Previous Page  63 / 80 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 63 / 80 Next Page
Page Background

63

DAHA İYİ BİR GELECEK, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER -XV-

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •

www.tobb.org.tr

Aslında ekonomik faaliyetler ve çevre sorunu bir arada ele alınıp çözüm yolları

düşünüldüğünde, enerji en önemli konu başlığını teşkil ediyor. Bu yüzden de enerji

verimliliği bu süreçte üzerinde durulması gereken bir diğer önemli konudur.

Enerji verimliliği, hem çevresel avantajlar sağlayacak hem de girdi maliyetlerinde

azalmaya yol açıp rekabet gücü artışına katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin enerji

yoğunluğu ne yazık ki OECD ve AB ülkeleri ortalamasının üzerindedir. Zira bin

dolarlık milli hâsıla üretmek için 400 litre petrole eşdeğer enerji harcıyoruz. Bu

rakam, OECD ülkeleri ortalaması için 200 litredir.

TOBB olarak, Türkiye’nin ekonomik gelişmesini, şirketler kesiminin güçlenmesini,

rekabet gücünün ve istihdam artırılmasını düşünmek zorundayız. Bunu yaparken

elbette, çevre konusunda, iklim değişikliği ve enerji konusunda, güçlü temelleri olan,

kararlı, hem ekonomik dönüşümümüzü, hem de Avrupa Birliği katılım sürecimizi

destekleyen bir politika takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu politikayı birlikte

oluşturmalı ve birlikte, kararlılıkla uygulamalıyız. Sektörlerin ve şirketlerin intibak

maliyetlerinin hesaplanmasında birlikte çalışmalı, maliyetleri karşılamada kaynak

bulmalıyız.

Yaşadığımız çevre; doğal kaynaklar ve kültürel değerler, bizden sonraki nesle

devretmek üzere bizlere bırakılan bir emanettir ve bu emanete sahip çıkmak insani

bir zorunluluktur. İş dünyası olarak bu emaneti kendimizden sonraki nesillere

devretmeye yönelik çabamıza devam edeceğiz. Bunun için de kalkınmaya

“sürdürülebilir bir kalkınma” anlayışıyla yaklaşmak bizim için esastır.

Bu proje, işte bu bilinç ve bu sağduyu ile çok uzun erimli bir yolun küçük bir yapıtaşı

olarak tasarlandı. İçinde bulunduğumuz yeni koşullarda özel sektörümüze öncülük

edebilecek, onlara yardımcı olabilecek bir yapının gerekliliğini elzem görüyoruz.

Fakat bu yapının/merkezin gerçekçi bir kurumsal, mali ve yönetimsel çerçeveyle

kurulması prensibinden hareketle, öncelikle bunun fizibilitesinin yapılmasını uygun

gördük. Burada önemli olan, bu projeyle entelektüel bir sorgulamayla işe girişmek

ve yapılabilirliğini sorgulamak ve gündemleştirmektir.