25.10.2016 / Ankara
Yavuz yaptığı açılış konuşmasında İran’ı komşu bir
devletten öte, kardeş bir ülke olarak gördüklerini ifade ederken, “Son
zamanlarda da ilişkilerimizde önemli adımlar atılıyor. O nedenle, bu
toplantıyı, kardeşlerin bir araya gelmesi olarak görüyoruz. Ülkelerimizin
özellikle tarım ve hayvancılık alanında bir araya gelmesini teminen, Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığımızın son zamanlarda çok kıymetli çalışmalarını
görüyoruz. Bakanımız Sayın Faruk Çelik ile birlikte ivme kazanan tarımsal dış
pazarlara yönelik çalışmalarının bir neticesi olan bu İş Forumu ile, iki ülkenin
tarımsal ticaretinin geliştirilmesi yönünde şüphesiz önemli adımlar
atılacaktır. Bu adımların özellikle komşuluk temelinde gerçekleştiriliyor
olması biz özel sektör temsilcilerini oldukça memnun etmiştir” dedi.
Dünya çapında ekonomik, siyasi ve toplumsal çalkantıların yaşandığı bir dönemde bulunulduğuna dikkat çeken Yavuz, Irak ve Suriye’deki durumun, iki ülke ve bölge için çok büyük bir risk kaynağı olduğunu söyledi. TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz şöyle konuştu: “İktisadi alandaki zorlukların yanında, ciddi bir güvenlik ve mülteci sorunu yaşanıyor. Mülteci ve terörün kanlı eli, bölgemizi de aşarak, Avrupa’ya kadar uzandı. Türkiye bugün itibariyle, 3 milyonu aşan bir mülteci girişiyle baş başa. Bu rakam, giderek daha da büyüyor. Bölgemizde yaşanan tüm olumsuzluklar, bölge ülkeleri arasındaki birlikte çalışma çabalarını daha değerli kılıyor. Bu çerçevede, İran’ın istikrar ve huzurunu koruması, bizim için de memnuniyet vericidir. Zira, Türkiye ve İran tarihten gelen kadim bir dostluğa sahiptir. Ülkelerimiz arasında artacak yakınlaşma ve işbirliği, bölgemiz için de çok büyük önem taşımaktadır.
Bu çerçevede, İran’a dönük yaptırımlara son veren Ocak ayında imzalana anlaşma, Türk iş dünyası tarafından sevinçle karşılandı. Biz, TOBB olarak, İran ile olan ilişkilerimize çok büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz Kasım ayında İran Ticaret Sanayi Maden ve Tarım Odası ile bir anlaşmaya imza attık, bir Çalışma Komitesi kurduk. Yönetim Kurullarımızdan temsilcileri görevli olarak atadık ve 4 ay gibi kısa bir sürede 2 kez bir araya geldiler. Önümüzdeki ay bir kez daha bir araya gelecekler. Yine, tahkim alanında bir işbirliği anlaşması imzaladık, bu işbirliğini genişletecek çalışmayı İran’ın Ankara Büyükelçiliğine ilettik. Bugün burada yapılan İş Forumunu da Türkiye-İran Çalışma Komitesinin çalışmalarının bir meyvesi olarak görüyoruz.”
-“Nerede tarım orada varım”
İki ülkenin 30 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak için çalıştığını anlatan Faik Yavuz, bna ulaşmak için de tarım alanındaki potansiyelin tam olarak kullanılması gerektiğine vurgu yaptı.
Yavuz şunları söyledi: “Türkiye’nin gayrisafi hasılasında tarım sektörü %8’i oluşturmakta. Bu oran İran’da %9,3. Tarımsal üretimde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alan dostumuz İran’ın 19 milyar Dolara yaklaşan bir tarımsal ticaretinde daha fazla pay sahibi olmayı umuyoruz. Biliyoruz ki, her sektörün alternatifi olduğu halde gıdanın, tarımın alternatifi yoktur. Her geçen gün artan dünya nüfusu ile birlikte, 7,5 milyar insan gıda tüketmek durumundadır. Tarımı ve hayvancılığı usulüne uygun, dünya standartlarında yapan bir toplumun zengin olması kaçınılmazdır. Daha önce de belirttiğim gibi, nerede tarım orada varım. Tarım ve gıda alanında çok önemli bir potansiyele sahibiz. İş dünyası temsilcileri olarak biz daha iyi ne yapabilirizi bulmak için, birlikte çalışacağız.”
-Bakan Çelik
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik de dost ve kardeş ülke İran ile ilişkilerde bu yıl önemli gelişmeler yaşandığını ifade etti.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi nedeniyle temmuzda yapılması planlanan toplantının bugün gerçekleştirilebildiğini dile getiren Çelik, İran ve Türkiye ekonomilerinin rakip değil, tarihi İpek Yolu'nda olduğu gibi birbirini tamamlayan nitelikte olduğunu söyledi.
Çelik, İran'a yönelik ekonomik yaptırımların kalkmasıyla ikili ticaretin hızla yükseleceğine işaret ederek, şunları kaydetti: "İran Türkiye'nin Asya'ya açılan kapısı, Türkiye de İran'ın Avrupa'ya açılan kapısı. 2013'te 22 milyar doları bulan fakat geçen yıl 9,7 milyar dolara kadar gerileyen ikili ticaret hacmimizi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın koyduğu 30 milyar dolar hedefine çıkarmak için her alanda olduğu gibi tarım alanında da çok çalışmalıyız. 10 milyar dolara yakın ticaret hacmi içinde tarımsal ürün ticaretimizin payı 353 milyon dolarla sadece yüzde 3,6 düzeyinde. Bu her iki ülkeye yakışmayacak bir rakam."
İran İslam Cumhuriyeti Tarım Seferberliği Bakanı Mahmud Hojjati de Türkiye'nin Akdeniz iklim özelliğinin, İran'ın kuzey ve batıdaki iklimine benzediğini belirterek, bunun tarım alanındaki ortak çalışmaların zeminini hazırladığını söyledi.
Türkiye'nin özellikle ambargo döneminde İran'ın yanında durmasının ortak çalışmalar için zemin hazırladığını vurgulayan Hojjati, "Şimdiye kadar hayvancılık, ziraat ve su ürünleri konusunda güzel iş birlikleri yapılmıştır. Türkiye, tarım alanında çok değerli rol oynayabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Hojjati, İran'da tarım ürünlerinin yüzde 90'ından fazlasının köyde yetiştirildiğine işaret ederek, bu nedenle daha fazla tarım ürünü yetiştirmenin bölgenin kalkınması için son derece önemli olduğunu ifade etti.
İki ülkenin özel sektörünün ortak yatırım yapabileceğine dikkati çeken Hojjati, helal piyasaya ürün sunmak için de daha fazla iş birliği yapılabileceğini belirtti.