Previous Page  17 / 161 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 17 / 161 Next Page
Page Background

TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016

1

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

www.tobb.org.tr

1.Giriş

2016 yılının ilk yarısı ve ikinci yarısı, Türkiye’nin çelik üretimi ve tüketimi açısından

farklı gelişmelere sahne olmuştur. Yılın ilk yarısında ham çelik üretimi, girdi maliyetleri

arasındaki hurda aleyhine olan dengesizlik ile dünya çelik üretimindeki arz fazlalığının

baskısı altında kalırken, yılın ikinci yarısında demir cevheri ve kömür fiyatlarındaki

artışın, elektrik ark ocaklı tesislere sağladığı nispeten avantajlı şartlara bağlı olarak,

üretim artışı hızlanmıştır. Yıla hızlı artışla giren tüketim ise, ikinci yarıda ekonomideki

yavaşlamaya paralel olarak, yılı % 0.9 düşüş ile kapatmıştır. 2016 yılında toplam ham

çelik üretimi yüzde ise, tüketimdeki daralmaya rağmen, 5.2 oranında artışla 33.2

milyon tona ulaşmıştır.

2016 yılında, elektrik ark ocaklı tesislerin ham çelik üretimi % 6.7 oranında artarken,

entegre tesislerin üretimindeki yükseliş % 2.6 seviyesinde kalmıştır. Elektrik ark ocaklı

tesislerin üretimindeki artış, 2012-2015 döneminde üretimin % 23 oranında düşmüş

olmasının yol açtığı baz etkisinden kaynaklanmıştır. Aynı dönemde % 18 oranında

büyüyen entegre tesislerin üretimdeki artış ise, 2016 yılında girdi maliyetlerinde

oluşan yeni dengeler sonrasında, yavaşlamaya başlamıştır. 2016 yılı üretimindeki artışa

rağmen, elektrik ark ocaklı tesislerin ham çelik üretimi 2012 yılındaki seviyesine kıyasla

% 18, toplam üretim ise % 7.6 oranında daha düşük bir seviyede kalmıştır. Ürünler

itibariyle bakıldığında, 2016 yılında üretim artışının tamamının % 22.4 oranında

büyüyen slabda yaşandığı, artan ithalat baskısı nedeniyle, kütük üretiminin % 0.9

oranında gerilediği gözlenmiştir.

Ancak geçmiş yılların kayıplarının telafi edilebilmesi için daha yüksek büyüme

oranlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Hurda/demir cevheri maliyetlerinin makûl

seviyelerde dengelenmiş olmasının ve Çin’in dünya çelik piyasalarında karşılaştığı

keskin reaksiyon sonrasında, dampingli fiyatlar konusunda daha temkinli bir tutum

sergilemeye başlamasının, Türkiye’nin çelik ürünleri ithalatının gerileme eğilimi

içerisine girmesinin, sektörümüzün performansında belirleyici rol oynayacağı, ayrıca,

2017 yılında ertelenmiş yatırımların devreye girmesinin yurt içi talepte ve üretimde

artışı destekleyeceği değerlendirilmektedir.

İhracattaki düşüşün durmuş ve ithalatın gerilemeye başlamış olması nedeniyle, 2016

yılında, son 3 yıldan bu yana ilk defa, çelik ürünleri ihracatının ithalatı karşılama

oranının, yeniden yükselmeye başladığı görülmektedir.