03.06.2011 / Washington ABD
Hisarcıklıoğlu programın başında, ABD’de yayınlanan Türkiye’deki enflasyon rakamları ile ilgili raporla ilgili bir soruya, seçimlerden sonra alınacak tedbirlerle enflasyonun normal seyrine gireceğine inandığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Çok büyük bir telaşa girmemek lazım. O tarihi, 35-40 yıldır çift haneli noktalarda görme ihtimalimiz artık yok. Çünkü, gerek Hazine’nin başında, gerek Merkez Bankası’nın başında bu işi hassasiyetle takip eden hem bürokratik, hem bir siyasi kadro var. Bu çerçevede baktığımız zaman bunlarda çok telaş etmeye gerek yok diye düşünüyorum” diye konuştu.
-ABD ziyaretinin değerlendirmesi
ABD ziyaretinin nedenleri ve içeriği hakkında bilgi veren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
“Bugün Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerine baktığımız zaman son 60 yıldır Türkiye ile ABD ilişkileri iki esas ana bacak üzerine oturmuştur. Birincisi, siyasi ilişkiler. Türk hükümetleriyle Amerikan hükümetleri arasındaki ilişkiler son 60 yıla baktığım zaman, çok nadir zamanlar haricinde, devamlı iyi ilişkiler içerisinde olmuştur.
Askeri ilişkiler, savunma ilişkileri, ki NATO’yla beraber bu önem kazanmış. 1952’den sonra Türkiye NATO’nun içerisinde Amerika Birleşik Devletleri’yle uyum içerisinde götürmüş. Amerika Birleşik Devletleri’yle yapmış olduğumuz bu ilişkiler içerisinde unutmuş olduğumuz en önemli bacak ekonomi bacağıydı. Ekonomi bacağı maalesef hep zayıf kaldı, halen de zayıf kalmaya devam ediyor. Belki de en önemli bacak buydu. Eğer siyasi ve savunma sanayine yönelik savunma ilişkilerimiz eğer iyi ilişkiler noktasındaysa ekonomik ilişkilerinizin de buna paralel olarak artıyor olması lazım.”
-Ekonomik ilişkiler çok az
Amerika Birleşik Devletleri’nin bugün dünyanın en büyük ekonomisi olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin de, bölgesinde bir sanayi devi olduğuna işaret etti. Dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin, Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisi olduğuna dikkat çeken TOBB Başkanı, “Fakat buna rağmen, Türkiye’nin müthiş başarısına rağmen, Türkiye ile ABD ekonomik ilişkileri yok denecek kadar az ve her gün daha da kötüye gidiyor. Baktığımız zaman rakamlara, 2002’de bizim toplam ihracatımız buraya yaklaşık 3 milyar dolar civarında. O günkü ihracatımız içindeki payı yüzde 12’ler civarında. Bugün bizim ihracatımız 120-130 milyar dolarlara geldi. Tam tersine ihracatımız artacağına, 3 milyar dolar seviyesinde kaldı.” Dedi.
-Oturarak bu iş olmaz
HisarcıklıoğluTürkiye’nin ABD pazarında olması için TOBB’un rolüne ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bütün dünyaya yapmış olduğumuz ihracat son dönemde arttı. Yani, 200’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz, hepsinin rakamlarına bakın, hepsinde yukarıya doğru çıkma var. Bir tek Amerika Birleşik Devletleri’nde bir yataylık devam ediyor. Toplam ihracatımız içindeki payı da düşüyor. Bakıyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri yaklaşık 2 trilyon dolarlık ithalat yapıyor, bizim payımız binde 2. Yani hiç yok. Biz buraya hiç ticaret yapmıyoruz demektir. Bunun için de biz önümüzdeki dönemde gerek siyasilerimizin elini güçlendirecek, gerek bürokratlarımızın elini güçlendirecek şekilde bizim muhakkak ekonomik ilişkilerimizi artırıyor olmamız lazım. Ben burada suçu çok da Amerikalılara yüklemek istemiyorum. Çok ilgileri içinde değildi. Biz kendimiz keşfedilmeyi beklemişiz Türkiye’de, oturmuşuz. Oturarak bu işin olacak hali yok. O zaman ne yapıyor olmamız lazım? Bizim burada çok yoğun faaliyetler içinde oluyor olmamız lazım. Amerika’ya baktığın zaman her eyalet neredeyse bir devlet. Bugün bir California’yı alıyorsunuz, California tek başına dünyanın 6. büyük ekonomisi. Biz sadece işte Washington kanalını kullanmışız, çok az da biraz New York kanalını. Tabii Washington deyince hep siyasi ilişkiler ön plana çıkıyor. Onun için de yeni mekanizmalara ihtiyaç var.”
ABD ziyaretindeki tespitlerini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Bugüne kadar 10 yıldır geliyorum gidiyorum Amerika’ya. Özellikle ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesi açısından çaba sarf ediyorum. Burada çok olumlu bir şey gördüm; Başkan Obama’nın gerek Türkiye ziyareti sırasında, daha sonrasında Sayın Başbakanımızın Washington ziyareti sırasında Başkan Obama’nın vermiş olduğu mesaj aşağıya doğru sirayet etmeye başlamış. Yapmış olduğum temaslarda; herkeste Türkiye ile net, bugün için alınacak tedbirlerle hızla ekonomik ilişkileri artıracak bir irade gördüm. Bizden öneri bekliyorlar, bu çok önemli. Yani, bizden ne yapabiliriz, hızlı mı yapabiliriz, ya uzun süreli ilişkiler, tamam ona bakalım, ilişkilerimizi artırmak, ekonomik ilişkilerimizi artırabilmek için ne yapılabilir buna bakalım” ifadesini kullandı.
Daha önce böyle bir durum olmadığını anlatan Hisarcıklıoğlu, Amerikan standartlarına göre mal üretmek ve kendimizi burada tanıtmak gerektiğine işaret etti.
-PNB
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu PNB Zirvesine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“PNB; Başkan Obama’nın Kahire’deki yapmış olduğu bir konuşma arkasında Medlin Olbrayt’ın, Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’in, Intel’in, Microsoft’un, Cısco’nun CEO’larının yer aldığı bir inisiyatif kurumu. Biz de Türkiye’de bunun bacağını oluştururken TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON, ASKON, TÜMSİAD gibi iş adamı derneklerinin tamamının başkanlarının yer aldığı, ODTÜ’nün, Gaziantep Üniversitemizin olduğu, Türkiye’de bacakları olan Coca Cola, Intel, Cısco’nun, Microsoft’un Türkiye temsilcilerinin olduğu, yine Şırnak Ticaret Sanayi Odasından Kocaeli Sanayi Odasına kadar, Kayseri Sanayi Odasına kadar onların başkanlarının olduğu bir yapı kurduk.
Buradaki esas ana amaç, Türkiye ile ABD ekonomik ilişkilerini geliştirmek, esas ana amaç bu. Bu doğrultuda hareket ediyoruz. Bu çerçevede bizden başka da somut proje hazırlayan olmamış Türkiye olarak ki bunu gururla söylemek istiyorum. Hillary Clinton’la yapmış olduğumuz akşam yemeğinde de ‘en somut artı uygulamaya geçmiş projeler bir tek Türkiye’de vardı’ diye ifade edildi. Tabi Türkiye’nin biz her ne kadar içeride kendimiz eleştirsek de, Türkiye artık proje üretebilen, strateji üretebilen, Türkiye politika üretebilir noktaya geldi. Bu siyasetçisinden bürokratına, iş adamına kadar aynı şekilde bir artış ve kapasite artışı ortaya çıktı. Ve bu çerçevede biz projelerimizi özellikle başta Hillary Clinton olmak üzere Medlin Olbrayt ve o ekibin tamamına anlatma fırsatımız oldu. Bu çerçevede başlatmış olduğumuz projelere Amerikan Hükümeti’nin tam destek vereceğini açıkça ifade ettiler, çünkü niyetleri bu. Yani bu çok önemli, niyet önemli.”
-En hızlı büyüyen 25 şirket
Türkiye’nin en hızlı büyüyen 25 şirketini seçeceklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “En hızlı büyüyen diyorum. Büyüklükte demiyorum, en hızlı büyüyen. Son 3 yılda cirosunu en hızlı şekilde artırmış olan 25 Türk şirketini belirleyeceğiz. Harvard Üniversitesiyle beraber. Amerika’da bunlarla aynı işi yapan insanları bir araya getirip, gerek evlendirme, gerek iş tecrübesini aktarma, gerekse mallarını satın alma veyahut da bunların üretmiş oldukları malların kalitesini Amerika standartlarına göre üretme noktasında beraber çalışma yapacağız ki bu çok önemli. Ben bunu çok önemsiyorum.”
-En büyük eksiklik bilgi
Hisarcıklıoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“En büyük eksikliğimiz şu: Bilgi noksanlığı var. Amerikalı Türkiye’yi bilmiyor, Türkiye’nin iş imkânı bilmiyor, Türkiye de Amerika’nın büyüklüğünü bilmiyor. Büyük bir güç. Bildiğimiz bu. Ama nasıl iş yapılır, kime ne mal satılır, ne kadar ister. İşte siz Avrupa’ya 1 tane satarken buraya 1 tane değil sipariş 100 geliyor. Avrupa’dan 1 sipariş gelirken, buradan 100 sipariş geliyor. Tabi biz bu pazara bir girebilirsek, bizim hem iki şeyimiz çok önemli. Biz şu anda orta teknikte bir ülkeyiz yani ortak teknik malları üretip satan bir ülkeyiz. High tech’e geçebilmemiz için elimizde müthiş bir fırsat olacak. Tabi biz Türkiye olarak ikinci bir hedef daha koyduk. 2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomi arasına girmek istiyoruz. Eğer dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına gireceksek, Amerika Birleşik Devletlerine mal satamazsak nasıl gireceğiz, nasıl gayri safi milli hâsılamızı artıracağız, nasıl üretim kapasitemizi artıracağız?”
-ABD ekonomisi
Hisarcıklıoğlu, ABD ekonomisine ilişkin bir soruya da şu ifadelerle yanıt verdi:
“IMF, Dünya Bankası dahil olmak üzere tabi Amerikan Odalar Birliği dahil olmak üzere temaslarım oldu. Ayrıca, buradaki iş adamlarıyla da bir araya gelme şansım oldu Amerikalı iş adamlarıyla. Tabi baktığınız zaman, bugünkü mevcut durumdan dolayı bir memnuniyetsizlik söz konusu. Çünkü borsalar düşüyor. Amerika’daki ekonominin en büyük göstergesi; borsa, artı işsizlik rakamı. İşsizlik rakamına biz de dikkat ediyoruz ama borsa bizde tabi çok etkilemiyor. Ama Amerika’ya baktığınız zaman, ekonomi iyi mi gidiyor kötü mü gidiyor diye anlayabilmek için borsanın inip çıktığına bakacaksınız. Moraller ona göre düzeliyor, moraller ona göre bozuluyor. Şu anda maalesef borsanın düşüşünden dolayı müthiş bir karamsarlık havası var. Ama ben bunu aşabileceği kanaatindeyim. Çünkü dünyanın en büyük ekonomik gücü, artı bütün ekonomik kararların alındığı merkez burası. Yani ilk önce kurtaracaklarsa kendilerini kurtarırlar, daha sonra dünyanın tamamına bakarlar.”
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |