''Birlikte yeni küresel başarı öykülerimizi yazabiliriz'' diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ''Özel sektör olarak güçlü ve zayıf yanlarımızın farkındayız. Bizde Allah vergisi bir müteşebbis yetenek var. Türkiye'nin en büyük serveti yer altındaki taşları değil, yer üstündeki başlarıdır. Zaten petrol ve doğal gaz olmadan bu coğrafyanın en büyük ekonomisi haline bu sayede geldik.''
Hisarcıklıoğlu, Türk müteşebbisinin dil bilmeden, yol bilmeden dünyadaki her piyasaya ulaşabileceğini, yeni şartlara hızlı adapte olabileceğini söyledi.
-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Büyükelçiler düzeyinde gerçekleştirilen toplantıların bir benzerini Dış Ticaret Müşavirleriyle gerçekleştirmenin son derece önemli, anlamlı ve heyecan verici olduğunu ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, ''Zira, Dış Ticaret Müşavirlerimiz, bulundukları ülkelerde gerçekten çok büyük bir özveriyle çalışıyor. Türkiye'nin tanıtımına olduğu kadar, ekonomisine de çok önemli katkılar sağlıyorlar. Gerek ihracatımızın rekor seviyelere ulaşmasında, gerek uluslararası doğrudan yatırımlarda rekorları elde etmemizde Dış Ticaret Müşavirlerimizin büyük katkısı var'' dedi.
Aynı şekilde, Türkiye'nin müteahhitlik hizmetlerinde dünyada Çin'den sonra ikinci sıraya yükselmesinde, turizm gelirlerinin artmasında, yurt dışı yatırımlarının, ticaretin dünyanın en uzak ülkelerine, bölgelerine yayılmasında da müşavirlerin önemli katkı sahibi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biliyorsunuz, dış politikada bugün iki önemli başlık farklılık ifade ediyor. Bunlardan biri 'yumuşak güç', diğeri 'kaba güç'. Yumuşak güç artık kaba gücün önüne geçmiş durumdadır. Çok daha fazla önem arz ediyor. Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Bölgenizde ve dünyada etkinliğiniz, artık ordularınızla, silahlarınızla, tankla, tüfekle değil, ekonomik gücünüzle, diplomatik, kültürel etkinliğinizle ölçülüyor. Türkiye olarak biz, son 8,5 yılda, dış politikada bu 'yumuşak güç' boyutuna özellikle ağırlık verdik. Tarihimizin, kültürümüzün ve medeniyetimizin bize sağladığı eşsiz birikimden ilham alarak, bölgesel ve küresel ölçekte, süreçlere etki etmek için, her denklemde çözüme katkı vermek için yoğun mücadele sergiliyoruz. Her zaman ifade ediyorum, bizim Türkiye olarak, hiç bir ülkenin egemenliğinde gözümüz yok. Biz, bölgemizde, özellikle de dünyada rol kapmak, şov yapmak gibi bir derdin içinde de değiliz. Zira kan, gözyaşı, zulüm üzerinden çıkar sağlamak gibi bir yanlışın içinde asla olamayız. Bunu Libya konusunda da ifade ettim. Biz, bölgemizdeki ülkelere baktığımızda, yerin altındakileri değil, yerin üstündekileri, insanı, gönüllerdekini görüyoruz. Attığımız adım buna yöneliktir. Aksi takdirde batılı bazı ülkelerin yaptığını biz Türkiye olarak rahatlıkla yapabilirdik. Çok daha artı değerler kapmayı burada hedefleyebilirdik. Ama biz böyle bir yarışın içerisinde olmadık, olmayız, olamayız.''
Dış ticaretin yanı sıra Türk iş adamlarının da çok başarılı olduğunu ve takdiri fazlasıyla hak eden bir performans sergilediklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:''Bugün İstanbul'dan, Londra'dan, Frankfurt'tan kalkan ve uzak ülkelere giden hemen her uçağın içinde, elinde valiziyle ürün örnekleriyle, sunumlarıyla bir Türk iş adamına rastlamak mümkün. Kimsenin gitmediği, girmediği, giremediği ülkelere Türk iş adamları rahatça giriyor, son derece sıcak bir atmosferde iş görüşmeleri yapıyor. Ben aynı şekilde, Genel Başkan yardımcılarımız, Bakan arkadaşlarımız, milletvekillerimiz yine aynı şekilde, ülkeler arasında ticareti, yatırımı artırmak için 8,5 yıldır adeta mekik dokuyoruz. Her koldan, her kurumumuzla, her girişimcimizle çok büyük bir heyecan içinde şu anda kollarımızı dünyaya uzatıyor, dünyayı kucaklıyoruz. Bu heyecandan, bu hareketlilikten hiç kuşkusuz müşavirlerimiz de etkileniyor ve onlar, bu heyecanı bizzat ve yerinde hissediyorlar. Biliyorsunuz, Hükümet olarak Türkiye'yi bir 2023 vizyonu ile farklı bir konuma oturtmak istiyoruz. Bazı hedefler koyduk, bu hedefleri açıkladık ve şu anda hedeflerimize ulaşmak için de yapacaklarımızı, takvimimizi süreç içinde ortaya koyuyoruz. 2002'den bugüne kadar, 8 yılda Türkiye üç kat büyüdü. 230 milyar dolarlık milli gelirini 736 milyar dolara yükseltti. Önümüzdeki 12 yılda Türkiye ekonomisini 3 kat daha büyütüp, 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmayı hedefliyoruz. Kişi başına milli geliri aynı şekilde önümüzdeki 12 yılda 2,5 kat artırıp, nüfusun da artacağını göz önünde bulundurarak, 25 bin dolara yükselteceğiz.''
Erdoğan, bu hedefler içinde dış ticaretin önemli yer tuttuğuna işaret ederek, şöyle devam etti: ''İhracatımızı 36 milyar dolardan, 2008 sonuna kadar üç kattan fazla, yaklaşık 4 kat artırarak 132 milyar dolara çıkarmıştık. Bu aslında bizim için bir çıtadır. Buraya geldik biz. Şimdi 114 milyar dolar olması bizim burada kalmamız anlamında değil. Bu geçici bir olaydır. Bunu biz rahatlıkla aşıp bu yıl zaten inşallah 132'yi yeniden yakalayacağız. Bu tabii hepimizin ortak inancı ve dayanışmamızla olacak. Önümüzdeki 12 yıl içinde de 4 katlık bir artışla, ihracatımızı 500 milyar dolara yükselteceğiz. Türkiye İhracatçılar Meclisi, İhracatçılar Birliği ile de koordinasyon halinde, bu hedefimizin gerçekleşebileceğine dair projeksiyonunu ortaya koydu.
Meselenin aktörleri, bunun imkansız olmadığını görüyor, bunu gerçekleştirmek için, 500 milyar dolara ulaşabilmek için şimdiden heyecanla çalışıyorlar. Ben de tüm arkadaşlarımı bu noktada kutluyor, tebrik ediyorum.''
-Devlet Bakanı Zafer Çağlayan
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan da, yaptığı konuşmada, göreve geldiğinde yurt dışı müşavirlik kadrosunun toplam 115 olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanarak, bu sayının 250'ye çıkarıldığını söyledi. Çağlayan, şu anda 89 ülkede 135 merkezde 187 ticaret müşaviri bulunduğunu kaydederek, ''İnşallah yılsonuna kadar bu rakamı 205'e çıkaracağız'' dedi.
Çağlayan, sadece bu atamaların 500 milyar dolar ihracat hedefini yakalamadan uzak olduğunu ifade ederek, ''TOBB, TİM, TÜSİAD, MÜSİAD, İNTES, TUSKON ve ASKON başta olmak üzere tüm kuruluşlar ve bürokratlarlamızla 500 milyar dolar ihracat hedefini 2023 yılından evvel yakalama noktasında önemli gayretler sarfedeceğiz'' diye konuştu.
Müşavir atamalarının hem ihracat rakamlarını hem de yurtdışındaki yatırımcıların Türkiye'ye çekilmesi noktasında önemli rol oynayacağını kaydeden Çağlayan, şöyle devam etti: ''Ülkemizin ekonomik gelişmesi her geçen gün artıyor. Türkiye 2 kelimeyle tüm sorunları aslında çözmüştür. Bunun bir tanesi istikrar, diğeri güvendir. Ülkemize Cumhuriyet tarihinde gelen toplam doğrudan yatırımın 6 katından fazlası 7,5 yılda gelmiştir. Bu sürede gelen 94 milyar dolar yabancı doğrudan sermayenin yüzde 70'inin de Avrupa kaynaklı olması Türkiye'nin özellikle bu alanda ve dünya ekonomisinde nerede olduğunun en net göstergesidir. İhracatımızın 36 milyar dolardan 2008'de 132 milyar dolara gelmesi Cumhuriyet tarihinin önemli bir kilometre taşı olmuştur.''
1 Ocak-24 Nisan tarihi itibariyle ihracatın 41 milyar dolar olduğunu belirten Çağlayan, ''İhracatımız bu performansla, aylık gelişmeler de dikkate alındığında yıl sonu itibariyle 132 milyar doları geçecek ve yeni bir kilometre taşını mutlaka ortaya koyacaktır'' dedi.
- TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ticaret müşavirlerine, Türkiye'nin, zor bir coğrafyanın üretim ve istikrar merkezi olarak geliştiği ve değiştiğini belirterek, bu çerçevede dış ticarete verilen önem arttığı ve beklentilerin büyüdüğünü ifade etti.
Büyükekşi, ihracatın, Türkiye'nin üretim motoru haline geldiğini, ihracatçının yeni pazarlara açıldığını, bu başarının altında dış ülkelerle gelişen ilişkilerin bulunduğunu söyledi.
-MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan ise 2023 yılı için konulan ihracat hedefinin Türkiye için iddialı ve zor bir hedef olduğunu, ancak planlı bir çalışma ve stratejiyle bu hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu kaydetti. Vardan, istikrarlı bir siyasi yapının bu hedefe ulaşmada önemli olduğuna dikkati çekti.
Vardan, başlatılan ihracat odaklı büyüme stratejisinin en önemli ayağının dış ticaret müşavirleri olduğunu belirterek, Türk iş dünyasının girişimci ruhunun kullanılması gereken büyük bir potansiyel olduğunu söyledi ve bunun hedefleri gerçekleştirmedeki önemine dikkati çekti.