Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini işaret eden Hisarcıklıoğlu, Almanya'da 2,5 milyon Türk, Türkiye'de ise 12 bin Alman vatandaşının yaşadığını ve bunların bir kısmının Türk vatandaşı olduğunu da vurguladı.
Almanya'dan Türkiye'ye 5 milyon turist geldiğini de anımsatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
''Aslında halklarımız arasında bundan daha büyük bir köprü olamaz. İki halk artık o kadar birbirine girmiş ki ayırt edebilmek mümkün değil. Zaman zaman (Real Madrid'li futbolcu) 'Mesut sizin mi bizim mi' aramızda tartışma yaşıyoruz. Mesut şimdi sizin mi bizim mi? Ama şimdi Mesut'un mensubu olduğu insanlara engel koymak yanlıştır. Bizim hükümetlerden istediğimiz ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasıdır.''
-Alman yatırımcılara çağrı
Vize konusunun ticaret açısından sıkıntı olduğunu ifade eden TOBB Başkanı, Alman yatırımcıları Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti.
Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
''Türkiye'de yatırım yaparsanız en kaliteli malı üretirsiniz. Bunu nereden söylüyoruz? Bunu Toyota, Hyundai ve Ford söylüyor ben söylemiyorum. 'Sıfır üretim hatasıyla üretim yaptığımız tek ülke Türkiye' diyorlar. Bu, Türk işçisinin verimliliğini gösteriyor.
Türkiye pazarının dışında bölgeye mal satmak isterseniz Kuzey Afrika, Ortadoğu, Ortaasya'da Türkiye'nin müthiş bir etkisi var. Eğer bu pazarlara mal satmak istersiniz en büyük siyasi güç arkanızda. Bugün Mercedes Libya'ya kamyon sattıysa Sayın Başbakanımızın sayesinde satmıştır. Gelin Türkiye'ye yatırım yapın, en büyük güç ve siyasi otorite arkanızda. Siyasi otoritenin desteğini alın bizde ayrım yok. Türkiye'de yatırım yaparsanız kazanırsınız. Türkiye ile işbirliği yapın, biz coğrafyayı iyi tanıyoruz, Ortadoğu'yu Kuzey Afrika'yı tanıyoruz buralarda hem çok etkiliyiz hem çok yetkiliyiz. Sizin paranız bizim cesaretimiz var ikisini birleştirelim gelin siz de kazanın biz de kazanalım.''
-Başbakan Erdoğan: NATO'nun ne işi var Libya'da?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise CeBIT Kongre Merkezi'nde, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nca düzenlen ''Türk Alman Ekonomi Kongresi''ne yaptığı konuşmada ''NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez'' dedi.
-''AB içinde, Türkiye'nin üyeliğini en fazla desteklemesi gereken ülke Almanya”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği içinde, Türkiye'nin üyeliğini en fazla desteklemesi gereken ülke olarak Almanya'yı gördüğünü belirterek, ''Almanya'dan böyle bir yaklaşım bekliyoruz. Biz, Almanya'nın ülkemizle sahip olduğu geleneksel dostluğu bu alanda da çok belirgin bir şekilde göstermesini istiyoruz'' dedi.
-''Almanya'dan beklentilerimiz çok daha fazla''
Gümrük Birliği çerçevesinde üçüncü ülkelere yönelik AB'nin ortak ticaret politikasını izleme yükümlülüğü üstlenmiş olan Türkiye'nin, ticaret politikasını aşamalı olarak AB'nin ticaret politikasına uyumlu hale getirdiğini anlatan Erdoğan, AB'nin tercihli gümrük rejimlerini süratle benimsediklerini dile getirdi. Erdoğan, söz konusu yükümlülük çerçevesinde, zaman zaman yaşanan sıkıntılara rağmen, AB'nin üçüncü ülkelerle tesis etmekte olduğu tercihli ticaret rejimlerine paralel Serbest Ticaret Anlaşmaları imzaladıklarını belirtti.
-''Yatırımcılara her türlü kolaylık sağlanacak''
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bölgemizde, özellikle enerji ve çevre sektörlerinde de önemli yatırım fırsatları bulunuyor. Almanya ile ortaklığımızın büyüklüğüne paralel olarak, Alman yatırımcıların ülkemizdeki ve bölgemizdeki elverişli yatırım ortamından daha fazla istifade etmelerini diliyor, bu noktada bizim de özel sektörümüzün de her türlü kolaylığı sağlayacağını bilmenizi istiyorum.
16 Nisan 1985 tarihinde imzalanan Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması'nın 2010 yılında gözden geçirilmesi çalışmalarının tamamlanmış olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu konu, Türk ve Alman iş çevrelerinin yanı sıra, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız tarafından da yakından takip ediliyor. Yeni anlaşmanın en kısa süre içerisinde imzalanmasını temenni ediyoruz. Bunun, ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz.
-Bakan Ergün : “Seçimden sonra kredi notumuzun yükseleceğine inanıyoruz”
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün da Türk-Alman Buluşması’ndaki konuşmasında, bu buluşmaların iş adamlarının yakınlaşmasına, ön yargıların aşılmasına, fırsat ve işbirliği alanlarının keşfedilmesine vesile olduğunu söyledi.
Ergün, özellikle son küresel mali krizde iki ülkenin ortaya koyduğu performansın iki ülke ilişkilerinin gereğini açıkça ortaya koyduğunu ifade ederek, son küresel ekonomik krizde ortaya koyduğu performansın, Türkiye'nin artık son derece önemli ekonomik bir güç haline dönüştüğünü de ispat ettiğini belirtti.
Bakan Nihat Ergün, Türkiye'de yatırım yapan yerli ve yabancı tüm işletmelere vergi indirimi, SSK prim indirimi, yatırım yeri tahsisi gibi kolaylıklar sağlandığını ifade ederek, Türkiye’nin bugün, Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasındaki uygun coğrafi konumuyla, mal ve hizmet üretimi yapmak isteyen küresel girişimciler için en rasyonel lokasyonlardan birisi olduğunu sözlerine ekledi.
-İstanbul'daki Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının Başkanı Franz Koller
İstanbul'daki Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının Başkanı Franz Koller ise konuşmasında, Türkiye'nin, bölgesinde merkezi bir tedarik ülke konumuna geldiğini söyledi.
Koller, Türkiye'nin temel bir değişim yaşadığını ve dünya ekonomisindeki rolünü yeniden tanımlamaya başladığını belirterek, ''Türkiye merkezi bir tedarik ülke konumuna geldi'' dedi.
Koller, bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye'nin hala ekonomik krizler ile çalkalanan bir tarım ülkesi intibası verdiğini, ancak Türkiye'nin günümüzde yıllık ihracatının 100 milyar doları aştığını ifade ederek, Türkiye'nin yaptığı büyük yatırımlarla dünyanın en iyi üretici ülkeler arasına girdiğini söyledi.
Türk işadamlarının zamanında Hannover'de düzenlenen bilgisayar fuarı CeBIT'e ziyaretçi olarak gelirken, bugün yaklaşık 100 şirket ile bu fuara katıldığına işaret eden Koller, Türkiye'deki ekonomik büyümenin AB ortalamasından daha fazla olduğunu, bu nedenle ''Almanya'dan Türkiye'ye dönen insanların sayısının, Türkiye'den Almanya'ya gidenlerden daha fazla olmasının'' tesadüf sayılmayacağını kaydetti.
TD-IHK Başkanı Rainhardt Freiherr von Leoprechting
TD-IHK Başkanı Rainhardt Freiherr Von Leoprechting de, Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğunu, Almanya'da ise yaşlanan nüfus nedeni ile durumun gittikçe daha da kötüleştiğini belirtti.
Türkiye ve Almanya arasında tarihi derin ilişkilerin bulunduğunu, günümüzde de bu iyi ilişkilerin ticaret ortaklığı ile sürdüğünü ifade eden Leoprechting, geçen yıl yaşanan ekonomik krizin bile bu iki ülkeye büyük ölçüde zarar veremediğini, Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ekonomik büyümeye sahip olduğunu ve G-20 içinde yer aldığını kaydetti.
Hiç bir Avrupa ülkesinde Almanya'da olduğu kadar Türk'ün yaşamadığını ve Türklerin Almanya için bir zenginlik olduğunu belirten Leoprechting, çifte vergilendirmenin önlenmesi konusunda bir an önce anlaşmaya varılması, Türk işadamlarına da vize uygulamasında kolaylıklar getirilmesi gerektiğini söyledi.
Leoprechting, Türkiye'nin AB üyeliğini de savunarak, Türkiye'nin tüm İslam ülkelerine örnek teşkil edebileceğini, Ortadoğu'daki gelişmeler nedeni ile Alman hükümetinin Türkiye'ye yönelik tutumunu bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin AB üyeliğinin bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini, AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye ihtiyacı olduğunu kaydeden Leoprechting, Türkiye'nin henüz tüm şartları yerine getirmediğini, TD-IHK'nın Türkiye'ye her konuda destek vereceğini söyledi.
-Merkel CeBIT’in açılışındaydı
Hanover kentinde gerçekleştirilen CeBIT fuarının açılışını ise Başbakan Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel birlikte yaptı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da Merkel’i karşılayanlar arasındaydı