TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Yavuz: “Buğdayın kıymetini bilmeliyiz”


06.03.2012 / 



Tam Buğday Ekmeği Yaygınlaştırma Sempozyumu’nda konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz, insanların önceliğin yeme-içme olduğuna işaret ederek, “Buğdayın kıymetini bilmeliyiz” dedi.​ ​

Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikasının birçok kurum ve kuruluşla ortaklaşa düzenlediği ''Tam Buğday Ekmeği Yaygınlaştırma'' Sempozyumu, Ankara’da Rixos Otel’de yapıldı.

Sempozyumda bir konuşma yapan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz, Ankara Valisi’yle beraber yeni bir Ankara vizyonu oluşturduklarını, Ankara'yı tarım kenti yapacaklarını söyledi.

Önümüzdeki dönemde tarımın çok stratejik bir sektör olacağını ifade eden Yavuz, insanların önceliğinin yeme içme olduğunu, bu anlamda ekmeğin de insan beslenmesinde çok önemli yer tuttuğunu kaydetti.

Yavuz, ''Kendi değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz, tam buğday ekmeğini 500 sene önce de kullanıyorduk. Ancak ekmeği beyazlatmak için bir yoğun kimyasallar kullandık. Sağlık için beslenme için yediğimiz ekmek ne kadar sağlıksız olduğunu izledik. Buğdayın kıymetini bilmeliyiz'' dedi.
Son dönemde restoranlarda beyaz ekmeği yanında mutlaka kepek ekmeğinin de geldiğine dikkati çeken Yavuz, bundan sonra sofralarda tam buğday ekmeğini de görmek istediklerini ayrıca, fındık üzüm gibi ürünlerin de ekmeğin içine karıştırılabileceğini söyledi.

-Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise konuşmasında tam buğday ekmeğini teşvik ettiklerini belirterek, gıda güvenliği ile ilgili Ocak ayında 102 yönetmelik tebliğ yayımladıklarını, ekmek tebliğinin de bunlardan biri olduğunu hatırlattı.

Ekmek tebliği ile standart ekmekte kepek oranının artırdıklarını, tuzu yüzde  20-25 civarında azalttıklarını anlatan Eker, tebliğe göre, ekmek satışı yapılan her yerde, mutlaka tam buğday ekmeğinin de bulundurulması mecburiyeti getirdiklerini,  yani tüketicinin gözü önüne buğday ekmeğinin de konulacağını söyledi.

Hijyenle ilgili aldıkları tedbir kapsamında ekmeğin her yerde satılmayacağını, yani kasapta, pazarda ekmek satışı olmayacağını ifade eden Eker, ekmek üretimininde çalışanlar insanların da hijyen eğitimi alacağını, bu kapsamda kendilerinin Fırıncılar Federasyonu ile protokol imzaladıklarını kaydetti.

Bunun dışında TMO'nun yeni bir çalışma yaptığını anlatan Eker, ''Ekmek mübarek dedik, ekmek nimet dedik, bu nimetin  yeri çöplük değildir. Öpüp başımıza koyup, bir duvarın üstüne bıraktığımız, aman buna kimse basmasın diye içimizin titrediği mübarek ekmeği israf etmemeliyiz. İhtiyacımız kadar almalı, ihtiyaç kadar tüketmeliyiz. Onun için TMO bununla ilgili bir kampanya hazırlığı yapıyor. Ekmekte israfı önlenmeye dönük bir kampanyayı etkin bir şekilde yürütmemiz lazım. Dünyada 7 milyar insan var her gün 1 milyar insan uykuya aç gidiyor. Yetersiz beslenmeden dolayı her gün binlerce çocuk ölüyor, dünyada 1 milyar insanın aç bulunduğu dünyada, geriye kalan 6 milyar için o dünya asla güvenli bir yer olmaz'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin 2011 yılında buğday üretiminin 21 milyon 800 bin ton olduğuna işaret eden Eker, son 6 yıl içerisinde Türkiye'nin dünya ülkeleri içerisinde buğday unu ihracatında ya bir ya iki numaralı ülke olduğunu, dünyada en çok buğday unu satan ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti.

-Destekleme ödemeleri

Destekleme ödemeleri kapsamında 1,9 milyar liranın dün akşam itibariyle çiftçilerin hesabına yatırıldığını anlatan Eker, 25 Mart'da 1 milyar 60 milyon liranın daha çiftçilerin hesabına geçeceğini, böylelikle yaklaşık 3 milyar liranın bu ay içinde çiftçilerin hesabına geçeceğini bildirdi. Eker, toplam bir yıl içinde çiftçilere ödenecek desteğin 7,4 milyar lira olduğuna işaret ederek, bunun yaklaşık 6 milyar liralık kısmının Haziran ayı sonu itibariyle ödenmiş olacağını sözlerine ekledi.

-Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir

TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı ve Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de beyaz ekmeğin çok da sağlıklı olmadığını gördüklerini belirterek, ''Eğer biz köyde yediğimiz kara ekmeğe dönebilirsek hem tasarruf sağlamış olacağız, hem de halkımızın sağlıklı beslenmesi için faydalı olacaktır'' dedi.

Özdebir, toplantının açılışında, tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılması çalışmalarının, eski değerlere dönüşün, bir uyanışın bir tasarruf alışkanlığının başlangıcı olarak değerlendirdiğini söyledi.

Özdebir, şunları kaydetti: ''Çocukluğumuzda bir somun ekmeği vardı bir de francala vardı. Francala ekmeği maddi imkanı daha yüksek olanlar alırlardı, diğer insanlar yuvanlak ekmeği alıyorlardı. Bu biraz özentiden kaynaklanırdı sanırım. Sanayici olmamızdan dolayı uncu üyelerimiz var, ekmek yapan üyelerimiz var. Bunları takip ettiğimiz zaman, bu özentiyle, biraz da israfla yediğimiz beyaz ekmeğin çok da sağlıklı olmadığını görüyoruz. Son yıllarda özellikle süne ve diğer başka hastalıklardan dolayı, gluten miktarı ekmeğimizde az, bu hamuru tutturmak, rengini beyazlatmak için birtakım ozon verdikleri, birtakım katkı maddeleri kullanıldığı söyleniyor. Eğer biz gerçekten bildiğimiz, köyde yediğimiz o kara ekmeğe dönebilirsek hem bir tasarruf sağlamış olacağız hem de halkımızın sağlığı, daha sağlıklı beslenmemiz için faydalı olacağına inanıyorum.''

-Diğer konuşmacılar

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel de sürdürülebilir tarımsal üretimin önemini vurgulayarak şunları kaydetti:
''Ben bir meseleyi analiz ettiğimde, 3 başlığı kullanmaya tercih ederim. Dünya gerçeklerine bakıp, aklımın icapları ve halkın ihtiyaçları meselesini bakarım. Tartışılacak konu bir ekmek ve beslenme meselesiyse bu manada dünya gerçeklerinin ne olduğunu sorduğumuzda dünyada küresel ısınma meselesi ortaya çıkıyor. Aklın icabı ne diyor, küresel ısınma, bozulma var ise toprağı ve suyu gözümüz gibi korumamız gerekiyor. Halkın ihtiyacı nedir diye sorarsanız, halkın beslenmesi, halkın karnının doyurulması meselesi gündeme geliyor. Bu beslenme meselesi, bütün akıllı devletler için, toplumlar için stratejik bir meseledir. Gıdanın yegane kaynağının tarım olduğu dikkate alındığında, tarımın geleceğin reçetesi olması konusunda hiçbir tereddüt yok.''

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da Türkler için ekmeğin kutsal olduğunu dile getirerek, ''Ekmek bizde azık, yabancı ülkeler için katık. Bizim ekmek kültürününe yabancı olmamız mümkün değil. Ekmeğimize sahip çıkan kuruluşlarımızın, siyasi otoritelerin olması bizim için memnuniyet verici'' dedi.

-''Buğdayın en değerli kısmını hayvanlar yedi''

Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü ve Düzenleme Komitesi Başkanı Ali İlkbahar, tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılmasıyla ilgili uzun bir çalışma yaptıklarının söyledi.
Ekmeğin bir nimet olduğunu, Türk halkının, ekmeğin yere düştüğünü gördüğü anda onu alıp başına koyduğunu anlatan İlkbahar, lifli, kepekli,vitamin ve mineralleri bünyesinde bulunduran tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılmasında öncü olduklarını kaydetti.












Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA