut koşullar ve salgın şartlarına rağmen böyle bir etkinlik düzenledikleri için organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.

Meyer-Landrut, 8 Mart'ta Dünya Kadınlar Günü'nün kutlandığını hatırlatarak, kadınlara hem kamuda hem özel sektörde karar verme mekanizmalarında yer vermenin son derece önemli olduğunu söyledi.

"Kadınların iş gücüne katılması çok önemli." diyen Meyer-Landrut, bunun aksinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 50'sini kaybetmek anlamına geleceğini ifade etti.

Meyer-Landrut, gelecekte iklim değişikliğiyle mücadelede en ön saflarda kadınların koşacağını belirtti.

Türkiye'deki iş dünyasının ve özel sektörün Yeşil Mutabakata büyük katkısı olduğunu vurgulayan Meyer-Landrut, "Bu durum beni gelecekle ilgili umutlandırıyor." dedi.

Türkiye ile AB arasında çok eski bir geçmiş ve yakın ekonomik bağımlılıklar  olduğunu söyleyen Meyer-Landrut, bu durumun her iki tarafı daha da bağlı hale getirdiğini vurguladı.

Meyer-Landrut, "AB Yeşil Mutabakatı sadece çevreyle ilgili değil. Yeşil Mutabakat bizim (AB'nin) en büyük stratejimiz." dedi. Meyer-Landrut, AB'nin dünyanın en büyük ticaret ortaklığı olduğuna ve 74 ülkeyle çalıştıklarına dikkati çekti.

Meyer-Landrut, "Türkiye ve AB iş dünyası ile özel sektörleri arasında yoğun bir iş birliği ve organizasyon söz konusu. Ekonomik entegrasyon dediğimizde birlikte yapılacak birçok iş var. Türkiye, Gümrük Birliği'nin bir parçası ve AB üye adayı olarak AB'nin daha sürdürülebilir yeşil ekonomisinin bir parçası olmalı." dedi.





(AA)





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA