Previous Page  144 / 161 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 144 / 161 Next Page
Page Background

TÜRKİYE DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLERMECLİSİ RAPORU 2016

128

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

www.tobb.org.tr

Çelik boru sektöründe talep, genel ekonomik koşullara bağlı olarak değişkenlik

arz etmektedir. Genel olarak; altyapı yatırımlarının devam ettiği, az gelişmiş veya

gelişmekte olan ülkelerde talebin daha fazla olduğu gözlemlenmektedir. Bunun

haricinde; çelik boru ve profillerin yoğun olarak kullanıldığı inşaat sektörü, otomotiv

sektörü, enerji sektörü ile mobilya ve makine sanayilerindeki gelişmeler çelik boru

talebini doğrudan etkilemektedir.

2. Türkiye Çelik Boru Piyasası

2.1 Mevcut Durum

Türkiye’de çelik boru üretimi ilk olarak Sümerbank’ın Alman Mannesmann ortaklığı

ile 1957’de İzmit’te kurduğu fabrikada başlamış ve bunu 1958’den itibaren diğer Türk

yatırımcılar takip etmiştir. Sektörün ilk atılımı 1980’li yılların ilk yarısında meydana

gelmiştir. Türk ekonomisinin dış ticarete açılmasıyla çelik boru ihracatındaki önemli

artışlar sektöre büyük bir ivme kazandırmıştır. 2000’li yılların başında sektöre yapılan

yatırımlar ve yabancı sermaye girişleriyle sektör ikinci büyük büyüme atılımını

gerçekleştirmiştir. Türkiye çelik boru sektörü, mevcut durumuyla doğrudan ve dolaylı

olarak 50.000 kişiyi istihdam eden ve düzenli olarak üretim gerçekleştiren, yaklaşık 30

firmanın faaliyet gösterdiği önemli bir sanayi koludur.

Türkiye çelik boru sektörü; üretim kapasitesi, ürün kalitesi ve maliyet yapısı itibariyle,

ihracat kabiliyeti çok yüksek olan bir sektördür. Sektörde üretilen ürünlerin, küresel

ekonomik konjonktüre ve talep koşullarına bağlı olarak, %30-35’i ihraç edilmektedir.

Çelik boru üretiminde kullanılan yassı çelik ürünlerinin yaklaşık %60’lık bölümü

yurt içindeki yassı çelik üreticilerinden, kalan kısmı ise ithalat yoluyla ağırlıklı olarak

Ukrayna, Rusya ve Avrupa Birliği ülkelerinden tedarik edilmektedir. Sektörün iç

piyasada ve ihracat pazarlarında fiyat rekabetini sürdürebilmesi, maliyet içerisinde

önemli bir paya sahip olan hammaddenin uygun koşullarda temin edilmesiyle

mümkün olabilmektedir.

Sektörde faaliyet gösteren tesislerin tümününmülkiyeti özel sektöre ait olup üreticiler

genellikle; Marmara, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yoğunlaşmışlardır. Sektörde