Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

18 Ekim Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Örgütü (FAO) Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında, Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası (TÜGİS ) tarafından, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı ile FAO’nun desteğiyle düzenlenen program İstanbul Grand Cevahir Hotel’de gerçekleştirildi.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada gıda konusunun dünyanın en önemli meselelerinden olduğuna vurgu yaparak dünya nüfusunun her yıl 70 milyon kişi arttığını belirterek “Her yıl dünyaya bir Türkiye ekleniyor” dedi.

Orta sınıfa mensup insan sayısının Asya’da son 10 yılda 500 milyondan 2 milyara çıktığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Yani bu şu demek: Bu insanlar şehirleşiyor. Gıda üreticisi olmaktan çıkıp tamamen tüketici oluyorlar” diye konuştu.

-“Çağımızı enerji, tarım ve su kaynakları şekillendirecek”

Önümüzdeki süreçte gıda fiyatları üzerindeki baskının artmaya devam edeceğini ifade eden TOBB Başkanı, artan gıda fiyatlarının küresel eşitsizlikleri artırdığını anlattı. Dünyadaki su sıkıntısının gıda sıkıntısına dönüştüğünden söz eden Hisarcıklıoğlu, “21.yüzyılda iki konu dünya siyasetinin çerçevesini çizecek. Bunlardan birisi enerji kaynakları, diğeri de tarım ve su kaynaklarıdır. Çağımızı bu iki konu şekillendirecek” diye konuştu.
Çin’in Ukrayna’da, Afrika’da ve Avustralya’da uzun vadeli toprak kiralama yoluna gittiklerini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, özellikle gelişmiş ülkelerin sadece kendi piyasalarını korumak üzere aldıkları kararların dünyayı, özellikle de gelişmekte olan ülkeleri etkilediğini anlattı.

Küresel gıda sorununun artık yapısal bir hal aldığını belirten Hisarcıklıoğlu, küresel bir yaklaşım gösterilmedikçe soruna kalıcı bir çözüm bulunamayacağını belirtti.

Dünyada tarım sektörünün hala yatırım fakiri olduğunu açıklayan TOBB Başkanı, tarımda verimliliğin artırılmasının da şart olduğunu vurguladı.

-GDO konusunda doğru bilgilendirme şart

Biyo teknoloji ve GDO’lu ürünlere de değinen Hisarcıklıoğlu, “Özellikle GDO konusunda kamuoyundaki endişelerin, bu konuda bilgili kişilerce giderilmesi gerekmektedir. Yanlış bilgilerle mücadele etmenin en etkin yolu, doğru kişilerin doğru zamanda doğru bilgileri kamuoyuna aktarmasıdır” dedi.
Gıda sektörünün Türkiye ekonomisi için büyük önem arz ettiğini ifade eden, bu sektörde Türkiye’nin önnüde çok büyük fırsatlar bulunduğunun altını çizdi.

-Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Eker

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker de, her bölgenin kendi tarımsal üretim kapasitesini geliştirmeye yarayan projeler ve politikalar uygulanması gerektiğini belirterek, ''Dünyanın başka ülkesinde, başka insanlar için üretilen gıdaları aç insanlara götürmekle sorun çözülmüyor. Mutlaka bölgesel kapasitenin tesis edilmesi, işletilmesi, bunun için mekanizmalar geliştirilmesi lazım'' dedi.

Eker, gıdanın, insanın kalıcı ve evrensel ihtiyaç alanı olduğunu belirterek, ''Gıda, insanların sadece kendileri için değil, başkaları için üretim yapmaya başladığı süreçle birlikte, yani şehirlerde tüketicilerin artmasıyla birlikte giderek etkisi daha çok hissedilen bir probleme dönüştü'' ifadesini kullandı.

Gıdanın ticarete, uluslararası politikalara konu olduğunu dile getiren Eker, ''Onun için de gıda, zaman zaman insanlığın vicdanını sızlatan, insanlığın en önemli ayıp işleme alanı haline gelen bir sıkıntıya dönüşmektedir. Gıda meselesi bir boyutlu değil, maalesef çok boyutlu ve çok faktörlü. Gıda, değeri yokluğunda anlaşılan varlıklardandır. Bazı şeyler vardır değerini yokluğunda hissedersiniz. Varken değerini çok fazla anlamazsınız'' şeklinde konuştu.

-TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Buzbaş

TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Buzbaş da gıda emtia fiyatlarında son 2 yıldır yaşanan istikrarsızlıkların, dünyanın fakir ülkeleri için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Buzbaş, Dünya Gıda Günü'nde her yıl, FAO'nun Roma'daki merkezi tarafından belirlenen bir tema üzerinde yoğunlaşılarak tartışmaların yapıldığını, dünyadaki açlık ve aç insanlar konusuna kamuoyunun dikkatinin çekildiğini, bu yılki temanın ise ''küresel gıda fiyatları, krizden istikrara'' şeklinde belirlendiğini söyledi.

''Gıda emtia fiyatlarında son 2 yıldır yaşanan istikrarsızlıklar, dünyanın fakir ülkeleri için büyük bir tehdit oluşturmaktadır'' diyen Buzbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Fiyatlardaki değişkenliği nasıl ve nereye kadar yönetebileceğimize karar verebilmek için öncelikle uzun yıllar istikrarlı ve makul fiyatlar sunan dünya gıda emtia piyasalarının hangi neden ve faktörlerden dolayı böyle bir tepki verdiğini açıklığa kavuşturmamız gereklidir. Bu yıl BM FAO'nun açıkladığı Gıda Fiyat Endeksi ile gıda emtia fiyatlarının gıda krizi dediğimiz 2008 yılındaki fiyatların bile üzerine çıktığını görüyoruz. Birçok açıdan sanki 2007-2008 gıda krizinin kaldığı yerden devam ettiği bir durumla karşı karşıyayız.''

Buzbaş, gıda emtia üreticilerini baskı altında tutan ikinci nedenin ise devasa miktarlardaki ürünü araçlar için biyoyakıta dönüştürme çabaları olduğuna dikkat çekti.

​