TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016
xiii
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /
www.tobb.org.trTürk çelik sektörü, 2012-2015 yılları arasındaki kayıplarını, kısmi toparlanmaya
rağmen 2016 yılında telafi edemedi. Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2012-2015
dönemindeki % 12’lik düşüşün ardından, 2016 yılında büyümeye geçti ve % 5.2
artışla, 33.2 milyon tona yükseldi. Ancak artışa rağmen, üretim 2012 yılındaki
zirvesinin %7.6 gerisinde kaldı. Üretimdeki artışla, sektörün kapasite kullanım
oranı 2015 yılındaki % 62.5’ten % 64.4’e çıktı. Buna rağmen, 18 milyon tonluk
kurulu kapasite kullanılamadı.
Sektör, geçmiş yılların kayıplarını telafi edilebilmek için, daha yüksek büyüme
oranlarına ihtiyaç duyuyor. Hurda/demir cevheri maliyetlerinin makûl seviyelerde
dengelenmiş olması ve Çin’in dünya çelik piyasalarında karşılaştığı keskin reaksiyon
nedeniyle, dampingli fiyatlar konusunda daha temkinli bir tutum sergilemeye
başlaması, ithalatın gerileme eğilimi içerisine girmesine imkan sağladı. Hükümetin
başlattığı mega projelerinde desteği ile, yurtiçi talepte beklenen artış eğiliminin,
önümüzdeki dönemde sektörümüzün performansına olumlu yönde yansıyacağı
beklentisi arttı.
2016 yılında, darbe girişiminin yol açtığı belirsizlik nedeniyle, yılın ikinci yarısındaki
negatif seyre rağmen, ilk yarıdaki güçlü büyüme sayesinde, çelik tüketimindeki
düşüş % 0.9 seviyesinde kaldı. 2012-2016 döneminde, Türkiye’nin çelik tüketimi
% 21 gibi güçlü bir oranda artış gösterirken; üretim % 7.6 oranında düşüş gösterdi.
Aynı dönemde, ihracat % 18 oranında geriledi. Buna karşılık, ithalat % 50 oranında
artışla, 11.8 milyon tondan, 17.5 milyon tona ulaştı. Büyüyen iç tüketim, % 50
oranında artış gösteren ithal ürünlerle karşılandı. 2015 yılında 15 yıl aradan sonra
net ithalatçı konumuna geçen Türkiye, bir miktar iyileşmeye rağmen 2016 yılında
da bu konumunu sürdürdü. Çelik ürünleri ihracatının ithalatı karşılama oranının
% 99 seviyesinde kaldığı 2016 yılında, Türkiye’nin yurtiçi çelik tüketiminin % 51’i
ithal ürünlerle karşılandı. Ancak 2016 yılı, üretim ve ihracatın artış, ithalatın ise
düşüş eğilimine girmiş olması açısından ümit verdi.
ÖNSÖZ