TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Biz birlikte güçlüyüz


16.05.2011 / Ankara



Haber fotoğrafları için tıklayınız.

 

Haber videosu için tıklayınız.

 

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu “Demokrasi ve kalkınmayı sekteye uğratacak her girişimin karşısında duralım. Türkiye’yi güçlü ekonomisiyle, kaliteli demokrasisiyle, yükselen yıldız haline getirelim. Geçmişle hesaplaşmaya takılıp kalmayalım. Geçmişimizdeki yanlışlarla yüzleşelim, ama yüzümüzü daha aydınlık olan ortak geleceğimize çevirelim. Bir taraftan ekonomimizi büyütürken, diğer yandan eğitimiyle, sağlığıyla, güvenliğiyle bütün yaşam kalitesini yükseltelim.” dedi.

 

Genel kurula, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, CHP Genel Başkan Yardımcıları Umut Oran, İzzet Çetin, Faik Öztrak, Gürsel Tekin, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, TOBB delegeleri ve misafirler katıldı.

 

 Konuşmanın tam metni.>>>

 

-Geçen Genel Kurul’da dile getirilen öneriler

Önceki Genel Kurulda dile getirilen pek çok önerinin, geçtiğimiz yasama döneminde uygulamaya konulduğunu ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun çıktığını, birikmiş vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının yeniden yapılandırıldığını hatırlattı. Kamu alacaklarına uygulanan yüksek gecikme faizleri indirildiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Eximbank’ın kapasitesi artırıldı. Şirketlerin halka açılmaları teşvik edildi. Sanayi Stratejisi ile Girdi Tedarik Stratejisi hazırlandı.Reel sektörümüzün pek çok sorununun çözümüne yönelik bu yasal düzenlemelerden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisimize, Başbakanımıza, Muhalefet Partilerimizin Genel Başkanlarına ve tüm emeği geçenlere, camiamız adına teşekkür ediyorum” dedi.

-“Bir başarı öyküsü yazdık”

Al bayrağın etrafında kenetlenen 73 milyonla, bir başarı hikâyesi yazdıklarını bildiren Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu : 

“Dün başka ülkelere bakıp imrenirdik, şimdi imrenilen bir ülke haline geldik. Bu değişim, Mustafa Kemal’in “geldikleri gibi gidecekler” dediği gün başladı. Bu topraklarda başladı. Tek vücut haline gelen bir milletle başladı. En zor zamanlarda bile, zihninin derinliklerinde “büyük düşünme ve iddia sahibi olma” arzusunu yaşatan Milletimiz bunu başardı.
2001 yılındaki büyük ekonomik krizde pek çok insanımız işini ve servetini kaybetti. Hepsinden önemlisi de umudunu kaybetti. Türkiye’nin yeniden ayağa kalkmasının yıllar alması bekleniyordu. Ama o karamsar tablo içinde bile biz umudumuzu hiç kaybetmedik. Tam aksine umut aşıladık. O ağır krizi aşabileceğimizi, yeni bir başlangıç yapabileceğimizi vurguladık.
2002 yılındaki Genel Kurulumuzda Türkiye’de ilk defa şu hedefleri koyduk: 2010 yılında ihracat 100 milyar doları aşacak, kişi başına gelir 10 bin dolara ulaşacak. Bu hedefleri ulaşılmaz bulanlar oldu. Ama biz, kendi gücümüzü biliyorduk. Allaha çok şükür ki, bugün her iki hedefimizi de aştık. Bütün dünyaya bu milletin neler yapabileceğini bir kez daha gösterdik.”

-TOBB’un örnek örgütlenmesi

 Türkiye’deki Oda ve Borsalarımızın örgütlenme ve üyelik yapısının Fransa, İtalya veya Almanya’dakiyle aynı olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “Bunu, Eurochambers’ın Başkan Yardımcısı olarak, konuyu en yakından bilen birisi olarak söylüyorum. Biz bu yapıyı çok daha etkin, çok daha verimli kullandık. Özel sektörde birlikten doğan gücü meydana getirdik. Bir olduğumuz için sesimiz daha gür çıktı, daha net duyuldu. Bu çatı altında her meseleyi istişare ettik. Birbirimizi dinledik, birbirimizi anladık. Farklı düşüncelerimiz oldu ama kimseye ayrım yapmadık. Birbirimizi öteki diye dışlamadık” ifadesini kullandı.

Hem Türkiye’ye, hem de dünya’ya örnek olan bu geleneğimiz sayesinde, bugün Türkiye’de demokrasinin ve istikrarın da güvencesi olduklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu OECD tarafından komşu coğrafyadaki tüm ülkelere TOBB’un Oda ve Borsa yapılanmasının örnek gösterildiğini söyledi.

Özel sektörün faaliyetleri hakkında bilgi veren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu sadece son bir yıl içinde özel sektörün, tam 1 milyon 57 bin kişiye kayıtlı istihdam sağladığını dile getirdi.
 
Bu başarının mimarı olan tüccar ve sanayicilerle, müteşebbislerle, gurur duyduğunu ifade ederken “İyi ki kazanıyorsunuz! İyi ki yatırım yapıyorsunuz! İyi ki istihdam ediyorsunuz! İyi ki sizler varsınız!” dedi. Hisarcıklıoğlu rehavete kapılınmaması konusunda da uyarılarda bulundu.

-“Biz kendimize güveniyoruz”

Özel sektör olarak son 10 yılda olduğu gibi, daha fazla çalışacaklarına, daha fazla üreteceklerine, daha fazla yatırım ve istihdam sağlayacaklarına söz verdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, “Geçtiğimiz 10 yılda nasıl başardıysak, emin olun ki önümüzdeki 10 yılda daha iyisini başarırız. Biz kendimize güveniyoruz! Siyasetçilerimizden de istikrar ve reform için daha fazla bir araya gelmelerini, siyasette diyalog ve uzlaşmayı sağlamalarını bekliyoruz. Bugün yeniden büyük hedefler etrafında kenetlenme zamanıdır. Hepimizin ortak paydası memleket sevdasıdır. Ortak amacımız ülkemizin kalkınması ve milletimizin bekasıdır! Mehmet Akif’in dediği gibi, girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” dedi.

-Sosyal barışın anahtarı

Herkesten, başkalarının görüş ve düşüncelerine de kulak vermelerini isteyen Hisarcıklıoğlu, “Bu ülkede sosyal barışın anahtarı, aklı ve vicdanı kiraya vermemekten geçiyor. Buradan toplumumuzun çoğunluğunu oluşturan önyargısız zihinlere ve vicdanlara sesleniyorum. Cemil Meriç’in vurguladığı gibi, idraklerimize giydirilmiş deli gömleklerini çıkartalım. Nefsimize değil, vicdanımıza kulak verelim. Komşumuzu öteki diye görmeyelim.  Türkiye’nin geriye gitmesine, kavga, karmaşa ve belirsizlik ortamına sürüklenmesine izin vermeyelim. Reformların önünün kesilmesine müsaade etmeyelim.” dedi.

-Siyaset tabana yayılmalı

Ekonomide olduğu gibi, demokraside de dünya standardına ulaşmak istediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bunu sağlamanın yolunun da, siyaseti tabana yaymaktan geçtiğini bildirdi. TOBB Başkanı, “Demokrasimizin kalitesini artırmak istiyorsak, siyasi partiler ve seçim kanunlarını, seçenle seçilen arasındaki bağı güçlendirecek şekilde değiştirmeliyiz” diye konuştu.

-Yeni anayasa

TOBB Başkanı M. Rİfat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:

“ Sadece siyaseten değil, ekonomik ve toplumsal olarak da yeni ve çağdaş  bir anayasaya ihtiyacımız var. Anayasanın yenilenme süreci en az içeriği kadar önemlidir. Yeni Meclisimiz, yeni anayasayı katılımcı  bir yaklaşımla hazırlamalıdır. Türkiye kendisini oluşturan tüm unsurları ile kaynaşmalı, farklılıklar içinde bütünleşmeli ve yeni anayasasını konuşarak, tartışarak ve uzlaşarak yapmalıdır. Bu da yeni bir kavga alanı olmamalıdır.
Yeni Anayasada toplumumuzun olmazsa olmazı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yapımız korunmalıdır. Rahmetli Özal’ın dediği gibi; ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ile teşebbüs hürriyeti garanti altına alınmalıdır. Vatandaşları arasında ayrım yapmayan, vatandaşına güvenen, vatandaşına hükmetmeyen bir devlet anlayışına sahip olmalıyız. Devlet vatandaşının efendisi değil, hizmetkârı olmalıdır.

AB sürecine de vurgu yapan Hisarcıklıoğlu,  AB’nin önemini koruyan bir hedef olduğundan söz etti.

Yeni Meclise ve Milletvekillerimize tarihi görevler düştüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, “ Eğitimden yargıya, vergi sisteminden kamu yönetimine kadar birçok alanda yapısal değişimi sağlayacak reformları hayata geçirmeliyiz. Öncelikle ekonomik büyümenin daha adil paylaşımını sağlamalıyız. İşsizlikle, yoksullukla ve kayıt dışılıkla mücadelemizi güçlendirmeliyiz.” ifadesini kullandı.

UMEM Beceri’10 projesinin önemine de değinen Hisarcıklıoğlu, herkesten elini, taşın altına koymasını istedi. Mesleki eğitim sisteminde daha aktif bir rol üstlenilmesi gereğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, mesleki eğitimi Odaların temel görevi haline getirmek istediklerini bildirdi.

TOBB Başkanı konuşmasında Bölgesel Kalkınma Ajansları’nın özel sektör merkezli hale gelmesini isterken, teşvik mekanizmasında artan cari risk riskinin dikkate alınmasını talep etti. “Teşvik sistemi, tarım stratejisi ile bütünleştirilmelidir” dedi.

Hisarcıklıoğlu, “Girişimci ruhuyla, çalışkan insanlarıyla, bereketli topraklarıyla Türkiye bir hazinenin üzerinde oturuyor. Yeter ki önümüzü açılsın. Gücümüz var, enerjimiz var, heyecanımız var! Biz koşarız. 73 milyonu daha zengin yaparız!” cümlesini kullandı.
 
-Perakende sektöründeki adaletsizlik

Perakende sektöründe yaşanan kuralsızlıktan da söz eden Hisarcıklıoğlu, “Dönüşümün önüne geçemeyiz, ancak kabul edelim ki perakende sektöründe düzenleyici bir yasanın olmaması, esnafımızı nefes alamaz, kobilerimizi de fasoncu hale getirmiştir. Serbest piyasadan kasıt, kurtlarla kuzuların aynı ortamı paylaşması  demekse bu, eşit olmayan, adaletsiz bir düzendir. Soruyorum size; güçlü olanların, güçsüzleri serbestçe tasfiye ettiği bir piyasayı mı, yoksa rekabetin adil olduğu, kurallı bir piyasayı mı tercih edersiniz?” diye konuştu.

-Yeşil pasaport konusu

Son dönemde dış politikanın, ekonomiyi daha fazla dikkate almaya ve desteklemeye odaklandığını açıklayan Hisarcıklıoğlu, bundan büyük bir memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu “Oda ve Borsa Başkanlarımız ile başarılı işadamlarımıza yeşil pasaport verilmesine yönelik çalışmalar, Başbakanımızın talimatıyla geçmişte yapılmıştı. Ancak bunları hayata geçiremedik. Yeşil pasaportlu zihniyet önümüze duvarlar ördü. Bu ülkeyi sadece bürokratımız değil, iş adamımız da temsil ediyor” dedi.



-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan



TOBB Genel Kurulu'nda konuşma yapan Başbakan Erdoğan ise, "Türkiye hiç bir seçim ortamında böyle bir güven ortamına sahip olmadı" dedi.

TOBB'un Genel Kurullarının, Türkiye ekonomisinin bir muhasebesinin yapıldığı, sorunların masaya yatırıldığı, çözüm önerilerinin, dilek ve temennilerin dile getirildiği çok önemli bir platform olduğunu dile getiren Erdoğan, kendisinin de başbakanlığı döneminde, TOBB'un birçok genel kuruluna katılarak görüşlerini ifade ettiğini ve konuşmacıları dinleme fırsatı bulduğunu kaydetti.

Geçen yılki genel kurulda verdikleri sözleri yerine getirdiklerini ifade eden Erdoğan, çıkardıkları çeşitli yasalarla iş dünyasının rahat bir nefes almasını sağladıklarını söyledi.

Son 8.5 yılda Türkiye'nin çok farklı bir konuma yükseldiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Bunu birlikte yaptık, birlikte başardık. 8.5 yıl boyunca istişareyle birbirimize danışarak yürüdük; Türkiye'yi birlikte büyüttük. Her aşamada bir olmaya, beraber olmaya bundan sonra da devam edeceğiz'' dedi.

Genel Kurul'un, 12 Haziran'da yapılacak seçimlere 27 gün kala gerçekleştirildiğini anımsatan Erdoğan, burada bugünün muhasebesini yapmayı, gelecek adına bir vizyon ortaya koymayı daha çok önemsediğini ifade etti.


Verdikleri vatleri seçimi kazandıktan sonra yerine getirmeyen adayları eleştiren Erdoğan, bunun bir müeyyidesinin bulunduğunu, bu müeyyideyi seçim sandığında milletin uyguladığını söyledi.


-''Dün dündür, bugün bugündür'' anlayışı


Ülkede, siyasetçinin, millete, gençlere, seçmene karşı üst bir dil oluşturma sorumluluğu bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunlara işaret etti:
''Açık söylüyorum: Bu ülke, ne çektiyse 'Dün dündür, bugün bugündür' anlayışından çekmiştir. Sizler sanayinin içindesiniz. 'Kim ne veriyorsa, ben 5 fazlasını veriyorum' siyasetinden bu ülke çok çekti. İki anahtar veriyorum diyenlerden çok çekti. Bu anahtarlardan hangisi acaba benim vatandaşıma ulaştı, soruyorum. Bu ülkede yıllarca devam eden, yüksek enflasyonun, yüksek faizin, kamu açıklarının, yolsuzluğun ve yoksulluğun en önemli sebebi, işte bu anlayıştır. İstikrar ve güven zeminini tahrip eden, bozan, sağlıklı bir yatırım, üretim, istihdam zeminini ortadan kaldıran yaklaşım, bu yaklaşımdır. 8.5 yıldır Türkiye, istikrar ve güven zemininde ilerliyor. Yatırımcı, üretimci, girişimci, artık önünü görüyor, ileriyi görüyor ve üç beş günlük değil, 20-30 yıllık projeksiyon yapabiliyor. İyi hatırlarsınız, Çukurova'nın, Menderes Ovası'nın, Trakya'nın çiftçisi, tarlaya tohum atarken, oradaki havaya değil, Ankara'nın havasına bakıyordu. Bugün çiftçi, esnaf, sanayici Ankara'nın havasından emin, artık güvenle tohumunu atıyor. Fark bu. Güvenle yatırım yapıyor. Artık Türkiye sanayisinde, fabrikalarımız çöplük değil. Artık birinci sınıf makineler ülkemize giriyor. Bilemediniz ikinci sınıf makineler ülkemize giriyor. Güvenle işini kuruyor.''

İş dünyasının, temiz siyaset, dürüst siyaset, ilkeli siyaset konusunda artık çok duyarlı olduğuna inandığını ifade eden Erdoğan, proje siyaseti ile popülist siyaset arasında iş dünyasının çok net bir çizgi çizdiğini söyledi.


-CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 66. Genel Kurulunda konuşan
Kemal Kılıçdaroğlu ise, siyaset kurumunun halka her yerde ve her ortamda doğruları
söylemesi gerektiğini dile getirdi ve ekonomi yönetimine eleştiriler yöneltti.
Türkiye'de ekonominin iyi yönetilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, ''Eğer
bir ekonomi iyi yönetilirse 9 yılda 4 kez mali af çıkmaz. Kim vergisini ödemek
istemez, kim sigorta primini ödemek istemez. Ödeyemiyor, dünyanın faizini
yüklüyorsunuz üstüne, sonra hayat kilitleniyor, 'verginizi ödeyin' diye mali af
çıkarıyorsunuz'' dedi.

Türk Lirası'nın değerli olmasıyla övünüldüğünü ancak ABD'nin kriz
döneminde para basarak doların değerini düşürdüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, ''Biz
sanayiciyi perişan ettik, bugün ülkeyi Çin mallarının pazarı haline getirdik.
Birisi sizi kandırıyor, bedelini bu ülkenin sanayicisi çekti'' diye konuştu.


-Kılıçdaroğlu’ndan cari açık uyarısı


Cari açığın, rekor kırdığının altını çizen Kılıçdaroğlu, bu durumun
Türkiye ekonomisinin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, ''Bu cari açık, Türkiye için felakettir. Bunu ben söylemiyorum, bu
ülkenin yazmışları, okumuşları, sağduyu sahibi insanları söylüyor. Bu cari açık,
yeni bir duvara toslama sinyali veriyor. Herkesi uyarmak da bizim görevimizdir''
dedi.

Mevcut teşvik sisteminin sanayiciyi cezalandırdığını, CHP'nin bu sistemi
değiştireceğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Anadolu'da 20 büyük cazibe merkezi
oluşturacağız. İstihdam yaratan, bilim ve teknolojiyi içeren, inovasyonu kabul
eden güçlü bir Anadolu sanayi oluşturmak istiyoruz'' dedi.



-Sıfır faizli kredi


CHP'nin sanayicinin önündeki engelleri kaldıracağının sözünü veren
Kılıçdaroğlu, sanayicileri ''ekonominin kamu görevlisi'' olarak tanımladı.
Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında KOBİ'lere sıfır faizle kredi vereceklerini de
belirterek, iş adamlarının ödediği vergi, sigorta primi bir yıllık ne kadarsa,
sonraki yıl o kadar sıfır faizli kredi alabileceklerini söyledi.
Binlerce kişinin arasından sıyrılarak kazandığı sınavla girdiği hesap
uzmanlığında iddialı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu nedenle projelerinin
kaynaklarını en doğru şekilde belirlediklerinin altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kendi iç dinamiklerini harekete
geçireceklerini, iş gücünün niteliklerini artıracaklarını, asgari ücret
üzerindeki vergiyi aşamalı olarak yüzde 1'e kadar indireceklerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, nükleer santral projelerine de değinerek, ''Bir ülkede
nükleer santral yeniden kuruluyorsa orada bakın devletin ortaklığı vardır,
nükleer teknolojiyi getirmek ister. Burada var mı ortaklık, hayır. Bir mühendis
bile çalıştıramayacaksınız. Benim ülkemde kurulacak, benim mühendisim
çalışmayacak. 13.5 cente alım garantisi vereceğim. Ne olacak peki? Ben dışarıdan
alırım. Daha ucuza alırım'' dedi.

-Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacanda konuşmasında, ''Kim ne derse desin, Türkiye'nin göstermiş olduğu ekonomik performans, bütün dünyanın takdirini kazanıyor. Bu bir başarı öyküsü'' dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, birçok ülkenin borç stoğunun tarihi
seviyelerde olduğunu kaydetti. ABD'nin toplam borç stoğunun milli gelire oranının
yüzde 100, Japonya'nın yüzde 250 olduğunu belirten Babacan, dünyadaki pek çok
büyük bankanın kamu desteğiyle ayakta durduğunu, bu ülkelerde gerçekten ürkütücü
bir durum bulunduğunu anlattı.

Son bir yılda akaryakıttan alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarını
değiştirmediklerini, bu yılın sonuna kadar da değiştirmeyeceklerini
açıkladıklarını hatırlatan Babacan, Türkiye'de akaryakıt fiyatlarının artmasının
dünyada petrol fiyatlarının yükselmesinden kaynaklandığını bildirdi. Babacan,
bunun sa dünyadaki birçok ülkeyi olduğu gibi Türkiye'yi de etkilediğini
kaydetti.

-''Dünyada açlık sınırının altında 1 milyar insan var''


Dünyada 1 milyar insanın günlük bir doların altında gelirle açlık
sınırının altında yaşadığına vurgu yapan Babacan ''bizde 1 doların altında
gelirle, açlık sınırının altında insan çok şükür kalmadı'' dedi.
İzlediği sosyal politikalardan memnun olunan Brezilya'nın ekonomik
verilerinin Türkiye'de kötü olduğunu belirten Babacan, bu ülkede nüfusun yüzde
4'ünun açlık sınırının altında bulunduğunu bildirdi.
Tarım konusunda yapılan eleştirileri de yanıtlayan Babacan, şu anda Türkiye'nin tarım ürünlerinde net ihracatçı ve dünyanın en büyük 7. tarım üreticisi ülke konumunda bulunduğunu bildirdi.



 

 

 

 

 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA