11.04.2011 / Ankara
Hisarcıklıoğlu, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın konuk olduğu konsey toplantısının açılışında yaptığı konuşmada “Gündeme getireceğimiz ve hükümetimiz ile bürokrasimizle birlikte istişare edeceğimiz konuları çözüme kavuşturmamızla birlikte, son dönemde gösterdiğimiz yüksek büyüme hızının daha da kuvvetlendirilerek sürdürülmesi mümkün olacaktır” dedi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 2008-2010 arasında, kriz öncesi üretim düzeyini yakalayan 24 ülkeden biri ve bu ülkeler içinde 9’uncu sırada olduğunu belirterek, “Yine bu dönemde, Avrupa’da Polonya’dan sonra, Ortadoğu’da ise İsrail’den sonra, ikinci en hızlı toparlanan ülkeyiz. Milli gelir düzeyinde, özel sektör makine-teçhizat yatırımlarında ve özel sektör istihdamında tarihi zirvelere ulaştık. İktisadi faaliyetteki toparlanmanın beklenenden hızlı olması, orta vadeli programın mali disiplinin süreceğine işaret etmesi, finansal sistemin sağlamlığı, tüketici ve reel sektör beklentilerinin olumlu seyri, risk primi göstergelerinin kriz öncesi seviyelerinin de altında seyretmesi, Türkiye ekonomisi açısından olumlu bir görünüme işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.
-“İhracatın önemi daha da artacak”
Hisarcıklıoğlu, bu olumlu gelişmelerin yanında, en büyük pazar konumundaki AB ülkelerinin ekonomilerindeki toparlanmanın gecikmesi ve hızla artan petrol fiyatlarının katkısıyla, ithalatın ihracattan daha hızlı arttığını ve dış ticaret açığının büyüdüğünü belirterek, “Ekonomideki büyüme sürecini kuvvetlendirerek devam ettirmek için, 2011 ve sonrasında ihracatın önemi daha da artacaktır. Zira 2010 yılı büyümesi hemen tamamen özel sektör tüketimi ve yatırımına dayalı olmuştur. Dış ticaretin payı ise eksi 4.4’tür. 2009-2010 yıllarında Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı pay, ihracat bazında binde 82’den, binde 76’ya gerilerken, ithalat bazındaki payı yüzde 1,11’den yüzde 1,21’e çıkmıştır. Hem büyüyen dış ticaret açığını, hem de sanayimizin ithalat bağımlılığını azaltmak açısında, dış ticaret bakanlığımızın hayata geçirdiği koyduğu ‘girdi tedarik stratejisi’ uygulamasını son derece önemli buluyoruz. Bu sayede nerede sıkıntılar yaşadığımızı daha iyi görme imkanı elde ettik” diye konuştu.
-“Toplayamadığımız 5 milyon tona yakın demir çelik hurdası mevcut”
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de toplanmayan 5 milyon tona yakın demir çelik hurdası olduğunu ifade ederek, “Türkiye’deki demir çelik üretimi yapan tesislerin yüzde 70’i, hammaddeyi hurdadan elde ediyor. Biz bunu kendi kaynaklarımızla temin yerine, ithal ediyoruz. Bu yüzden 7 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz. Oysa toplayamadığımız 5 milyon tona yakın demir çelik hurdası mevcut” dedi.
Hisarcıklıoğlu diğer taraftan, Türkiye’de ihracata dönük bir üretim strateji uygulanması kapsamında, otomotiv, makine ve demir-çelik gibi önde gelen üretici sektörlerle, yeni bir yol haritası gösterilmesi için de birlikte çalışıldığını söyledi.
Türkiye’nin küresel krizin etkilerinden kurtulup, çarpıcı bir büyüme performansı sergilemesinde, sanayicilerin katkısının büyük olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Burada gündeme getireceğimiz ve hükümetimiz ile bürokrasimizle birlikte istişare edeceğimiz konuları çözüme kavuşturmamızla birlikte, son dönemde gösterdiğimiz yüksek büyüme hızının daha da kuvvetlendirilerek sürdürülmesi mümkün olacaktır” dedi.
-Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise konuşmasında, 1-10 Nisan 2011 tarihleri arasında ihracatın 2010 yılı aynı dönemine göre yüzde 16,2 artarak 3,6 milyar olduğunu, 1 Ocak-10 Nisan 2011 tarihlerindeki ihracatın ise 35 milyar doları aştığını bildirdi.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin 2009 yılındaki küresel krizi başarılı bir şekilde atlatmasında, ekonominin performansında, büyüme ivmesinde ve istihdamda Türk özel sektörünün önemli bir paya sahip olduğunu söyledi. Çağlayan, ''Bir başarı varsa bu başarı Türk özel sektörünündür, Türk özel sektörü kendisine mutlaka bir paye çıkarmalıdır'' dedi.
Konuşmasında ihracat artışlarına da değinen Çağlayan, 1-10 Nisan 2011 tarihleri arasındaki ihracatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,2 artarak 3,6 milyar dolar olduğunu bildirdi. Çağlayan, 1 Ocak-10 Nisan 2011 tarihleri arasındaki ihracatın da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,3 artarak 35 milyar doları aştığını belirtirken, ''Bu da Orta Vadeli Program hedefi olan 127 milyar doları çok rahat bir şekilde aşacağımızı ve ihracatta kriz öncesi döneme döneceğimizi çok net bir şekilde ortaya koyuyor'' diye konuştu.
-İthalatın korkulacak bir tarafı yoktur
İhracatı açıklarken ithalat rakamlarını saklamadıklarını, ithalatın nedenlerinin çok iyi bilindiğini ifade eden Zafer Çağlayan, ''İthalatın da korkulacak, utanılacak bir tarafı yoktur, önemli olan buna çare aramaktır. Ortada ithalat ve cari açıktan dolayı bir utanma aranıyorsa bunun çaresini aramamak utanılacak taraftır'' dedi.
2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefini hatırlatan Çağlayan, ancak bunu yaparken 500 milyar dolar ihracatı 750 milyar dolar ithalatla değil, 500 milyar dolar ihracatı en az ihracatın ithalatı yüzde 80'den fazla karşıladığı bir yapı ile yapmak gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin en önemli ithalat kalemlerinden birinin enerji ithalatı olduğuna işaret eden Çağlayan, 185,5 milyar dolarlık ithalatın 38,5 milyar dolarını enerji ithalatı yapmak zorunda kalan bir Türkiye'den bahsettiklerini söyledi.
-ASO Başkanı Nurettin Özdebir
ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise TÜFE ile ÜFE arasındaki makasın iyice açılmasıyla sanayicilerin ürettikleri mallar üzerinden fiyatlarını intikal ettiremediklerini belirtti.
Büyümeye en fazla katkısı olan sanayicilerin daha çok üretme yoluna gitmesine rağmen karlılıklarının artmadığını bunun da önümüzdeki dönemde sanayicilerin özellikle borçlarını çevirmekte, kredilerini ödemekte daha fazla sıkıntıya gireceğini gösterdiğini kaydetti.
Sanayinin gelişmesi, sanayi ve sanayicinin korunması için Türkiye'nin en önemli sorunlarından olan cari açık ve istihdam sorunu ile yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayan Özdebir, Türkiye'nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesi için daha yüksek katma değerli, daha rekabetçi ürünlerin üretilmesi gerektiğini burada da kendilerinin önünü tıkayan unsurun nitelikli eleman sorunu olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu “Dış Ticaret Müsteşarlığı ve TOBB İşbirliği ile Makine Sektörünün İhracatta Rekabet Gücünün Artırılması Protokolü”nü imzalandı
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |