22.06.2011 / Ankara
“Türkiye Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında, laboratuarları bulunan 67 Ticaret Borsası çalışanları TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen törenle sertifikalarını aldılar. Sertifika törenine TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, LKA/YT Komitesi Üyeleri ve laboratuarı olan oda/borsa başkanları katıldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu sertifika töreninde yaptığı konuşmada, “Borsalarımız özellikle son 10 yıldır, üreticiye ve tüccara daha iyi hizmet etmek ve ürünlerin kayıt altına girmesini sağlamak amacıyla, çok önemli yatırımlar yaptılar. Pek çok borsamız idari binalarını yenilediler. Depolama tesisi, kantar, hayvan pazar yeri ve laboratuar gibi yeni yatırımları gerçekleştirdiler. Ancak bu süreç içinde, ne yazık ki teknik personelin AB standartlarında eğitim görmesi konusunda, yeterli eğitim verilmemişti.
İşte biz bu projeyle bu eksikliği gidermek üzere, ilk adımı atmış olduk. Bu proje ile Avrupa Birliğindeki bir laboratuar personeli hangi donanıma sahipse, artık bizim personelimiz de aynı kapasiteye ulaşmış olacak” ifadesini kullandı.
-Yeterlilik testi
Hisarcıklıoğlu, “laboratuarların gelişmesinin temeli, bir dış gözlemci tarafından “yeterlilik testine” tabi tutulması ile olur. Bu proje ile akredite olmuş, kendi alanında söz sahibi olan Aydın, Sakarya, Konya ve Kumluca Ticaret Borsalarımızın laboratuarları, yeterlilik test sağlayıcısı olmuştur.
Yine 15 farklı borsa laboratuarımız da bu testlere dahil olacaktır. Bu proje ile, bu imkanı bulan laboratuarlarımız, gelecekte de bu çalışmayı devam ettirme noktasında bir gayret içinde olmalıdır. İşte bu sayede Ticaret Borsalarımız, sadece yurt içine değil, yurt dışına da hizmet verecek ve kazanç sağlayacak konuma gelecektir” dedi.
Özellikle Lisanslı depoculuk sisteminin ülkemizde yerleşik hale gelmesi ile bu konunun çok daha büyük önem kazanacağını bildiren TOBB Başkanı, “Kendini geliştiren laboratuarlarımız, Lisanslı Depoculuk sistemine bağlı olan “yetkili sınıflandırıcılık” yapısının temelini oluşturacaklar. Biz TOBB olarak bu konuda her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bu çalışmanın sürekliliğinin sağlanması konusundaki her çabayı destekleyeceğiz” diye konuştu.
Asıl hedefin labaratuarları, Avrupa’daki rakipleri ile rekabet edecek düzeye çıkarmak olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Çiftçimize, tüccarımıza, sanayicimize aynı standartlarda hizmet sunmalıyız” dedi.
-“Tarımsal sanayi ürünlerinde ihracatı yüksek ülkelerdeniz”
TOBB olarak bu projeyi çok önem verdiklerini açıklayan Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Çünkü bu proje, hem kendi vatandaşımızın daha sağlıklı ve kaliteli gıda maddesine ulaşması, hem de tarım alanındaki katma değerin artırılması için, büyük öneme sahiptir.
Ülkemiz, dünyanın en büyük tarım ekonomileri arasında yer alıyor. Dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Ama tarımsal ekonomi açısından dünyanın en büyük 10 tarım ekonomisinden biriyiz. Avrupa’da ilk iki ülkeden biriyiz. 2002 yılında 23 milyar dolar olan tarımsal hâsıla, 2010 yılında 62 milyar dolara yükselmiştir. Tarımsal sanayi ürünlerinde de, ihracatı yüksek ülkeler arasındayız. Mesela makarna ihracatında, küresel pazarlarda İtalya’dan sonra ikinci sıraya yükseldik.”
-“Dünyada tarıma ve gıdaya yapılan yatırımlar artıyor”
Bakan Zafer Çağlayan’ın gayret ve destekleri için teşekkür eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin gıda maddeleri ihracatında yaklaşık 4,5 milyar dolarlık dış ticaret fazlasına ulaştığını ve net ihracatçı konumuna geldiğini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, “Öte yandan, dünya nüfusu devamlı arttığı için, gıdaya olan ihtiyaç önümüzdeki yıllarda hızlı bir oranda artacak. Bu yüzden tüm dünyada tarıma ve gıdaya yapılan yatırımlar hızla artıyor. Dün ne yazık ki, verimsiz diye terk ettiğimiz tarım sektörü, küresel ekonomik krizinden en az etkilenen sektör oldu. Dolayısıyla, hızla bu alana yönelmek gerekiyor. Unutmayınız, tarım ürünleri artık kazançlı bir iş alanıdır. Sadece geniş iç pazarımız için değil. Zira hemen yanı başımızdaki Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin gıda ithalatı 70 milyar doları buldu.
2023 yılında, 150 milyar dolarlık tarımsal hasılayı yakalamayı ve dünyada tarımsal üretimde ilk 5 ülkeden biri olmayı hedefliyoruz. İşte bu nedenlerle, ülkemiz üretimine ve tarımına, sanayisine yeni bir soluk getirmesini beklediğimiz bu projeyi çok önemsiyorum” diye konuştu.
-Tarımdaki büyük potansiyel
Tarımda çok büyük bir potansiyel bulunduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, sadece Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın 53 milyar dolar tarım ürünü ihraç ettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “O zaman, ekilebilir alanı Hollanda’nın 30 katı olan ülkemizin, bu alanda nasıl bir potansiyele sahip olduğunu bir düşünün. Ancak, bu potansiyeli hayata geçirmek için işi usulüne göre yapmak zorundayız. Bu alanda yüksek tüketim potansiyeline sahip olan AB pazarı, bizim için çok önemli. Ancak AB, özellikle tarım ürünlerinde haklı olarak çok hassas davranıyor.
Şu an tarım ürünleri Gümrük Birliği kapsamındaki malların serbest dolaşımı dışında. Önümüzdeki süreçte, Malların serbest dolaşımına tarım ürünlerimizi de dahil edebilmek için, tarım ürünlerimizin standardını en az AB seviyelerine çıkarmamız, yani ilgili mevzuata uygun olarak üretip, güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Bunu sağlamanın yolu ise, ürünlerin piyasaya arz edilemeden önce, gerekli testlerden geçmesi ve buna uygun olarak belgelendirilmesidir. İşte bu yüzden laboratuarlarımızın teknik ve personel altyapısı, çok büyük önem arz ediyor.”
-“Belge uluslar arası alanda kabul görmeli”
Bu noktada laboratuarların akreditasyonu çok önemli hale geldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Çünkü siz malınızı her türlü testten geçirebilirsiniz. Bunu belgelendirebilirsiniz. Ama verdiğiniz belge güvenilir değilse, yani uluslar arası alanda kabul görmüyorsa, bunun hiçbir kıymeti yoktur. Akredite olan bir laboratuar ise, uluslar arası düzeyde kabul edilir. Akredite olan laboratuarlar, bir taraftan kaliteyi artırırken, bir taraftan da kendi maliyetlerini düşürüp, büyük kazanç elde etmektedir” dedi.
-“TOBB tarım sektörünün tam merkezinde”
TOBB olarak Ticaret Borsaları vasıtası ile tarım sektörünün tam merkezinde yer aldıklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, ticaret borsalarının kotasyonunda bulunan ürünlerin rekabet şartlarında ve en geniş katılımla alınıp-satılmasına olanak sağladığını, böylece, ürün fiyatlarının arz ve talebe göre oluştuğu kurumlar haline geldiklerini söyledi.
-Devlet Bakanı Zafer Çağlayan
TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen sertifika töreninde konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise, Türkiye'nin ihracatını, 36 milyar dolardan 2008'de 132 milyar dolara çıkardığını hatırlatarak, ''Bu yıl da inşallah ihracatta Cumhuriyet tarihimizin yeni bir rekorunu kıracağız'' dedi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) koordinasyonunda verilen söz konusu eğitimin, Türkiye'nin tarım ve sanayisine yapılan önemli bir yatırım olduğunu kaydetti. Bu eğitimin Türk ürünlerinin ihracat pazarlarında daha iyi pazarlanmasına hizmet edeceğini belirten Çağlayan, ihracatın 36 milyar dolardan 2008'de 132 milyar dolara ulaştığını hatırlattı. ''Bu yıl da inşallah ihracatta Cumhuriyet tarihimizin yeni bir rekorunu kıracağız. 132 milyar doların üzerine çıkacağız'' diyen Çağlayan, ihracatının yüzde 10'unun tarım ürünlerinden oluşmasının Türkiye'nin bu alanda büyük bir imkana, kapasiteye sahip olduğuna işaret ettiğini anlattı.
Gelecekte dünyanın iki önemli konusunun tarım ve enerji olacağını belirten Çağlayan, KOP, DAP ve GAP'ın Türkiye'nin tarım ürünleri konusunda önemli kilimetre taşlarını oluşturduğunu bildirdi. Söz konusu projelerin Kalkınma Bakanlığı bünyesinde yer alacağını bildiren Bakan Çağlayan, meselenin yalnızca üretim yapmak değil, yapılan üretimin her yere ulaştırılmasını sağlamak olduğuna dikkati çekti. Çağlayan ayrıca, bakanlık olarak, tarım ürünlerinin güvenli bir pasaporta, bir geçiş belgesine sahip olmasına büyük önem verdiklerini söyledi.
Dış Ticaret Müsteşarlığının Ekonomi Bakanlığına dönüştürüldüğünü hatırlatan Çağlayan, ekonomi bakanlığında da bu konudaki çalışmaların artarak devam edeceğini anlattı.
-AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Varadi
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi de, Türkiye ile ticari paylaşım ve değişimin yıllık 100 miyar dolara denk geldiğini söyledi. AB'nin ilk sıradaki ticaret ortağının Türkiye olduğunu belirten Varadi, Türkiye'de aynı teknik standart değerlendirmenin yapılmasının son derece önemli olduğunu söyledi. Varadi, uygunluk değerlendirmesinde AB ile aynı kriterleri kullanan Türkiye'nin, AB standartları ve yönetmeliklerini büyük oranda kabul ettiği için ekonomik entegrasyon da büyük bir uyum sağladığını bildirdi.
Uygulanan programın, AB ile Türkiye arasında malların serbest dolaşımını kolaylaştıracağını belirten Varadi, söz konusu projeyle ticaretin önündeki teknik engellerin büyük ölçüde ortadan kalkacağını bildirdi.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |