Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Sektör Meclisleri temsilcilerinin de katıldığı toplantıda TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar da bir konuşma yaptı. Çağlar, Asyalıların kolay karar vermeyen, karar verince de sonuna kadar uygulayan bir özelliğe sahip olduklarına dikkat çekerek, “Uzun müzakerelerin ardından gelen kararlar kolay ama titizlikle uygulanır. İş yapış şekilleriniz farklıdır. Beğenilerinizi farklı ifade edersiniz, taleplerinizde iddialısınızdır” ifadesini kullandı.

1820'de Asya’nın, dünya ekonomisinin % 56'sına hükmettiğini açıklayan Çağlar şöyle konuştu:

“Avrupa ve Amerika'daki sanayi devrimiyle, Asya'nın payı 1900'de % 28'e indi. 20. asırdaki savaşlar ve karışıklıklar sonucundaysa kıtanın payı 1950'de % 18'lere kadar geriledi.

Sonra küreselleşme ve yakınlaşma çağı geldi. Asya'nın dünya ekonomisindeki payı 2000'de % 38'e tırmandı.

Yapılan tahminlere göre, Asya, 2025'de dünya ekonomisinin yarısına ulaşacak. O yüzden daha fazla özgüvenle, dünya sahnesinde daha girişken davranmalıyız.

TOBB  olarak Asya Pasifik bölgesi ile kurumsal bağlarımızı da güçlendiriyor ve verimli işbirliği platformlarında meslektaşlarımızla birlikte çalışmak istiyoruz.  Bu anlayışla, Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi  Odası Yönetim Kurulu Üyeliğini üstlendik. Müteahhitlik ve İnşaat Konseyi kurduk. 25. CACCI konferansını ülkemizde düzenledik. 22 ülkeden 400’ü aşkın temsilciyi İstanbul’da bir araya getirdik. Bu işbirliği platformlarının çeşitlenerek güçlenmesi için TOBB olarak her türlü desteği vermeye hazırız.”

-Yeni dünyalar kurulurken yerimizi almalıyız”

Kongrenin ana temasının ‘“yeni dünya, yeni perakende, yeni müşteri’ olarak belirlendiğini hatırlatan İbrahim Çağlar, dengede ağırlığın Asya’ya doğru kaydığını söyledi. Çağlar şunları söyledi: “Sizler kendinize özgü, farklı duruşunuzla sakin sakin bekliyorsunuz. Sessiz sedasız harıl harıl çalışıyorsunuz. Yani bizim sizi daha iyi tanımaktan başka çaremiz yok.

Biz Türkler de aktif insanlarız. Yeni dünyalar kurulurken hemen yerimizi alırız. Bu yenilikler oluşurken, son 10 yılda sağladığımız ivme ile daha da canlı, aktif ve talepkarız.

Hele de yeni serpilen perakendecilik sektörümüzle sadece kendi ülkemizde değil, hem çevre-komşu ülkelerde hem de tüm piyasalarda adımızın anılması konusunda kararlıyız.

Yeni dünyanın şekillenmesinde,  yeni perakendecilik anlayışının oluşmasında ve yeni müşteri taleplerinin ifade bulmasında rol almaya hazırlanıyoruz.

Her ne kadar Türkiye’de perakendeciliğin son 10 yılda serpildiğini söylemiş olsam da bizim perakendeciliğimizin 1461 yılına kadar giden bir geçmişi var.

Yani hem perakendeci hem de müşteri olarak yeni değiliz. Modernleşmemiz yenidir ama ticari zekamız bizi meşhur edecek kadar eskidir.

Kapalı Çarşı’nın ünü biraz da oradan gelir. Hem tacirimiz hem de müşterimiz neyi ne kadara alacağını ve satacağını bilir.”

-“Uzun yıllara dayalı tüketim alışkanlığı var”

Bugün Türkiye’de yaşayan 75 milyon kişinin ortalama yıllık gelirinin 10 bin dolar olduğunu belirten Çağlar, ancak ortalama geliri 40 bin doların üzerinde olan 7 milyon kişinin varlığına işaret etti. Bunun Avrupa Birliği ortalaması olduğunu söyleyen Çağlar “Ayrıca ortalama 20 bin dolar ve üzeri yıllık kazancı olan kişi sayısı da 14 milyondur. Bu veriler nüfusun önemli bölümünün uzun yıllara dayalı tüketim alışkanlıklarına sahip olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda bu çeşitlilik yeni yatırım alanlarına da işaret etmektedir” diye konuştu.

Öte yandan, perakende alışverişin kendileri için keyif olduğnudan söz eden çağlar, “Ama bu keyifin niceliksel yanına bakacak olursanız, dünyanın 15.liğine ulaşmış bir hacim görürsünüz.

Perakendenin toplam cirosu 2012 yılsonu itibarıyla 230 milyar dolara ulaşmıştır. Yani Türkiye’nin ana sektörlerinden biridir perakende. Ver her geçen yıl daha da kurumsallaşarak, şeffaflaşarak gelişmektedir.  Türkiye’deki 20 milyon haneden bir kişi mutlaka her gün bizim mağazalarımıza uğrar. Hem geleneksel hem de modern perakende kanallarını kullanır.

Dünyanın başka yerlerinde bilinmeyen kanallar bizde vardır. Her sokakta bir kuruyemişçi dükkânını, dünyanın başka hiçbir yerinde göremezsiniz” dedi.

-İnsan gücünün önemi

Önlerindeki en ciddi meselenin, sektörde bu değişimi sağlayacak insan gücüne nasıl sahip olunacağı ile ilgili olduğunu vurgulayan Çağlar şu değerlendirmeyi yaptı: “Hızla ve elbirliği ile bu insan gücünü yetiştirmek ve yetişmiş çalışanları da perakendecilik ile imalat sektörüne alma konularını ele almayız. Hem imalat hem ticaret sektörlerini bünyesinde bir araya getiren bir kuruluş olan TOBB olarak, bu konuda öncülük yapacak kuruluşların başında olacağımızı burada ifade etmek istiyorum.

Bugün elele verip, vermiş olduğum bu örnekleri çoğaltmalıyız. Bu aynı zamanda, giderek azalan kaynakların da daha iyi yönetilmesi, dolayısıyla çocuklarımıza çok daha iyi koşullarda yaşanır bir dünya bırakabilmek demektir. Özetle, bugün sizlerle bu konuları konuşmak, geleceği tasarlamak anlamına geliyor.”

-Başbakan Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Asya Pasifik Perakende Kongresi ve Sergisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, kongre ve fuarın, tüm katılımcı ülkeler, bölge ve tüm dünya için hayırlara vesile olmasını diledi.

Erdoğan, İstanbul'un, Çin'den başlayıp Avrupa'nın içlerine kadar uzanan, tarihin en büyük ve en eski ticaret yolu olan İpek Yolu üzerinde çok önemli bir ticaret merkezi olduğunu, belirtti.

Başbakan Erdoğan, konuklara, kongre ve fuardan fırsat buldukça, İstanbul'un tarihi havasını teneffüs etmelerini tavsiye etti. Erdoğan, bir İstanbullu, İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan, burada doğup büyüyen birisi olarak konukların bu şehri görmesinde fayda olduğunu dile getirdi.

Konukların, özellikle tarihin en eski ve en büyük ticaret merkezlerinden biri olan, bugün de tüm canlılığıyla dünyaya hizmet veren Kapalıçarşı, Mahmutpaşa'yı ve Beyoğlu'nu, semt pazarlarını ziyaret ederek hem tarihi İpek Yolu'nu, Asya'nın, Avrupa'nın, Akdeniz ve Ortadoğu'nun kadim ticaret kültürünü bir kez daha yaşamaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Özellikle Kapalıçarşı'ya uğradığınızda, 15'inci yüzyılda kurulan, o günden bugüne hizmet veren, 4 bin dükkanı, bazı zamanlarda yarım milyona ulaşan sakinleriyle, İpek Yolu'nun ve ticaret tarihinin yaşayan bir örneğini müşahede edeceksiniz. Bugün bu kongre ve fuarın İstanbul'da yapılıyor olmasını son derece anlamlı buluyor, son derece önemsiyoruz. Bu vesileyle, Asya Pasifik Perakendeciler Federasyonu FAPRA'ya, değerli başkan ve yöneticilerine buradan şükranlarımı ifade ediyorum. Ev sahibi olan Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği'ne, Sayın başkan ve ekibine, Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Başkan ve ekibine huzurlarınızda şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum."

Erdoğan, bu organizasyonun gerçekleşmesini sağlayan Ekonomi Bakanlığı'na, Bakan Çağlayan ve ekibine, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne, Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne, başkanlara ve ekiplerine de teşekkür etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hırs; toplumu çürüten bir hastalıktır. Hırs; özellikle de dünyanın kaynaklarına göz diken, dünyayı yaşanmaz hale getiren, adaletsizliğe, savaşlara, çatışmalara yol açan, istikbali karartan çok ciddi bir hastalıktır" dedi.

-Ekonomi Bakanı Çağlayan:

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da, Asya Pasifik Perakende Kongresi ve Sergisi'nın açılışında yaptığı konuşmada, fuarda 7 bin perakendecinin 7 trilyon dolarlık iş hacminin temsil edildiğini belirterek, bu firmaların 600 bin satış noktasında 3,5 milyar insana hizmet verdiğini kaydetti.

Bu organizasyona İstanbul'un ilk defa ev sahipliği yaptığını anımsatan Çağlayan, "İstanbul derken 15. yüzyıldan 19. yüzyılın sonuna kadar dünyanın en büyük ticaret merkezlerinden bahsediyoruz. İstanbul'u dünyanın son derece önemli finans merkezinden biri yapma noktasında önemli çalışmalara devam ediyoruz. İpek Yolu'nun batı kapısı olan İstanbul, Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın yani 25 trilyon dolarlık ekonominin ve 1,5 milyar insanın kesiştiği bir noktadır" diye konuştu.

Bakan Çağlayan, kongrenin İstanbul'da yapılmasının yeni dünya, perakende ve tüketici ana temasını çok güzel bir şekilde yansıttığını belirterek, "Kâinatta iki büyük yol vardır, gökyüzünde Samanyolu, yer yüzünde ise İpek Yolu. Bugünkü kongre ile İstanbul'da 21. yüzyılının İpek Yolu'nun doğu ile batı arasındaki ticaretin otobanını döşemekle kalmayıp Avrasya coğrafyasında kültür zincirini de bu vesileyle güçlendireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

-AMPD Başkanı Nane

Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane de konuşmasında, Asya Pasifik pazarını keşfetme adına çalışmalar yapıldığını belirterek, "Hedefimiz 2023 yılında bu coğrafyayla ticaret hacmimizin minimum 100 milyar dolara çıkarılmasıdır" dedi.

Türkiye'nin uluslararası perakende arenasında 15. olmasını hükümetin 2002 yılından beri uyguladığı ekonomi politikalara bağlayan Nane, bunun bilincinde olduklarını ve bu çalışmaları kararlılıkla desteklediklerini söyledi.

Türkiye'de perakende sektöründe 2012 yılında 800 bin kişiye istihdam sağlandığını anımsatan Nane, "Bir ülke ekonomisinin barometresi olan sektörümüz o ülkede üretilen ürün ve hizmetlerin tüketiciyle buluşmasına aracılık ederek günlük hayatın tam ortasında yer almaktadır. Dünyanın her yerinde gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde işsizliğin en yaygın olduğu gençlerin ve kadınların kurtarıcısı olan sektörümüz, Türkiye'de son 10 yılda istihdam sayısını 10 kat artırmıştır" ifadelerini kullandı.

- Diğer konuşmacılar

FAPRA Başkanı Dato' Dr. Jannie Chan ise, 2 yıldır bu organizasyon için çalışmalar yapıldığını belirterek, bu yılki organizsasyonun bakanlar ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla daha derin bir görünüm kazandığını söyledi.

Dünya Bankası Başekonomisti Richard Henry de, "Perakende Politikaları Forumu"nda perakende sektöründe uygulanan ve uygulanacak politiklara ilişkin bir sunum yaptı. Henry'nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Asya, Uzakdoğu ve Avrupa'dan katılan yetkililer perakende sektörüyle ilgili görüşlerini aktardı.

Öte yandan kongrenin açılış kurdelasını kestikten sonra standları gezen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bir ebru sanatçısıyla ebru çalışması yaptı